Erdoğan'ın Eski Danışmanı: Kapı Kapı Dolaşıp…

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

” Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre konuşmalarında teşkilatlarına bir talimatı önemle verdi. Sahaya inip kapı kapı dolaşarak vatandaşla yüz yüze temas kurmalarını istedi. 

 Bu talimatı bildirirken de AK Parti’nin, milletin her bireyine ulaşmakta bir zorluğunun olmadığını vurguladı.  Çok haklıydı. Ama mlaumun da ilamı, yani bilinenin tekrar bildirilmesi gibiydi.  Milletin gönlüne girmek konusunda, muhalefet partileri iktidarla eşit hak, fırsat ve imkanlara sahip değiller zaten.  Salgının başlarında, Cumhurbaşkanı yine parti teşkilatları ve belediye başkanlarına seslenirken herkesin bunu anlamasını sağlamıştı.  Bu hususa özellikle dikkat çekmişti. Ki salgın gibi zamanlar, milletin gönlüne siyaseten girmek için bir fırsattı.  

 Ancak aynı fırsattan yararlanmak, muhalefete hak ve serbest değildi. Yarış dışı tutmak için, ayaklarına çelmeler takıldı.  Muhalefet belediyeleri, milletin gönlüne girmekte iktidarla yarışmaya kalkarlarsa  paralel devlet girişimi olurdu.   Böyle ikilikler çıkarmakla suçlandılar da…  Yine de AK Parti teşkilatlarının, milletin gönlüne girme performansından Erdoğan’ın memnun kalmadığı anlaşılıyor.  Bazı ikaz ve sitemlerinde hayal kırıklığı sezdim. Kamçılamaya, zorlamaya, ekstra motive etmeye gerek duyuyordu sanki.  ‘Gece gündüz çalışarak milletin gönlüne girmeyecekler’e teşkilatlarında yer olmadığını söyledi. Göreve talip olmamaları için uyardı.  

Halbuki…  

Muhalefet partileri ve belediyelerinin, halka ekmekle maske dağıtması bile uygun bulunmamış. Milletin gönlüne girme yarışından alıkonmuş, engellenmişler.  AK Parti teşkilatlarının, tek tabanca bırakılmışken dahi yeterince gönle ve göze girememesi hayra mı alamet?  

 Bilmem, 2023 seçim sonuçları hakkında size ne fikir veriyor. “

TKP: İNSANLAR DAYANIYOR AMA…

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan da halkın dişini sıktığını ve borçlanma yoluyla süreci götürmeye çalıştığını belirterek, ” TL’nin değeri biraz dengelendi ama halkın ekonomik yükleri ağırlaştı. Pandemi olağanüstü bir dönem olduğu için insanlar bazı şeyleri kanıksar gibi görünüyor ama bu daha ne kadar sürebilir. İnsanlar bazı şeylere katlanırlar. İşsiz olup da iş aramayan, okula da gitmeyen bir toplam var ve bu toplam korona nedeniyle durumlarını bir nebze olsun kabulleniyorlar. Ailelerinin yanına sığınıyorlar örneğin. Bu dönem bazı şeyler kanıksanır gibi yapılıyor. Bu ne kadar sürdürülebilir. Bunları tolere etmenin bir sınırı var. İnsanlar bazı şeylere şimdilik katlanıyor. Dişimizi sıkalım deniyor. İnsanlar borçlanıyor. Bu düzenin küçük bir azınlık dışında insanlara yoksulluktan, acıdan, işsizlikten başka vereceği hiçbir şey yok. Tek ihtiyacımız ise dayanışma ve örgütlenme. Bu sorun çözülmeden Türkiye’nin geleceği yer, gerçek anlamıyla açlıktır.  Bu saçmalığı kabullenmek insanın doğasına aykırı. İki gün kabullenir, üç gün kabullenir ve sonra yeter der. Bunu engellemeye çalışıyorlar. Koronanın ilacı bulunacak ama insanlara mutlak olarak boyun eğdirmenin ilacı asla bulunamayacak, bunun aşısı falan da yok.” dedi.