DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

a

‘YAHUDİLİK, HRİSTİYANLIK VE MÜSLÜMANLIĞIN YERİNE…’

İlahiyatçı İhsan Eliaçık hoca, ingilizce yayınlanan söyleşisinde semavi dinler sorusuna bu sözlerle yanıt verdi: 'Yahudilik de, Hristiyanlık da, Müslümanlık da insanlıkta hızla yayılmıştı. Ancak sonrasında bunların yerine...'

İşte Eliaçık hocanın encompass ile yaptığı söyleşide ‘Semavi dinler tanımlamasına yönelik’ soruya verdiği o yanıt:
Semavi dinler, semavi olmayan dinler ayrımı bazı dinler tarihçileri tarafından yapılmış bir ayrım benim çok katıldığım bir ayrım değil. Benim görüşüme göre dinlerin vicdani birliği sözkonusudur. Yani bütün dinler aynı vicdani tepkiyle ortaya çıkar. Bütün dinler aslında insanların vicdanından çıkar ama daha sonra çeşitli şekilde bozulur, onları düzeltmek için yenileri ortaya çıkar. Dinleri semavi olan-olmayan şeklinde değil hak olan dinler, batıl olan dinler diye ayırmak gerekir. Çünkü hak, adalet, sevgi, merhamet gibi kavramlar tüm insanlığa aittir ve evrenseldir. Bunlar herhangi bir dinin tekelinde olmadığı gibi herhangi bir ideolojinin de tekelninde değildir. İnsanların yaratılışlarıyla alakalıdır. Bunları talep edenler arasında hangisi sahici ve samimi ise o insanlıkta tutulur ve yayılır.
Bir müddet sonra insanlar bunların istismar edildiğini görür ve sözkonusu dini ve ideolojiyi yine terkeder.

Yeni nesiller gelir ve kim adaleti, sevgiyi, merhameti, dürüstlüğü daha içtenlikle ve sahici savunuyor, pratiğe aktarıyorsa, kim iki yüzlü değilse, inanarak talep ediyorsa, insanlar onu benimser. Bir müddet sonra onlar da kurumsallaşınca iş statükoya dönüşür, bütün dinlerin başına gelen budur.

Yahudilik de, Hristiyanlık da, Müslümanlık da bir dönem bunları talep etmiş ve insanlıkda hızla yayılmıştı. Sonra bunların yerine statükolar kuruldu, onlar geçti. Kurumsal kilise, kurumsal sinagog, kurumsal cami oluşunca insanlar da bunlardan yavaş yavaş uzaklaştı ve bunlar eski çağların dinleri olarak kaldılar. Modern zamanlarda insanlar da bu değerleri din dışı yollarda aramaya başladılar yani illa bir dini talep olarak değil de din dışı yollardan ama aynı şeyleri talep ettiler. Özlem olarak aynı şeyi söylediler; Allah’ı, peygamberi referans olarak almadılar ama daha yalın, felsefi olarak bu kavramları yine talep ettiler. İnsanlıktaki bu akış, arayış, birbiri ardına geliş bitmiyor. Bu açıdan bakıldığında ben adaleti, eşitliği, özgürlüğü, sevgiyi, merhameti, doğruluğu, dürüstlüğü esas alırım. Esas amaç budur, dinlerin bütün amacı da budur, kim bunu talep ediyorsa bir öncekinin devamı olarak görüyorum.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘AMA ASLA YAPTIRMAZLAR…’

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.