CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, canlı yayında Habertürk TV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtladı. Tekin, olağanüstü bir dönem yaşandığını belirterek Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı’nın müdahale etmemelerinin anayasal suç olduğunu söyledi.
Dört bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin savcılığa iade edilmesine tepki gösteren Tekin, “Bunları geri göndermelerinin sebebini çok iyi biliyoruz. Hukuk ayaklar altında. Bu fezlekelerin içinde her türlü yolsuzluk, usulsüzlük, telefon dinlemeleri var. Bunları kapatmanın formülüdür” dedi.
Paralel devlet iddiaları ile ilgili soruları da yanıtlayan Tekin, “Paralel devlet varsa bunun tek sorumlusu iktidarın, Başbakan’ın kendisidir. Dün başsavcıydı, bugün geldiğimiz nokta ortada. Türk siyaseti çok kirlendi. Bizim bu kirlilikten arındırmamız gerekiyor. Paralel yapı kimdir, nasıl oluşmuştur bunu en iyi iktidar bilir. Bazen ‘İyi ki paralel yapı varmış’ diyorum, nasıl öğrenecektik bu yolsuzlukları” diye konuştu.
“DEMOKRATİKLEŞME DEĞİL, AKP’LEŞME PAKETİ OLUR”
Demokratikleşme paketinde “adaletin ihtiyaç duyduğu maddeleri destekleyeceklerini” kaydeden Tekin, şöyle devam etti:
“Sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamak için getirdikleri maddelere karşı çıkacağız. Demokratikleşme paketi müzakere edilmesi gereken bir pakettir. Bu paket parlamentoda asgari 20-25 gün müzakere edilmelidir. Geç çıksın ama sağlıklı çıksın. Alelacele bir paket çıkarırsanız o paket demokratikleşme değil AKP’leşme paketi olur”
Yasadışı dinlemelerle ilgili, geçmişteki önerilerinin dikkate alınmadığını kaydeden Tekin, kendisinin dinlenip dinlenmediğine yönelik soruya, “Elbette dinleniyoruz, hiç umurumda değil” yanıtını verdi. Tekin, dinlemeler konusunda iktidarın lehine olacak bir düzenlemenin hukuka ihanet olacağını, AB kriterleri getirilmesi durumunda CHP’nin buna destek vereceğini söyledi.
“Başbakan 76 milyonun başbakanı olduğunu unutuyor” diyen Tekin, geçmiş dönemde Deniz Baykal ve MHP’li vekillerin kasetleri çıktığında bunun seçim malzemesi olarak kullanıldığını söyledi.
“İMRALI’YA GAZETECİLER GİTMELİ”
HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya farklı siyasi heyetlerin ve gazetecilerin gidebileceğine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine Tekin, şunları söyledi:
“Ben İmralı’ya gitmek istemem. Ama devletin görüştüğü kişiyle gazetecilerin görüşmesi normaldir. Gazeteciler de gazetecilik görevi yapmış olur. Bilmediklerimizi öğrenmiş oluruz. Bu süreç hepimizi ilgilendiren bir süreçtir. Nasıl müzakere yürütüldüğünü bilmek isteriz. Aslında CHP olarak önerimiz açıktı. Akil adamlar komisyonu tam da bu sürecin bir parçası olacaktı. Bütün bu olup bitenler, yargının ayaklar altında olduğu bir ortamda bu şahsiyetlerin konuşmaması da manidardır”
“GÜL VE ÇİÇEK ANAYASAL SUÇ İŞLİYOR”
Tekin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü “göreve çağıran” açıklamaların hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:
“Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatır denir. Cumhurbaşkanı sıkıştığı anda muhalefet lideri gibi davranıyor. ‘Ben görevimin başındayım’ cümlesi beni tatmin etmez. Fezlekelerin dönüşü Cumhurbaşkanı’nı rahatsız etmeyecek mi? Bu fezlekeler orada değiştirilmek istenebilir, ötelenebilir. Sadece fezleke konusu değil, savcıların polislerin görevden alınması… Bu polisler 6 ay önce destan yazmamış mıydı? Sizin hırsızlarınızı yakalarken mi hain oluyor? Savcıların suçu nedir? Paralel devlet, cemaat… Beni ilgilendirmez. Dosyanın içinde hukuken bir yanlış varsa gereğini yapalım. İdeolojik açıdan yaklaşmak doğru olmaz. Onu zamanında sen düşünecektin. Olağanüstü bir dönemde müdahale etmemeleri nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı da Sayın Çiçek de anayasa suçu işliyor”
“YEREL SEÇİM OLMAKTAN ÇIKTI, AHLAKİ SEÇİM”
Tekin, seçimler öncesi yapılan anketlerin “bağımsız” olmadığını savunarak, “Bakanlıklarda belediyelerde iş yapacaksınız sonra o belediyelerle anket yapacaksınız… (30 Mart) yerel seçim olmaktan çıtı, ahlaki bir seçim olacaktır” diye konuştu.