34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Rotahaber’e her iki tarihte gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını değerlendiren Eliaçık hoca, bu operasyonların değil iktidarın hukuka yönelik girişimlerinin darbe olarak nitelenmesi gerektiğini söyledi. İşte Eliaçık hocanın o görüşleri: ” O operasyonların darbe ile alakası yok. Tam tersine Başbakan’ın yaptığı bence darbedir. Devletin içerisinde hukuka karşı yapılmış bir hükümet darbesidir. Hükümet engellemesidir. Savcıları sağa sola sürdü. 17-25 Aralık operasyonlarını doğru buluyorum. Yolsuzluğa karşı girişilmiş bir harekettir. Onların niye devam etmediğini soruyorum. Yanlış bulduğum şey şuydu. Elinizde kasetler tapeler var bunları bekliyorsunuz arşivliyorsunuz seçimden önce ortaya çıkarıyorsunuz. Seçim bittiğinde de tak kesiyorsunuz. Bu doğru değil. Yolsuzluk eğer yanlış bir şeyse görüldüğü yerde ifşa edilmelidir. O dakikada ifşa edilmeliydi. Bu sana hiçbir cemaatsel yarar sağlamayabilir. Hatta başını belaya da sokabilir. Oy kaygısıyla hareket etmeyeceksin. Sırf yolsuzluk kötüdür görüldüğü yerde ifşa edilmelidir kaygısıyla hareket etmeliydiler. Bunu biraz grupsal cemaatsel şeyde kullanma eğilimine girdiler. Burada karşı bir koz olarak kullanarak dershaneleri kurtarabilir miyiz diye düşündüler. Halk da bundan pirelendi bence. Yoksa Erdoğan daha da çok oy kaybedebilirdi. Niye seçim zamanı ortaya çıkıyor denildi. Halk burada bir şey dönüyor dedi. Şimdi şunu bir savuşturalım daha sonra bunun hesabı sorulur diye düşündü halk. Ak Parti’ye oy veren seçmenin büyük bir çoğunluğu yolsuzluk yapıldığını biliyordu. Bile bile oy verdiler. AK Parti seçmeninin yarısı arsız oydur. Yüzde 43’ten 23’ünün ar damarı çatlamıştır. Çünkü biliyor ki yolsuzluk yapılmış. Evet yıllarca CHP yedi. Şimdi biz de yiyeceğiz. Ne var ki yolsuzlukta… Hiç mahsuru yok. Ye kardeşim helali hoş olsun diyen arsız bir kitle var. Geri kalan yarısının da içinin kan ağladığını düşünüyorum. Orada muhafazakar bir vicdan var. Şöyle düşündüler… Aldatılan fakat ne boşanabilen ne de evden gidebilen, ne de kocasının kendisini aldattığını millete söyleyebilen içi kan ağlayan kadın psikolojisindeler. İfşa etse rezil olacak. Adam aldatıyor… Gidecek yeri de yok… Yuvayı da dağıtmak istemiyor. Kol kırılır yen içinde kalır. Evinin köşesinde ağlayıp duruyor. İçi kan ağlayarak oy veriyor. AKP seçmeninin yarısı da budur. Yani yolsuzluk olduğunun herkes farkında… Benim liderim yolsuzluk yaptı diyemem diyor. Tıpkı benim kocam beni aldattı diyemem diyen zavallı kadın gibi…”
‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’ AÇIKLAMASI…