35,0145$% 0.06
36,7848€% 0.16
44,5178£% 0.06
2.982,04%0,29
2.649,86%0,25
10.011,27%0,14
17 Aralık 2024 Salı
İlk bölümüyle 15 Aralık Pazar akşamı başlayan dizide Cevat Şakir Kabaağaçlı ve Mehmet Şakir Kabaağaçlı’nın hayatı izleyicileri meraklandırdı. Şakir Paşa dizisindeki Şakir Paşa ve Cevat Şakir karakterinin kim olduğu da izleyiciler tarafından merak ediliyor. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın hikayesine odaklanan dizi ekran karşısındakilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Dizide Cevat Şakir Kabaağaçlı ve Mehmet Şakir Kabaağaçlı’nın hayat hikayeleri ele alınıyor.
Halikarnas Balıkçısı kimdir, ne zaman yaşadı ve öldü? Halikarnas Balıkçısı babasını neden öldürdü?
Yapımcılığını MEDYAPIM’ın üstlendiği dizinin senaryosunu Hande Altaylı kaleme alıyor.
Dizide yer alan Şakir Paşa ve Cevat Paşa karakterinin kim olduğu ve gerçek hayatta hangi ismi canlandırdığı da izleyiciler tarafından merak ediliyor. Şakir Paşa dizisindeki Şakir Paşa gerçekte kim? sorusu da bu sebeple araştırılıyor. Peki, Halikarnas Balıkçısı kimdir, gerçek adı ne, ne zaman yaşadı ve öldü?
Şakir Paşa Ailesi, diziye adını veren Mehmet Şakir Paşa’nın aile fertlerinden oluşuyor. Kabaağaçlızade Mehmet Şakir Paşa olarak bilinen Mehmet Şakir Paşa, Kabaağaçlızase ailesine mensuptur. Mehmet Şakir Paşa, 1891-1895 yılları arasında sadrazamlık görevi yapmış olan Ahmed Cevad Paşa’nın kardeşi, aynı zamanda Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan roman ve hikâye yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın babası olarak karşımıza çıkıyor.
1855 ve 1914 yılları arasında yaşayan Mehmet Şakir Paşa, babasının ve annesinin ölümüyle kimsesiz kaldı. Kimsesiz kaldıktan sonra ağabeyi Ahmed Cevad Paşa ile askeri bir okula verildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevlerde bulunan Mehmet Şakir Paşa, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde önemli işler üstlenmiştir.
1890 yılında Girit Valisi olarak atanan Mehmet Şakir Paşa, 1895 yılında ağabeyi Ahmed Cevad Paşa’nın sadrazamlık görevinden alınmasını protesto ederek devlet görevinden istifa etmiştir. Mehmet Şakir Paşa, Osmanlı’nın son dönemlerinde üstlendiği görevlerin yanında, yetiştirdiği sanatçı evlatları ve torunları Türk kültür ve sanat tarihinde önemli bir yer edinmiştir.
Şakir Paşa Ailesi’nin reisi Mehmet Şakir Paşa’nın şüpheli ölümü o dönemde oldukça ses getirmiştir. Halikarnas Balıkçısı’nı hepimiz duymuşuzdur. Halikarnas Balıkçısı, Mehmet Şakir Paşa’nın oğlu Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Bir Şakir Paşa Ailesi üyesi olan Cevat Şakir, 1914 yılında babası Şakir Paşayı gittikleri çiftlikte silahla vurarak öldürmüştür.
Babasının ölümüne sebep olan Cevat Şakir, 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı fakat 7 yıl sonra serbest bırakıldı. O döneme damga vuran Mehmet Şakir Paşa’nın ölümünün kaza sonucu gerçekleştiği kaydedilmiştir.
HALİKARNAS BALIKÇISI CEVAT ŞAKİR KİMDİR, NE ZAMAN YAŞADI VE ÖLDÜ?
Halikarnas Balıkçısı, gerçek adıyla Cevat Şakir Kabaağaçlı (1890-1973), Türk edebiyatının önemli yazar ve düşünürlerinden biridir. Edebiyat dünyasında deniz, doğa ve Ege kültürü üzerine yazdığı eserlerle tanınır. Bodrum’a sürgün edilmesinin ardından ş17 Nisan 1890 tarihinde, Osmanlı’nın son köklü ailelerinden Şakir Paşa Ailesine mensup babasının yüksek komiser olarak görev yaptığı Girit’te doğdu. Babası Girit ve Atina’da sefirlik ve valilik yapan Mehmed Şakir Paşa, annesi Giritli Sare İsmet Hanım; amcası II. Abdülhamid devri Sadrazamı Ahmed Cevad Paşa, dedesi Şurayı Askeri Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey’dir. Kendisine, iki evliliğinden de çocuğu olmayan ve onu kendi çocuğu gibi seven amcasının ismi verildi.
Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladıydı. Ailesinin tüm fertleri sanatta yetenekliydi. Sırasıyla dünyaya gelen Hakkiye, Ayşe, Suat, Fahrelnisa ve Aliye adlı kardeşlerinden Fahrelnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuştu; Hakkiye’nin kızı Füreya Koral, ilk Türk kadın seramikçi oldu; Fahrelnisa’nın çocukları Nejad Melih Devrim ressam; Şirin Devrim ise tiyatrocu oldu.
Cevat Şakir, çocukluk hayatının ilk yıllarını babası Şakir Paşa’nın elçi olarak bulunduğu Atina’da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada’da, orta ve liseyi 1907’de Robert Kolej’de tamamladı. İlk yazısı aynı yıl İkdam gazetesinde yayımlandı. Bu, İngilizceden tercüme bir yazıydı. Lise öğreniminden sonra İngiltere’de denizcilik öğrenimi yapmak istediyse de ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi’nde tarih öğrenimi gördü. 1913’te İtalyan bir hanımla evlenerek İtalya’da kaldı ve resim öğrenimi gördü.
1925 yılına kadar geçimini haftalık dergilerde tercümeler, yazılar yayınlayarak, resim ve yeni tarz tezhipler yaparak, karikatür yaparak, karikatür çizerek ve renkli dergi kapakları hazırlayarak temin etti. Türk basınında kapakçılığın gelişmesinde katkısı vardır.
Resimli Hafta dergisinin 13 Nisan 1925 tarihli sayısında yayımlanan “Hapishanede idama mahkum olanlar, bile bile asılmaya nasıl gider?” başlıklı yazısı nedeniyle İstanbul İstiklal Mahkemesinde yargılanan yazar, “Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak”tan suçlu bulundu. Bodrum aşkıyla tanınan yazarın kente ilk gelişi, İstiklal Mahkemesi’nin üç yıl kalebentlik cezası vererek sürgün etmesiyle oldu.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, cezasını tamamladığı 1928’de kendi arzusuyla tekrar Bodrum’a dönerek, 1947’ye kadar burada yaşadı. Bu dönemden sonra kentin antik dönemlerdeki Halikarnassos isminden dolayı “Halikarnas Balıkçısı” takma adıyla eserlerini yazdı. Usta yazar, yurt dışından tohum ve fidan getirerek Bodrum’un güzelleşmesi için büyük çaba harcadı.
Bodrum’un Antik Çağ’daki adı olan Halikarnas’ı mahlas olarak benimseyen Cevat Şakir, Bodrum’da balıkçılık dahil çeşitli işlerde çalıştı. Edebiyat sahasına giren eserlerinin büyük kısmını da Bodrum’da yazdı. İkinci evliliğini dayısının kızı Hamdiye, üçüncü evliliğini Hatice Hanım’la yapan Cevat Şakir’in üç evliliğinden beş çocuğu oldu. Çocuklarının orta öğrenim çağına gelince, o yıllarda bu kasabada ortaokul bulunmaması sebebiyle ailesini İzmir’e nakletti. Yaşamını yazarlık ve turist rehberliği ile sürdürdü, rehberlik kurslarında da ders verdi. 13 Ekim 1973’te İzmir’de kemik kanserinden öldü.
HALİKARNAS BALIKÇISI BABASINI NEDEN ÖLDÜRDÜ?
Cevat Şakir Kabaağaçlı ve babası Mehmet Şakir Paşa arasında çiftlikte bir tartışma çıktı. Tartışma anında Cevat Şakir’in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Cezasının yedi yılını çektikten sonra baş gösteren verem hastalığından ötürü tahliye edildi.
Esad, ailesiyle birlikte Suriye’yi terk ederek Moskova’ya kaçmıştı. Esad’ın 1 uçuşla Moskova’ya gönderdiği paranın miktarı dudak uçuklattı.
Financial Times (FT), Suriye Merkez Bankası’nın 2018-2019 yıllarında Moskova’ya milyonlarca dolar değerinde nakit gönderdiğini yazdı. Haberde, 21 uçuşla yaklaşık 2 ton euro ve 250 milyon dolar nakitin Rusya’ya gönderildiği belirtildi.
FT’nin açıkladığı belgelere göre, Suriye Merkez Bankası, Beşar Esad’ın yönetimde olduğu bu dönemde, döviz rezervlerinin neredeyse tükenmiş olmasına rağmen, Moskova’nın Vnukovo Havalimanı’na 100 dolarlık ve 500 avroluk banknotlardan oluşan büyük miktarda nakit sevk etti.
Esad’ın 2019’da gerçekleşen bir uçuşta 100 dolarlık banknotlarla 10 milyon dolar, başka bir uçuşta da 500 avroluk banknotlarla 20 milyon euro gönderildiği açıklandı. FT, Esad’ın Mart 2018 ile Eylül 2019 arasında toplamda 250 milyon doların üzerinde nakit parayı Moskova’ya taşındığını belirtti.
KAYITLAR BULUNAMADI
FT, 2012-2018 yılları arasında para transferiyle ilgili ise kayıt ise bulunamadığını ifade etti. Gazete, nakit varlıkların Rus bankalarına yatırıldığını ve Esad ailesinin Moskova’da lüks gayrimenkuller satın aldığını iddia etti.
Suriye Yasal Kalkınma Programı’ndan Eyad Hamid, bu tür para transferlerinin Esad rejimi tarafından uzun yıllardır yapıldığını açıkladı.
Son olarak, 8 Aralık 2024’te Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle, Rusya, Esad ve ailesine sığınma hakkı tanımış; Esad, ailesiyle birlikte Suriye’yi terk ederek Moskova’ya kaçmıştı.
Beş yıldır hiç zam görmeden 25 kuruşa satılan market poşetlerinin fiyatının yeni yılda 1 buçuk lira olacağı iddia edildi.
Türkiye Gazetesi yazarı Canan Eraslan haberinde “Son dönemde ücreti çok düşük kalınca poşet kullanımı artmaya başladı. Bazı marketlerin barkodsuz poşet basılıp tüketiciye verildiğine dair tespitler dahi var. Maalesef çok kullanım, daha çok plastik çöp demek. Öte yandan marketler ‘1 plastik poşet maliyeti 1,19 TL. Fiyat artmalı’ demeye başlamış. Bakanlık da fiyatı artırmanın hazırlıklarını yapıyor. Muhtemel fiyat 1,5 lira civarında olacak” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yapılan toplantıya sektör temsilcileri katılarak görüşlerini bildirdi. Bir poşetin perakendecilere maliyetinin ortalama 1,19 TL’ye ulaştığına dikkat çekildi. Ayrıca 25 kuruş olan poşet fiyatının plastik poşet tüketimini azaltacak bir tutar olmadığı görüşü dile getirilirken, plastik poşet kullanımının arttığı da vurgulandı.
BAKANLIK’TAN AÇIKLAMA GELDİ
Market poşetinin fiyatının 1 buçuk liraya çıkacağı haberleriyle ilgili bakanlık yetkilileri Haber240’a konuştu. Bakanlık kaynakları “Market poşetleri 1,5 lira olacak” iddiasını yalanladı. Poşet fiyatının bu tutara ulaşmasının imkansız olduğu belirtildi.
Kocaoğlu başka bir kadın için hazırladığı vahşette ise “Geldiğinde bayıltıyorum ve gözlerini çıkartıyorum” ifadelerini kullanmış.
Cinayeti kafasında tasarlayıp sırasıyla yapacaklarını anlatmış. Yetmezmiş gibi o notları cüzdanında taşımış. Olay, 22 Haziran’da Antalya’nın Döşemealtı ilçesine bağlı Yeşilbayır Mahallesi Akdeniz Bulvarı’nda meydana geldi. Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde infaz koruma memuru olarak görev yapan Abdülkadir Kocaoğlu, Antalya’ya gelerek eski eşi Ayten Çağıran’ı takip etmeye başladı.
Kocaoğlu, Çağıran’ın bir akaryakıt istasyonuna doğru gittiğini görünce karşısına çıkarak, konuşmak istedi. Bu sırada Kocaoğlu ile Ayten Çağıran arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Kocaoğlu, yanında taşıdığı bıçakla Çağıran’ın önce boğazını kesti, ardından çeşitli yerlerinden bıçakladı. Abdulkadir Kocaoğlu, ekipler gelene kadar Ayten Çağıran’ın başında bekledi. Çağıran’ın boğazının kesildiği ve vücudunda 10’dan fazla bıçak yarası bulunduğu tespit edildi. 19 Haziran’da Afyonkarahisar’dan Antalya’ya gelip, eski eşini takip etmeye başladığı ve cinayeti işlediği tespit edilen Abdulkadir Kocaoğlu, olayın ardından tutuklandı.
‘Eski eşi tasarlayarak kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istenen Abdülkadir Kocaoğlu, Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’nci kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme başkanının olayı nasıl gerçekleştirdiği sorusuna Kocaoğlu, “O anın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Aleyhime olan ifadeleri kabul etmem. Avukatlarımın dediklerini tekrarlıyorum” dedi. Daha önceki tanık beyanlarında, eşinin başına copla vurduğu iddiasına yanıt veren Kocaoğlu, “Ayten’le tartıştık. Aramızda itiş kakış oldu. O ara kafasını kombiye vurdu. Komşumuzun Ayten’i hastaneye götürdüğünü öğrendim. Copla kafasına vurmadım. Hastaneye yanına da gittim” diye konuştu.
‘İDDİALAR TAMAMEN YALAN’
Çocuklarına bakmadığı iddialarına cevap veren sanık, “Çocuğum üniversitede okuyor, harçlıklarını ben gönderdim. Hesap hareketlerim incelensin. Müştekilerin iddiaları tamamen yalandır” dedi. Sanık, kızının kendisi hakkındaki iddialarına ise “Kızım Konya’da yaşarken eşimi aldattığımı söylemiş. Ama kimle aldattığımı söylemiyorlar. Instagram’da bir fotomodelin fotoğrafına yorum yaptım. Eşim ve kızım bunu aldatma saydı” karşılığını verdi.
‘ISSIZ BİR YERDE KONUŞTURUP, İNFAZI GERÇEKLEŞTİRİYORUM’
Olayın ardından müştekiler tarafından sanığın cüzdanında bulunan ve eski eşini öldüreceğini yazdığı notta, “Geceden çıkışta uyumaya gidiyorum. Seydi’ye telefonu bırakıyorum. Seydi ara sıra mesaj atıyor. Motorla gidiyorum. Akşam iş çıkışı bekliyorum. İş çıkışı takip ediyorum, eve girerken bunu alıyorum, götürüyorum, ıssız bir yerde konuşturuyorum ve infazı gerçekleştiriyorum” ifadeleri yer aldı.
‘SENİN İÇİN KARIMDAN BOŞANDIM’
Dava dosyasında yer alan ve sanığın eşini aldattığı iddia edilen kadına yazdığı mektupta ise “Benimle evlenmek için söz verdin. Senin için karımdan boşandım. Karımdan, çocuklarımdan, malımdan oldum. Dünya kadar paramı yedin, içtin. En son konuşmamızda bana, ‘Senin paranı yemek için seninle birlikte oldum’ dedin. ‘Bunu senin yanına bırakmam’ dedim. Bu da sana ömrün boyunca ders olsun. Benim canımı yaktın, senin de canın yansın” ifadeleri ile hakaret içerikli sözler yer aldı.
‘GELDİĞİNDE BAYILTIYORUM VE GÖZLERİNİ ÇIKARTIYORUM’
Abdulkadir Kocaoğlu’nun aynı kadına yönelik cinayet tasarladığı ve bunu madde madde yazdığı mektupta, “Geceden çıkışta telefonu Seydi’ye bırakıyorum. Motorla gidiyorum. İş çıkışı takip ediyorum. Apartman girişinde bekliyorum, geldiğinde bayıltıyorum ve gözlerini çıkartıyorum. Mehmet’in araba ile geri dönüyorum. Motor orada kalıyor. Aramalarını bekliyorum. Aradıkları zaman Neşat’ın araba ile gidiyorum” ifadeleri yer aldı. Diğer yandan Ayten Çağıran’a yönelik düzenlenen otopsi raporunda; 5’i ölümcül, 11 bıçak darbesi tespit edildiği yer aldı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlının olay günü cep telefonundan ‘av bıçağı’ araması yaptığı tespit edildi. Öldürdüğü karısını sürekli tehdit eden zanlının eğitim fakültesini bitirmediği halde öğretmenlik yaptığı da ortaya çıktı.
22 YERİNDEN BIÇAKLADI
Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi üzerinde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesi ile yaraladı.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ARAMALARI VE MESAJI ORTAYA ÇIKTI
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ‘kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, “Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek.
Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et” şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce “Av bıçağı Konya” gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.