DOLAR

34,6219$% 0.51

EURO

36,6437% 0.94

STERLİN

43,8529£% 0.91

GRAM ALTIN

2.906,82%2,47

ONS

2.610,38%1,89

BİST100

9.395,39%0,06

a

YAŞASIN TÜRK SİLAHSIZ KUVVETLERİ…

Yılmaz Özdil, Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarına yine 'kapak' misali bir yazıyla cevap verdi.

İşte Özdil’in yine kapak misali o yazısı:
 

17 Kasım 1938.
Dolmabahçe Sarayı.
Atatürk’ün naaşı muayede salonundaki katafalkta yatıyordu. İlk gün 200 bin 
civarında kişi, bayrağa sarılı tabutun önünden ağlayarak geçti. İkinci gün, hava 
çoktan kararmış, geceyarısı olmuştu ama, kuyruğun ucu hâlâ taa Ortaköy’deydi. 
150 binden fazla kişi ısrarla oradan ayrılmıyor, saraya girmek için sıra 
bekliyordu, insan seliydi.

*

Maalesef, izdihamdan dalgalanma oldu, durun ittirmeyin demeye kalmadı, giriş 
kapısının önünde, saat kulesinin çevresinde çığlıklar yükseldi, atlı polisler 
arkadan yüklenen kalabalığı dağıtana kadar iş işten geçti, insanlar sıkıştı, 
ezildi, 11 kişi hayatını kaybetti.

*

Ertesi günkü gazeteler, hükümetin resmi tebliğini yazıyordu… Denizyolları 
işletmesi müdürü Raufi Manyas’ın kızı Bilun, 16 yaşındaydı. İstiklal caddesi 236 
numarada oturan bayan Anna, 58 yaşındaydı. Bayan Rona Kişnir ve kızı Bella, 
istiklal caddesi yıldız apartmanında oturuyorlardı. Bakırköy’den Hatice hanım, 
aşçıydı, 55 yaşındaydı. Kurtuluş semtinden Diyamandi, sütçüydü, 40 yaşındaydı. 
Topkapı arpaemini yokuşunda oturan Abdülhamid, 50 yaşındaydı. Aksaray Laleli’de 
oturan bayan Kevser Mehmet, 35 yaşındaydı. Tarlabaşı 19 numarada oturan Satenik 
Ohannes, 35 yaşındaydı. Saint Benoit Lisesi öğrencisi Paul Kuto, henüz 15 
yaşındaydı. Ve, Beyoğlu Lüksemburg otelinde kalan Leon.

*

Müslüman, hıristiyan, musevi, Türk, Rum, Ermeni… “Ne Mutlu Türküm Diyene”ye dua 
etmek için, saygılarını sunmak için kuyruğa girmişlerdi. Memleketin ortak 
paydası’na ortak gözyaşı döküyorlardı.

*

Atatürk’ün naaşı İstanbul’dan Ankara’ya getirildi, 10 Kasım 1953’te Anıtkabir’e 
defnedildi, dokuz gün sonra ziyarete açıldı, ilk gün çok kısa süre açık kaldı, 
70 bin kişi geldi. 75’inci ölüm yıldönümünde, sadece 10 Kasım günü, sadece bir 
günde, 1 milyon 89 bin kişi vardı.

*

Anıtkabir’e her yıl 4 ila 9 milyon yurttaş koşuyor, dua ediyor, devrimlerine 
bağlılığını sunuyor. Ortalama 6 milyon kabul etsek… 1953’ten bu yana 378 milyon 
kişi Anıtkabir’i ziyaret etti. ABD’nin nüfusundan neredeyse 100 milyon daha 
fazla, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin toplam nüfusu kadar… Yıllar geçtikçe 
külleneceğine, giderek alevlenen böylesine bir sevginin, dünyada örneği yok.

*

Dün gene bakıyoruz…
Anıtkabir gene insan seli.
Birinci Meclis’in önü…
Dolmabahçe…
Pembe Köşk…
Yurdun dört bir köşesi…
Bağdat Caddesi, Alsancak.
Edirne, Ardahan.
Caddeler, meydanlar…
Dede-bebe.
Kadın-erkek.
Zengin-fakir.
Kasketli.
Piercingli.
Memleketin ortak paydası’na ortak duygularla.

*

Türk Silahsız Kuvvetleri’dir bu.

*

Dahili bedhahlara rağmen…
Cebren ve hileyle, aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine 
girilmiş, bütün orduları dağıtılmış, memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş 
olmasına rağmen…
Bütün bu şeraitten daha elim ve vahim olmak üzere, memleket dahilindeki gaflet, 
dalalet ve hatta hıyanete rağmen…
Emperyalizmin dize getiremediği, bileğini bükemediği, teslim alamadığı, asla 
teslim alamayacağı, dünyadaki tek güç…
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, Türk Silahsız Kuvvetleri’dir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

CANLI YAYINDA AÇIKLADI…

HIZLI YORUM YAP