35,4680$% -0.06
36,5290€% -0.18
43,3915£% 0.1
3.070,28%0,57
2.694,39%0,69
9.739,72%0,25
Eliaçık hoca şunları söyledi:
” Bir Rizeli hacı var, köşede oturan, buradan başlıyor Fındıkzade’ye kadar bütün binalar onun. Aylık kira geliri 15 trilyon, 15 kişi kirasını topluyor ve binlerce kişi de buraya fakir fukara babası diye “Ev kirasını yatıramadım” diye geliyor. Ben de oraya gönderiyorum ama güvenlik var, kapıdan sokmuyorlar içeriye. Şimdi, bu her yıl hacca gidiyor. Karısının kızının saçının telini göstermeyen, acayip şekilde dindarmış gibi görünen bir adam, halbuki alakası yok. Kur’an’ı Kerim diyor ki; yoksulların, zenginlerin malında hakkı vardır. Lütuf ve bağışta olmaz ama hakkı ona geçmişse bütün bu hukuk, mahkeme, cezalandırma, hakkı iade etmek içindir.
İSLAM ZENGİNİ ÇILDIRTIYOR…
” Servetim Allah’ın emaneti, bunlar O’nun benim değil dedikten sonra işin biteceğini mi söylüyor? Allah zenginlere sırf bunu söyletmek için mi bu kıssayı anlatıyor? Mekke’nin mülk sahipleri zaten böyle demiyor muydu? Günümüzün mülk sahipleri zaten böyle deyip durmuyor mu? Ee, senin değilse ver o zaman? Neden sanki seninmiş gibi kendine saklıyor, özel mülkiyetinde tutuyorsun? “Emanet” mülkiyeti başkasının olduğu halde kullanımı sende olan şeydir. İstendiği zaman iadesi, zarar verildiği zaman da tazmini gerekir ve Allah istiyor, iade et diyor işte. “Emanet” deyip duruyorsun ama fiiliyatta “hibe” yapmışsın. Üstelik ömür boyu hibe… Bu nasıl emanet? Kimi kandırıyorsun be hey şaşkın? Kur’an’da zengini ve zenginleşmeyi öven tek bir ayetin bulunmaması tesadüf mü ? Bilakis bir şekilde zenginleşmiş olanlara boyuna infakı emreder. “İnfak etmek için zengin olun, yığın, biriktirin” demez. Çünkü mülukiyet (sahip olma) ihtirasının zaten insanoğlunun tabiatında hırsların anası (ummu’l-hırs) olduğunu bildiği için onu bir de teşviki manasız görür. Bu, insana “Yemek yeyin, su için” demeye benzer. Oysa insan zaten yemek yer, su içer. İnsanda gıdaların anası (ummu’l-gıda) bunlardır. Malumu ilamın totoloji (anlamsız tekrar/kısır döngü) olması gibi… Bilakis “Yemeği bölüş, suyu paylaş” der. “İhtiyacından fazlasını ‘kenz’ etme, tekeline alma” der. Karun’a “Yanındaki (Harun) ile eşit hale gel” der. Olmayan bunlar çünkü… Artık şunun anlaşılması gerekiyor: Hep birileri zengin olacak ve yoksullara verecek, mesele bu değil… Bilakis zengin-yoksul ayırımı ortadan kalkacak, eşit hale gelecekler. Toplumda yoksul kalmayacak, zengin de olmayacak! Herkes birbirine yakın duracak, arada uçuruma izin verilmeyecek, mesele bu… Şimdiye kadar İslam bu uçurumu meşrulaştırmanın aracı ve afyonu olarak kullanıldı. Şimdi bunu tersine çeviriyor, peygamber devrinde olduğu gibi Velid bin Muğire ile Bilal’i eşit hale getirmenin itiraz ve isyan sesi olarak yeniden inşa ediyoruz. Zengini çıldırtan bu. Hâlâ bu, hâlâ…”
DİYANET'E AKILLARA ZARAR SORULAR!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.