DOLAR

34,7941$% -0.03

EURO

36,2360% 0.62

STERLİN

43,4672£% 0.31

GRAM ALTIN

3.012,75%0,26

ONS

2.715,24%0,35

BİST100

9.549,89%1,94

a

BU NASIL İTİBAR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptırdığı sarayını 'İtibarlı görünmemiz' sözleriyle savunadursun İhsan Eliaçık hocamız, Hazreti Ömer döneminden öyle iki örnek verdi ki...

 ” Hazreti Ömer’e Bizans’tan elçi geliyor. Medine’ye giriyorlar ve oradan birisine Halife’nizin yaşadığı saray nerede diye soruyorlar. Adam bunları alıp götürüyor bir çeşme başına. Çeşme’nin arka tarafında da gölgelikte bir adam yatıyor. Pabuçlarını da yanaklarının altına almış başında da iki kişi bekler halde yatıyor. Uyandırıyorlar, kalkıyor, üstünü başını temizliyor ve tek odalı bir yerde karşılıklı oturuyorlar. İki elçi şok oluyor. Şaşırmış vaziyetteler. Ömer’in başında bekleyen iki kişiden birisi namaz vakitlerini hatırlatıyor diğeri de yarım saatte bir ‘Ölüm var ya Ömer’ diyor. Elçiler bunları görünce daha fazla dayanamıyor. Birisi ayağa kalkıp getirdiği mektubu yırtıyor ve biz Bizans’tan elçi olarak geldik. Kral’a kölelik ediyormuşuz, tapıyormuşuz. Kulluk ediyormuşuz. Siz yeryüzünün her tarafını böyle yapmak istiyorsanız biz daha da geri dönmüyoruz, burada kalıyoruz. Ve sonuçta da bu iki elçi ilerleyen zamanda bir savaşta ölüyor. Şimdi hangisi itibar? Sarayda yaşamak mı itibar yoksa Ömer’in gerçekleri mi itibar?



İtibar kimdedir? Bu Ömer İran ordularına hükmeden, mescidin kapıları altınla gümüşle dolu olan Ömer’dir. Varlığın içerisindeyken böyle yapıyor. Çünkü Peygamber’den böyle görmüşler. Ali’den böyle görmüşler. Dünyaya mesaj veriyorlar. Onlardan sonra iş bozuldu. Müslümanlar itibarı saraylarda, şatafatta gördüler ve oralarda aradılar. Halife Ömer, Muaviye tarafından şaşa ve debdebe ile karşılandı. Devasa sarayın önünde Ömer’e karşılama düzenledi. Binlerce asker, hizmetçiler, güvenlik önlemleri vs. Halife Ömer atından iniyor, şöyle bir bakıyor, yerden toprak alıp yüzüne atıyor, bu ümmetin kisrası olmuşsun sen diyor. İran krallarına benzemişsin diyor. Muaviye ise bakın ne cevap veriyor? Bunu binlerce yıldırda kullanmışlardır, her zaman bu sözlerle karşılık verirler: ‘Efendim karşımız Bizans. Düşmanlarımıza karşı güçlü görünmemiz lazım. İtibarlı olmamız lazım. Onun için böyle yapıyorum.’

Ebuzer bu kez diyor ki, ‘Peki madem Müslümanların güçlü görünmesi lazım da şu sarayında Şam’ın yoksulları neden oturmuyor da sen ve hizmetçilerin, cariyelerin, yalakaların oturuyorsunuz? Siz burayı terkedin şu Şam’ın yoksulları gelsin bakalım. Sen Müslümanların güçlü olmasını değil kendinin güçlü olmasını istiyorsun. Şam’ın her yerinde Müslümanlar perişan, yerlerde sürükleniyor sen orta yerde onlardan toplandığın vergilerle şaşa ve debdebe içindesin. Bu nasıl güçlülük? Sen bu sözü kullanarak kendine yontuyorsun.’

Bu sözler tarih boyunca hiç değişmemiş. Hep aynı tarzda devam edip geliyor.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

‘BU NASIL BİR KUDURMUŞLUK BÖYLE?’

HIZLI YORUM YAP