Kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan atv ve Sabah Gazetesi’nin satın alınması için Çalık Grubu’na kullandırılan 750 milyon dolarlık kredinin geri ödemesinde de sıkıntı yaşandığı ortaya çıktı. Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası’ndan 375’er milyon dolar olarak kullandırılan kredinin taksitlerinin, her iki bankadan açılan ilave kredilerle kapatıldığı belirtildi. Yani kredinin taksitlerinin de bir anlamda yeni kredilerle ödendiği ve bu yöntemle gruba aynı kredinin taksitlerini ödemesi için yaklaşık 200 milyon liralık ilave kredi açıldığı kaydedildi. Kredinin, 2014 yılı başında Zirve Holding’e devredildiği ve çeşitli bankacılık hileleri ile kredinin yüzdürüldüğü öne sürüldü. Taraf gazetesinden Hüseyin Özay’ın haberine göre; Sabah ve atv kredisiyle ilgili son durum şöyle:
BANKA MÜFETTİŞİ İHBAR ETTİ
Sabah ve atv kredisi ile ilgili gelişmeleri Halk Bankası’nda görevli bir müfettiş ihbar etti. İsminin gizli kalmasını isteyen Halk Bankası müfettişi, kredinin kullandırılması aşamasında, kredinin geri ödemelerinde yapılan tüm işlemleri ayrıntıları ile anlattı. BDDK’nın yanı sıra güvenlik birimlerine ve adli birimlere de “işlem” yapılması için gönderilen mektupta, iki kamu bankasından 375’er milyon dolar olarak kullandırılan kredinin, taksitlerinin bile kamu bankaları tarafından açılan ilave kredilerle ödenmek zorunda kalındığı vurgulandı. Mektupta, Vakıfbank’ın taksitlerinin Halk Bankası’ndan açılan ilave kredilerle, Halk Bankası’nın taksitlerinin de Vakıfbank’ın Bahreyn Şubesi’nden açılan kredilerle ödendiği belirtildi. Müfettiş, kredi kullandıran banka yöneticilerinin hesap vermesi gerektiğini belirterek, yöneticiler hakkında zimmetten ve bankalar kanuna muhalefetten soruşturma açılması gerektiğini öne sürdü. Müfettiş mektubunda şu değerlendirmelerde bulundu:
“KANUNî GÖREVİMİ YERİNE GETİRİYORUM”
“Ben Halk Bankası’nda müfettiş olarak çalışmaktayım. 657 sayılı devlet memurları kanunu ve ceza kanununa göre işlenmekte olan bir suç ihbar yükümlülüğü olduğundan, yaptığımız rutin incelemeler esnasında karşılaştığım bir konuyu ihbaren bildirmek istiyorum. Bankamızda 2008 (Hüseyin Aydın’ın genel müdür olduğu dönem) yılında atv-sabah alımı için Çalık Grubu’na kullandırılmış olan kredi ile ilgili çok ciddi usulsüzlükler ve zimmete varabilecek hususlar tespit ettik. Esasen bu konular daha önceki denetimlerde de tespit edilmiş ve basına da kısmen yansımış mevzular. Ancak her nasılsa sürekli üzeri örtülüyor ve inceleme sonuçları yürürlüğe koyulmuyor. Tedbir alınmıyor. Ben vatandaşlık görevim olarak gördüğüm 5411 sayılı bankacılık kanununa aykırı hususları ihbaren bildiriyor ve kanunî görevimi yerine getiriyorum.”
“FİNANSAL ORAN ŞARTI KALDIRILDI”
Müfettiş, ihbar mektubunda Sabah ve atv’nin satın alınmasında kullanılan kredilerin, geri ödenmesinde sıkıntı çıkmaması için finansal oran şartı konulduğunu ancak bu şartın 2012 yılında kaldırıldığını bildirdi. Mektupta, ilgili bölümde şu değerlendirmelere yer verildi:
“Kredi 2008 yılında Çalık Grubu’na bağlı Turkuvaz Radyo Televizyon Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. (kısaca Turkuvaz) firmasına 375 milyon dolar şeklinde kullandırılıyor. Aynı tutarda (375 milyon dolar ) Vakıfbank da kredi veriyor ve atv ve Sabah TMSF’den 750 milyon dolara satın alınıyor. Turkuvaz firması 2005 yılında kurulmuş ve atv ve Sabah’ı 2008 yılında TMSF’den devralmıştı. Kredi 2008 yılında 3 yıl ödemesiz dönem ve 10 yıl vadeli olarak kullandırılmıştı.
“KREDİ HER GEÇEN GÜN ARTTIRILDI”
Kullandırıldıktan itibaren azalması gereken kredi son bir buçuk yılda yaklaşık 150 milyon TL arttı. Firmanın kredilerini geri ödeme gücü yok. Zaten baştan beri geri ödeme sıkıntısı yaşayacağı bilindiğinden kredi sözleşmesine ‘finansal oran’ şartı koyulmuştu. 6 ayda bir yazılacak raporlar ile firmanın finansal oranı takip ediliyor eğer 1.15’in altına inerse firma temerrüde düşmüş olacaktı. Bu oranı tutturamayacağını anlayan firma 2012 sonunda değişiklik talep etmiş ve banka yönetim kurulunun 13.09.2012 tarihli kararı ile hem finansal oranı tutturma şartı kaldırılmış ve hem de 2012 yılındaki 24 milyon dolarlık anapara taksitleri 10 vadeye yayılmıştır.
“TAKSİTLERİ 4 KEZ ÖTELENDİ”
Firmanın talebi ile 2013 yılında yine 24 milyonluk anapara taksitleri bu defa 4 yıl ötelenmiştir. (23.09.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile). Firma bugüne kadar sadece 3 anapara taksidi ödemiş 2012, 2013 ve 2014 taksitlerini (toplam 5 taksit) ödeyememiştir. Bu bakımdan temerrüt hali bankacılık kanununda yer alan 90 günlük temerrüt süresini çoktan aşmıştır. Tabi ödenemeyen taksitler yeniden yapılandırılıp vadeye yayıldığından bunlar temerrüt gibi görünmemektedir. Ancak aslında firma temerrüde düştüğü için ödeme yapamamaktadır. Ödeme yapma gücü yoktur.”
“TAKSİTLER KREDİLERLE ÖDENDİ”
Hâlen bankada görev yapan kendi ifadesi ile “vatansever müfettiş”, krediyle ilgili yaptığı incelemelerde, kredi taksitlerinin bir kısmını her iki kamu bankasından kullandırılan ilave kredilerle kapatılmış gösterildiğini bildirdi. Müfettişin, ilave kredilerle ilgili iddiaları ise şöyle:
“Ayrıca yaptığım incelemede firmanın bırakın anapara taksitlerini ödemeyi, faizlerini bile ödeyemediği, faiz ödemelerini Vakıfbank Bahreyn şubesinden aldığı kredilerle ödediğini tespit ettim. Aynı şekilde Halk Bankası’ndan aldığı ilave krediler ile de Vakıfbank’tan kullandığı kredinin faizini ödemektedir.”
“KREDİ DEVREDİLDİ”
“Merkez Bankası memzuç kayıtlarından anladığımız kadarıyla firmanın sektörde Vakıfbank ve bankamız dışında kredisi yoktur. Başka bankalar firmaya kredi vermemiştir. Kredi 2014 yılı başında Çalık Grubu’ndan Zirve Holding’e devredildi. Kredinin teminatı da yetersiz. Sadece kefalet ve ekspertizi şişirilerek 2 katına çıkarılmış ipotekler var. Şişirilmiş haliyle bile ipotek tutarı kredinin çok altında. (yaklaşık 250 milyon TL). İpotekli gayrimenkullerin çoğunda hukuki ihtilaf var ve satışı çok zor.”
“İMZASI OLANLAR HESAP VERMELİ”
“atv ve Sabah satışı için Turkuvaz grubuna kullandırılan sonra da Zirve Holding’e devredilen kredinin tahsil kabiliyeti bulunmamaktadır. Firma faizlerini bile ödeyemez duruma gelmiş ve bu nedenle atv sabah ile birlikte kredi de devredilmiştir. Ancak devralan firma da ödeme yapmamaktadır. 3 yıldır her nasılsa bir şekilde ötelenen kredi, azalması gerekirken sürekli artmakta, yeni kullandırımlar olmaktadır. Vakıfbank’la birlikte devletin sırtına yaklaşık 1.5 milyar TL yük bindirecek bu kredi ile ilgili bir an önce tedbir alınmalı, baştan batacağı belli olduğu halde kullandırılan ve sonrasında da sürekli ötelenen kredide sorumluluğu olan banka yöneticileri hesaba çekilmelidir.”