34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
43,4559£% -0.34
2.836,84%0,10
2.562,19%-0,20
9.389,62%-0,33
Aile arası ilişkilere, insan sağlığına, toplumsal yaşantıya kadar hayatımızın birçok yönünü olumsuz etkileyen televizyon bağımlılığı, kültürel erozyona sebep oldu. Ülkemizde yıllık ortalama televizyon izleme süresinin bir hayli yüksek oluşu uzmanları harekete geçirdi. Teknolojik gelişmelerin insanların birbirinden kopmasına sebep olduğunu belirterek ebeveynleri uyaran uzmanlar, aile fertlerinin yavaş yavaş birbirlerini unuttuklarını söyledi.
TEKNOLOJİ, AİLE İÇİ KOPUŞA SEBEP
Uzman Psikolog Gülten Demirdöven, teknolojik gelişmelerin insanların birbirinden kopmasına sebep olduğunu belirterek, aile arasındaki gerilimin en büyük sebebinin televizyon olduğunu söyledi. Demirdöven, “Eskiden aile bireyleri bir masanın başında konuşur, muhabbet ederlerdi, birbirinin sıkıntılarını, sorunlarını dinlerlerdi. Ama şu anda eve girince bir an önce yemek yiyip televizyon veya bilgisayar başına geçmek gibi bir sıkıntı var. Bu durum büyüklerde de, çocuklarda da var. Ebeveynlerin televizyon başında, çocukların odalarında ellerinde telefon varken bir kopuş başlıyor. Eğer bu kopuş uzun yıllar devam ederse, bir zaman sonra aile bireyleri birlikte hiçbir şey yapamaz hale geliyorlar” diyerek, aile fertlerinin yavaş yavaş birbirlerini unuttuklarını ifade etti.
“TELEVİZYONLARIN KAPATMA DÜĞMELERİNE BASILMALI”
Aile içi iletişimin önemine değinen Demirdöven, “Aynı ortamda muhabbet havasını solumadıkları için yavaş yavaş uzaklaşan bir aile ortaya çıkıyor. Türk aile yapısı, Amerikanvari bir sisteme gitmeye başladı. Aileler birbirlerinden uzak, çocuklar anne babalarıyla hiç vakit geçirmez oldular. Aile kurumu çok zarar gördü. Geçmişimizde var olan aile yapısının tekrardan yakalanması lazım. Telefonları bir kenara bırakıp, televizyonların kapatma düğmelerine basmalıyız” şeklinde konuştu.
“RESULULLAH EFENDİMİZ ZAMAN İSRAFINA KARŞI UYARMIŞTI”
Millî Gazete yazarı Fatma Tuncer ise televizyon bağımlılığının uç noktalarına değinmek gerektiğini söyleyerek, “İnsanlarda bir anlam boşluğu var. Ahlak ve maneviyatın zayıflamasıyla ailede ve toplumun katmanlarında bir huzursuzluk başlıyor. Bunun çözümü için bir araştırma yapmak, huzursuzluğun kaynağına inmek yerine kendilerini avutacak bir şey arıyorlar. Televizyon da bu konuda sıkıntıları giderecek bir çerez konumuna geliyor. Eğer biz televizyon bağımlılığının nasıl çözüleceğini konuşuyorsak, nedenini ilk önce konuşmak lazım. Peygamber Efendimiz’i hayatımızın her noktasında örnek almamız gerekiyor. Bakınız Resulullah Efendimiz zaman israfına karşı tüm Müslümanları uyarmıştır. Biz aile olarak zamanımızı neden televizyonla israf edelim?” diye konuştu.
Yargıtay'dan 'Takı' Kararı!