34,4959$% -0.17
36,5918€% -0.19
43,7611£% -0.24
2.916,94%0,62
2.632,19%0,85
9.232,90%-1,73
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın medya patronlarına ve yöneticilerine verdiği iftar davetine katılan Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, “Bugüne kadar yanıtı verilmeyen bu iddialara yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı yetkilileri ile görüştüm. Ortaya atılan iddiaları yönelterek, yanıt bulmaya çalıştım.” dediği yazısında, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında yaklaşık bir yıldır yanıt arayan bazı sorulara TSK ve MİT’in verdiği gayrı resmi yanıtları köşesine taşıdı.
14 Temmuz günü Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasındaki görüşme ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın da katıldığı ÖKK’de yapılan mezuniyet töreni hakkındaki sorular için “Kontrollü darbe iddialarına dayanak olarak gösterilen olaylardan birine ilişkin aylar sonra verilen net yanıtlar bunlar.” diyen Çevikcan’ın yazısı şöyle:
TSK ve MİT’in 14 Temmuz yanıtı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki akşam medya dünyasına Tarabya Köşkü’nde verdiği iftar yemeğinde FETÖ ile mücadele konusundaki mesajlarını sürdürürken, işin henüz bitmediğini söyledi.
“Onlarla vereceğimiz mücadele öyle az buz değil. Bakın her yerden bir şeyler çıkıyor. Virüs bütün bünyeyi sarmış vaziyette. Bu işi öyle ufak tefek olarak ele alamayız. Bu sürece gelene kadar bizim de eksiklerimiz, yanlışlarımız olmuş olabilir. Bundan dolayı iş buraya kadar gelmiş olabilir. Fark ettik, şimdi de üzerine üzerine gidiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı, FETÖ ile mücadele kararlılığını her fırsatta vurguluyor, vurgulayacak.
“Önce darbe girişimini savuşturmak, sonra FETÖ’yü devletin kılcal damarlarından temizlemek” olarak gelişen mücadelede üçüncü bir ayak, algı operasyonlarını bertaraf etmek.
Algı operasyonlarını bertaraf etmek konusunda ise en önemli hedef kontrollü darbe iddialarını bütünüyle ortadan kaldırmak.
Kontrollü darbe iddialarının çeşitli kaynakları var.
Bu ifadeyi sıklıkla kullanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sokaktaki darbenin gerçek olduğunu ancak asıl darbenin, 15 Temmuz’un engellenmemesi ve sonrasında sonuçlarının kullanılmasıyla yapıldığını savunuyor.
Ankara ve İstanbul’da görülen darbe girişimine ilişkin çatı davalarında da benzer ifadeler gündeme geliyor.
Bu iddiaya 15 Temmuz öncesinde ve darbe girişimi sırasında yaşanan kimi olaylar kanıt gösteriliyor, soruların yanıtlanması isteniyor.
Algı operasyonu olarak nitelendirilen bu iddiaların en önemlilerinden biri, darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz’da Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda yapılan toplantı.
14 Temmuz’da, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı ile saatler süren bir toplantı yapması son duruşmalarda sanıklar tarafından da gündeme getiriliyor.
Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki buluşmanın nedeni İhtisas Kursu Diploma Töreni.
Bu törenin önce darbe girişiminin olduğu gün, 15 Temmuz Cuma günü yapılmasının planlandığı, teamüllerin de bu yönde olduğu ancak birkaç gün kala törenin önce 14 Temmuz’a çekildiği, sonra 18 Temmuz’da yapılmasının planlandığı, akabinde yeniden
14 Temmuz’da karar kılındığı iddiaları da kamuoyuna yansıdı.
Bu iddialarla birlikte, törene neden Akar’ın da katıldığı soruları ortaya atıldı.
Özel Kuvvetler Komutanı devir teslim törenine bile Genelkurmay İkinci Başkanı katılırken, Akar’ın törene katılması, 18.00’de biten törenden sonra Akar ve Fidan’ın bahçeye geçerek 00.30’a kadar süren bir toplantı yapmaları, Fidan ile Aksakallı’nın da aynı gece başbaşa değerlendirmelerde bulunduğu iddiaları güncellenerek gündemde tutuluyor.
Bugüne kadar yanıtı verilmeyen bu iddialara yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı yetkilileri ile görüştüm.
Ortaya atılan iddiaları yönelterek, yanıt bulmaya çalıştım.
Genelkurmay ve MİT Müsteşarlığı yetkilileri, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda icra edilen Özel Kuvvetler İhtisas Kursu Mezuniyet töreni ile ilgili spekülatif haber ve yorumlara basında hâlâ yer verildiğini söylediler.
‘Müsteşar ilk defa katılmadı’
Bu konudaki sorularıma verilen yanıtları şöyle sıralayabilirim:
“Sekiz ay süreli ve bindirmeli olarak icra edilen Özel Kuvvetler İhtisas Kursunu MİT personeli de görmektedir.
Mezuniyet törenlerine tüm kursiyerlerin aile bireylerinin yanı sıra MİT Müsteşarı ve ilgili personel de katılmaktadır.
İlk olarak 11 Mart 2016’da icra edilen törene Genelkurmay Başkanı ile MİT Müsteşarı da katılmıştır.
Dolayısıyla MİT Müsteşarı, bazı kesimlerce iddia edildiği üzere, 14 Temmuz 2016 tarihindeki bu törene ilk defa katılmamıştır.
Personelin gözü önünde oldu
14 Temmuz’daki törenin YAŞ Toplantı tarihine yakın olması nedeniyle tören sonrasında bir çalışma yapılması konusunda MİT Müsteşarı ile önceden mutabık kalınmıştır.
Törenden sonra yapılan toplantıya MİT Müsteşarı, ilgili Müsteşar Yardımcısı, Daire Başkanı ve bir Uzman Memur katılmıştır.
Genelkurmay Başkanı, önceki bilgilere ilaveten MİT tarafından elde edilen mevcut son bilgiler ışığında, YAŞ’ta görüşülecek personelin durumu hakkında bilgilendirilmiştir.
Değerlendirmeye alınan personel sayısının çokluğu nedeniyle çalışma uzun sürmüştür.
Çalışma bahçede yapılmış ve o süre zarfında orada bulunan birçok personelin gözleri önünde cereyan etmiştir.
Çalışmanın bir şekilde hain darbe girişimi ile ilişkilendirilmesi mesnetsiz ve gerçeklere tamamen aykırıdır.”
FETÖ temizliği isim isim çalışıldı
Genelkurmay ve MİT’teki yetkililerin verdiği bilgiye göre, toplantının 14 Temmuz’da yapılmasının nedeni, YAŞ öncesi zamanın çok sıkışık olması ve Akar ile Fidan’ın bir an önce bu amaçla biraraya gelme zorunluluğu.
Törenden sonra uygun zaman doğacağı düşünülerek planlamanın yapıldığını söyleyen kaynaklar, 2016’daki YAŞ’ın önceki yıllardan farklı bir özelliği olduğuna işaret ediyor.
İzmir Başsavcılığı’nın, üst rütbeli ve çoğu karargahta çalışan 142 komutanla ilgili tespitlerini Genelkurmay ve hükümet ile paylaşması nedeniyle, bu isimlerin YAŞ’ta temizlenmesinin netleştiğini, bu nedenle görülmemiş detayda bir çalışma yapıldığını belirtiyor.
Kaynaklar, toplantı sırasında terfi edip edemeyecekler bazında çok yönlü değerlendirme yapıldığını ifade ediyor.
A, B, C sırasındaki isimlerin terfi edemeyeceği ve TSK’dan temizleneceği anlaşıldığı için, Orgeneral Akar’ın, Fidan ve MİT heyetine bu isimlerin yerine atanabilecek isimlerle ilgili bilgi sorduğu, MİT Müsteşarı ve yardımcılarının, merkezden de bilgi alarak soruları yanıtladığı, listeler üzerinde bu şekilde çalışıldığını vurguluyor.
İddialarla ilgili aldığım yanıtlar böyle.
Kontrollü darbe iddialarına dayanak olarak gösterilen olaylardan birine ilişkin aylar sonra verilen net yanıtlar bunlar.
Bu bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
'GÖKTEN GELEN BELALAR SANIYORLAR…'