”Science” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre bilim adamları, ilk kez mutlak sıfırın altında bir atomik gaz üretti.
Almanya’nın Münih kentindeki Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden Ulrich Schneider, önce yaklaşık 100 bin atomu kazara ısılarını yükseltebilecek olası her tür çevresel etkenden uzaklaştırarak bir vakum odasında soğuttuklarını söyledi.
Atomların hareketlerini gözlemlemek için lazer ışınları ve manyetik alanlardan oluşan bir ağ kullandıklarını belirten Schneider, “Isı, atomların ne kadar hareket ettiklerine ve sahip oldukları kinetik enerji miktarına bağlıdır. Lazer ışınlarından gelen milyonlarca parlak ışık noktasından oluşan optik kafes, atomların hareket etmesine yardımcı oldu. Kafes, aynı zamanda atomlardaki potansiyel enerjiyi sınırlamamazı da sağladı. Atomlar arasındaki etkileşimi kontrol etmek için ise manyetik alanı kullandık. Isı, basınçla da bağlantılıdır. Bir şey ne kadar sıcaksa dışa doğru o kadar genişler ve ne kadar soğuksa o kadar büzüşür. Negatif basınç kullanarak atomlar arasındaki etkileşimi kontrol altına aldık. Böylece ilk kez hareket eden moleküller için negatif mutlak ısı derecesine ulaştık” dedi.
Buluşun, teknik olarak yüzde 100 daha etkili çalışacak motorlar ile yeni kuantum cihazlarının geliştirilmesine yol açması ve evreni parçaladığı sanılan “karanlık enerji” gibi bilinmezlere ışık tutması bekleniyor.
İskoç bilim adamı Lord William Thomson Kelvin, basınç altında buzun erime noktasındaki değişimleri belirlemiş ve 1852’de gazların genleşmesinin soğumaya yol açtığını keşfetmişti. Günümüzde bütün bilimsel sıcaklık ölçümlerinin temelini oluşturan mutlak termodinamik sıcaklık ölçeği olan Kelvin ölçeğini geliştiren Lord Kelvin, fiziksel olarak ulaşılabilecek en soğuk ısı derecesini atomların artık hareket edemediği mutlak sıfır (–273.15 °C) olarak belirlemişti.
Mutlak sıfır, şimdiye kadar moleküllerin hiçbir enerjiye sahip olmadığı, ulaşılması imkansız teorik bir durum olarak biliniyordu.