34,5688$% 0.06
36,2749€% 0.65
43,6336£% 0.55
2.959,62%-1,51
2.665,70%-1,48
9.549,89%1,94
Bodrum’un en değerli arazilerinden birine yapılan ve engebeli arazide olmasından dolayı maliyetleri katlayan proje konusunda tartışmalar devam ediyor.
Külliye inşaatı, Bodrum Ortakent Kargı Caddesi üzerinde ve bütün Gökova Koyu’nu gören 10 bin 300 metrekarelik arazi üzerinde bulunuyor. Külliye yapımı ilk olarak 2016’da gündeme gelmiş, Bodrumluların itirazı ve hukuki süreç nedeniyle hafriyat çalışmaları durdurulmuştu. Ancak hafriyat çalışmaları yeniden başladı.
Diyanet İslam Kültür ve Medeniyeti Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi’nin arazisinin engebeli yapısı nedeniyle arazi düzenlemesi proje maliyetinde önemli bir yer tutuyor.
“Arazi 2012’de Ortakent-Yahşi Belediyesi tarafından sosyal kültürel ve dini alan olarak ayrıldı ancak daha sonra İlçe Müftülüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından plan tadilatı değişikliği yapılarak Dini Kültür ve Bilgilendirme Tesisi alanına çevrilmek istendi. Bodrum Belediyesi’nde iki kez görüşülen plan tadilatı reddedildi. Belediye ruhsat vermeyi de kabul etmedi. Çünkü inşaat 5 katlı bina olarak yapılmak istenmektedir. Yapıların Bodrum ekolüne ve mimarisine aykırı olmaması gerekir. Ayrıca 2016’da ruhsat iptali için açtığımız dava sonuçlanmadı, dava sonuçlanmadan inşaatın başlaması doğru değil.”
Diyanet’in saray projesi Camel Beach Koyu’nda hazineye ait 10 dönümlük arazinin 3 bin metrekarelik kısmına, ilk olarak 2013 yılı temmuz ayında İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi yapılması gündeme gelmişti Ancak Ortakent-Yahşi Belediye Meclisi, proje için onay verilmemişti.
Öte yandan Diyanet Dergisi’nde Hacı Bayram Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu imzasıyla yayınlanan yazıda Z kuşağına hakaret edildi. Makalede “Z Kuşağı” gençlerini kapitalizmin oyuncağı olmakla suçlanırken, ‘fare’ye benzetildi.
Diyanet daha önce Z Kuşağı gençleri övmüş ve yararlanılmasını isteyen makaleye yer vermişti.
Baloğlu, “Liberal Piyasanın Milenyum Bebekleri” başlıklı yazısında özetle şunları dile getirdi:
“Fareli Köyün Kavalcısı hikayesinde kavalcı, Hamelin Köyü’nü basan fareleri çaldığı kavalın güzel melodisiyle peşine takıp köyden götürür. Teşbihte hata olmaz, birileri de özgürlük şarkılarıyla köklerinden, kültürlerinden söktüğü dünya gençliğini takmış peşine götürüyor. Onlar seküler ve liberal ilke ve değerlerle örülen yeni düzenin uyumlu kişileridirler. Gerçeklere kördürler, gördükleri şeyleri tanıma özürlüsüdürler.”
Mahkeme Salonunda Mikrofon Açık Kalınca…