Berlin Kreuzberg’de bir pazar yeri… Nisan ayından beri her perşembe burada bir yemek pazarı kuruluyor. Dünyanın hemen her yerinden aşçılar, özel yemeklerini sunuyor. Ayakta durmak, plastik tabaklar ya da elle yemek bu pazarın özellikleri arasında.
Nikolaus Driessen: “Buradaki fikrin temelinde, alışveriş sayesinde farklı yemekler tadabilmek ve tezgâhın ardında duran farklı kişilerle tanışabilmek yatıyor. Yani burada olay, tüm pazar yeri boyunca bir şeyler yiyebilecek ve tek tek farklı kültürlerle tanışılabiliyor olunması.”
Sokak yemeği pazarının en önemli özelliği
Örneğin, Kimçi dürümleri ya da Lauren Lee tarafından hazırlanan Kore usulü sığır etinden Tacolar. Uzun süre Los Angeles’ta yaşayan Lauren, Meksika yemeği olan tacoları, Kore yemeğiyle birleştirip, Almanya’ya getirdi.
Lauren Lee, “Sokak yemeği pazarının en önemli özelliği, çoğumuzun küçük işletmeciler olması ve yaptığımız işi seviyor olmamız. İyi bir ürün ortaya çıkarabilmek için fazlasıyla emek ve zaman harcıyoruz” diyor.
Sokak yemekleri pazarları, Asya ve Afrika’daki birçok ülkede, gündelik hayatın bir parçası olmuş durumda. Zanzibar Adası’ndaki Forodhani bahçelerinde her gece sayısız ızgara deniz mahsulü satışa sunuluyor.
Gece pazarlarıyla tanınan diğer iki ülke ise Çin ve Tayvan. ABD’de ise karavanlarda satılan yiyecekler oldukça revaçta. Kısa süre önce birçok çalışan öğle yemeklerini buralardan alıyordu. Son zamanlarda ise sokak başlarında konuşlanan yiyecek araçları, gurmeleri bile cezbediyor. Bilinçli beslenme, kaliteli malzemeler… Bunlara Almanya’daki müşteri ve aşçılar da önem veriyor.
Kalite önemli
Yemek yazarı Eva Hilker, “Miktar değil, kalite önemli. Ürün nereden geliyor? Olması gerektiği gibi üretildi mi? Hayvanlar iyi koşullarda kesildi mi? Sebzeler organik tarım ürünü mü? gibi hususlara dikkat ettiğiniz anlamına geliyor, bu” diyor.
Büyük karavanlarda yemek satışı, Almanya’da yavaş yavaş başladı. Billy Davis, Texas’dan geliyor. Orada Meksika dürümü satan karavanlar son derece alışıldık. Burada, Berlin’de ise karavanı ile sadece özel arazilerde durabiliyor. Yetkililer, sokaklarda satışa izin vermiyor. Billy Davis, “Almanya’da karavanla yiyecek satma kültürü henüz yok. Yetkililere yabancı gelen bir şey bu ve anlamakta zorlanıyorlar” diye konuşuyor.
Berlin 9 numaralı pazar yerinde, her perşembe bir de karavan yiyecekleri için yer bulunuyor. Örneğin “Heisse Hobel” adlı karavanda Alman usulü peynirli makarna satılıyor. Kimileri dünya mutfağıyla tanışmak için pazara gelirken, kimileri de Alman mutfağı klasiklerini tercih ediyor.
Yemek yazarı Eva Maria Hilker, restoran sahiplerinin, sokak yemeklerinin bu denli sevileceğini hesaba katmadıkları görüşünde: “Sokak yemekleri, popüler gastronomiye yani popüler restoranlara bir rakip haline gelebilir. Çünkü çok çeşitli ve küçük ayrıntılar içeriyor. Farklı ülke ve farklı mutfaklardan, restoranların sunamayacağı bir fiyata yiyecekler sunuyor.”