34,4733$% -0.05
36,5666€% -0.05
43,8255£% 0.05
2.924,79%0,17
2.640,17%0,26
9.232,90%-1,73
Batı’da “Erdoğan diktatör” sözleri artıkça Türkiye’de “birileri” bu sözü haklı çıkarmaya çabalıyor!
En son… ODTÜ mezuniyet töreninde taşıdıkları pankart sebebiyle dört üniversite öğrencisi tutuklandı!
Suçları, Erdoğan’a hakaret!
Dört öğrenciyi hapse gönderecek kadar pankartta hangi “suç unsuru” vardı:
Çeşitli hayvanların yüzü Erdoğan’a benzetilerek, “Artık Tayyipgiller Alemi” denilmişti!
Latifenin-şakanın-mizahın nasıl yargı konusuolduğuna hiç girmek istemiyorum; sadece “pes” diyorum!
Çünkü:
Tarih: 9 Mayıs 2004.
Cumhuriyet gazetesi karikatüristi Musa Kart, ip yumağına dolanmış kafası Erdoğan’a benzeyen bir kedi çizdi. Erdoğan, kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle şikayetçi oldu. Dava beraat ile sonuçlandı…
Tarih: 25 Şubat 2005.
Musa Kart’ın yargılanmasını protesto eden mizah dergisi Penguen‘in sekiz karikatüristi,yüzü Erdoğan’a benzeyen sekiz hayvan karikatürü çizdi! Ve altına “Tayyipler Alemi” yazdılar!
Erdoğan, “kişilik haklarına saldırı” diye Penguen’e tazminat davası açtı. Kaybetti.
Yani…
Gerek kedi, gerekse diğer sekiz hayvana benzetilen Erdoğan karikatürlerini mahkemeler mizah olarak değerlendirdi. Bunlar 13 yıl önce oldu…
Peki…
Dün böyle karar veren mahkemeler varken…
Bugün aynı karikatürü pankart olarak taşıyan ODTÜ mezunu gencecik dört insan nasıl cezaevine atıldı?
Dünden bugüne hukuk içtihatında ne değişiklik oldu?
Mizah hakaret değil, muhalefet aracı değil mi artık?
Bir kişinin dünya sevimlisi hayvanlarabenzetilerek çizilmesi-tasvir edilmesi nasıl onur kırıcı olur?
Gençler bu kadar ucuz sebeple hapse atılır mı?
Yıl, 1975…
Erdoğan…
– Bir yanda Coşkun Et ve Sucuk Mamulleri‘nin muhasebesini tutuyor…
– Bir yanda İstanbul Belediyesi’nde çalışıyor…
– Bir yanda İETT takımında futbol oynuyor…
– Bir yanda Aksaray İktisat ve Ticaret Yüksek Okulu’nda okuyor…
– Bir yanda MSP gençlik kollarında politika yapıyordu…
Bu nedenle…
Mahallesi Kasımpaşa/Tepebaşı’nda açılan Karikatür ve Mizah Müzesi‘ne bir gün olsa gitmediğini düşünebiliriz.
Gitse…
– Abdülaziz hakkında yapılan karikatürü görürdü.
– II. Abdülhamit hakkında yapılan karikatürü görürdü.
– Osmanlı Hariciye Nazırı Yusuf Franko‘nun karikatürlerini görürdü.
– 1870 yılından itibaren “Diyojen” ile başlayan ve “Çıngıraklı Tatar”, “Hayal”, “Latife”, “Şafak”, “Kamer”, “Meddah”, “Kahkaha”, “Geveze”, “Çaylak”, “Kalem”, “Cem”, “Tokmak”, “Akbaba”, “Gırgır” ile devam eden karikatür dergilerini görürdü.
– “Eşşek” ve “Gecekuşu” gibi hayvan isimlerinin olduğu mizah yayınlarını görürdü.
– Nişan Berberyan’ı- Agop Baronyan’ı tanırdı.
– Basiretçi Ali Efendi’yi- Ali Fuat Beyi tanırdı.
Uzatmayayım…
Karikatüre kim karşıydı?
Örneğin… II. Abdülhamit karikatürü yasakladı!
Örneğin… 12 Eylül 1980 askeri darbesiTepebaşı’ndaki Karikatür Müzesi’ni kapattı!
Evet, mizah hapse atıldı…
Evet, mizah sürgüne gönderildi…
Ama mizah yok edilemedi.
Bu nedenle…
Karikatür ve Mizah Müzesi, 27 Şubat 1989 tarihinde Saraçhane Gazanferağa Külliyesi’nde yeniden müze olarak açıldı.
Erdoğan fırsat bulup giderse yaklaşık 150 yıllık karikatür tarihimizi görebilir.
Hacivat-Karagöz geleneğinin yazılı-çizim halidir hepsi.
Anlayacaktır ki; mizahı kimse yenemez!
Erdoğan’ı kedi-fil-aslan vb. şekilde çizilince bu niye suç olsun?
Anlamak zor. Mizah sünnet değil mi?
Hz. Muhammet yasaklamak şöyle dursun mizahın- şakanın insan ruhuna iyi geldiğini ve bir ihtiyaç olduğunu yaşamıyla gösterdi. Örneğin…
Bir gün… Hz. Muhammet, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i sırtına bindirdi. Dört el üzerinde yürüyerek, “deveniz ne güzel deve, siz de ne iyi binicilersiniz” diyerek onları taşıdı. Yani…
Kendini deveye benzeterek mizah yapan yüce gönüllü aydın bir peygamber var karşınızda!
Keza…
Hz. Muhammet şakalar yaptığı gibi sahabeler de ona zaman zaman şakalar yaptı. Örneğin Hz. Ömer…
Hz. Muhammet’i Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i iki omzuna oturtmuş halde görünce şöyle dedi:
– “Altınızdaki at ne kadar kıymetlidir?”
Hz. Muhammet ise, “Onlar da ne iyi binicidirler!” diye karşılık verdi!
Yani…
Hz. Muhammet kendisinin ata benzetilmesine kızmamış, aksine esprili cevap bile vermişti.
Ya bugün?
21’inci yüzyılda “Tayyipler Alemi” pankartı hapis nedeni oluyor! Asıl şaka bu olmalı!
“Şeyh uçmaz mürit uçurur” hukuku mu bu?
O halde… Artık sanırım Hz. Muhammet’in şu esprisini bugün Türkiye’de kimse yapamaz:
Horoz kurban etmek isteyen Bilal-i Habeşi‘ye Hz. Muhammet, “Bir müezzin diğer müezzini kurban eder mi?” der gülümseyerek!
Toparlarsam:
Israrla birileri, Batı’nın “Erdoğan diktatör” hitabını güçlendirmeye çalışıyor!
Gencecik çocukları cezaevine atmak, geleceklerini karartmak ayıptır, zulümdür.
Hani yeni dönem “barış” getirecekti?
KKTC, Azerbaycan, din kardeşlerim vesaire!