34,6423$% 0.24
36,5209€% 0.59
43,6840£% 0.44
2.928,85%0,39
2.638,19%0,47
9.587,06%-0,75
İşte Suriye asıllı ortadoğu uzmanı gazeteci Hüsnü Mahalli’nin o yazısı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki akşam Kilis’te yaptığı konuşmada ‘ PYD’li bir terörist DAEŞ’li bir teröristten çok daha ileri bir teröristtir’ dedi.
Umarım etnik- din ilişkisinden değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı konuşmasında Başbakan Yıldırım’ın tersine Suriye ve Esad ile ilgili olarak sert söylemlerini sürdürdü.
Yani ‘barışma’ umudu vermedi.
‘Yahudi’ Netenyahu ve ‘Hıristiyan’ Putin ile barışan Erdoğan’a göre Müslüman Esad hala düşman.
Tabi Esad Müslüman ise!
Bazılarına göre ‘Aleviler’ kâfir kabul ediliyor.
Bu konuda binlerce fetva var.
Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve birçok Müslüman ülkenin ‘din adamlarından’.
Ebette IŞİD, Nusra ve diğer ruh hastası örgütlerden de.
‘Alevi Esad kâfir olunca’ Şii İran, Irak ve Hizbullah da ‘kâfir’ oluyor.
Hikâye bundan ibarettir.
Elbette başka bir sürü küçük küçük hikâyeler de var.
Yoksa AKP Müslüman Kardeş Mursi’yi deviren Sisi ile barışmaya kalkışır mıydı?
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu dün ‘Mısır Dışişleri Bakanı ile buluşmaya hazırım’ dedi.
Normal çünkü Mısır ‘Sünni’.
Ne oldu sizin üç yıllık Rabia söylemlerinize?
Ne oldu Mavi Marmara palavralarınıza?
İslam dini ve âlemi için en büyük düşman olması gereken ‘Yahudi İsrail’ dost ve müttefik olabiliyor ama Ali sevdalıları düşman bilinecek.
Dışta ve içte.
Garip olan da bu.
Bu da yetmiyor.
Daha düne kadar herşeyin sorumlusu İsrail dost ve müttefik olacak ama düne kadar barış ortağı HDP düşman ilan edilecek.
Bu da yetmeyecek başka bir ülkenin Kürtleri yani PYD’liler IŞİD’ten çok daha ileri terörist ilan edilecek ama 70 ilde örgütlenen IŞİD katillerine dokunulmayacak.
PYD’nin arkasında neredeyse bütün dünya IŞİD’in peşinde Türkiye ve bölgesel müttefikleri hariç herkes.
Türkiye’nin dış politikası işte böyle bir şey.
Değişmesi imkânsız değilse çok zor.
İşin içinde biraz ideoloji biraz da ırkçılık var.
Her ikisinin gideceği yol mutlak baskı, zulüm ve zorbalıktır.
Yani iç politikadaki demokrasi düşmanlığıdır.
Yani AKP içte hiç kimseye nefes aldırmayacak ama dışta güvercin olacak.
Kürtler, Aleviler, Laikler, solcular ve bilumum muhalifler yok edilecek geri kalanlarla ülke yönetilecek.
Garip ama gerçek.
Kapasite ve mantalite sorunu.
Gittiği yere kadar gider.
Dur diyen çıkıncaya kadar.
Çıkmazsa da vay Türkiye’nin haline.
Çıkmazsa vay Suriye, Irak, Libya, Mısır, Yemen ve tüm bölgenin haline.
AKP çok ciddi bir sınavla karşı karşıya.
Dışarıda İsrail ve Yahudi lobileriyle müttefik olmak AKP’yi kurtarmaz.
Mavi Marmara’dan vazgeçmek yetmez.
Onların çok daha büyük istekleri olacak.
Başta Suriye olmak üzere tüm coğrafyayı perişan ederek İsrail’i rahatlatmak yetmez.
Bizans oyunlarıyla hiç bir yere varılmaz.
AKP Rusya ile barışma peşinde ama müttefiki Nusra ve benzerleri son bir haftadır her tarafta saldırılarını yoğunlaştırıyor.
Özellikle Hatay’ın karşısındaki dağlarda.
Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde.
AKP’nin misyonu henüz tamamlanmadı.
Durmak yok yola devam.
Dışarıda herkes her şeyin farkında ama vatandaşın umrunda değil.
Önemli olan IŞİD’i sevmek.
Tamamen duygusal biraz da ideolojik.
MİLLİ EVLATLIKTAN MİLLİ HAİNLİĞE…