34,5074$% 0.13
36,4456€% 0.23
43,7600£% 0.29
2.956,58%0,74
2.668,52%0,75
9.325,08%3,25
21 Kasım 2024 Perşembe
Şirin’in yazısından ilgili bölüm şöyle:
Anayasanın 100’üncü yılını kutlayacağımız bu günlerde, anayasal hakların genelge veya bir talimatla kısıtlanması üzerine herkes soruyor. Türkiye hukuk düzeni içinde nereye gidiyor?
Biz; 16 Nisan referandumu ile neyi kabul ettiğimizi ve anayasamızı ne hâle soktuğumuzu yeni yeni idrak ediyoruz. Anayasanın 16 Nisan da ruhunu değiştirdik. Kuvvetler ayrımını, hukuk devletini ve çoğulcu demokrasiyi yeni anayasa ile rafa kaldırdık. Adı yeni olan anayasa ve yönetim sistemi derken hızla geriye giden bir sistemi hayata geçirdiğimizi ancak anlamaya başladık.
Şimdi de dar veya daraltılmış bölge sisteminin geleceğini ben uzun zamandır gündeme getirmeye çalıştım. Nihayet Ahmet Takan’ın yazısıyla bunun ete kemiğe bürünmeye başladığı belli oldu.
İktidarın böyle bir arayış icinde olması, siyaset içerisinde normal bir davranıştır. Alabilecekleri asgari oyla azami milletvekilini çıkartmaya çalışacaklardır. Böyle bir durumda muhalefetin kendisine çekidüzen vermesi lazım.
Ben anlıyorum ki her biri takribi dört milletvekilinden müteşekkil toplam 150 civarında bölge düşünülüyor. Bu her bir milletvekili için bir bölge olmak üzere, 600’e kadar da çıkabilir. Burada arayacakları konu; yapacakları coğrafi ve matematiksel bölüşümle, alacakları asgari oy ile azami vekili çıkarmak.
Bunu neden düşündüklerini de ortaya koymak gerekirse Recep Tayyip Erdoğan, 1994 yerel seçiminde %26,5 oyla İBB Başkanı oldu. Ardından %25 ile gelen İlhan Kesici’yi sadece 1,5 puanla geçti ve akabinde nasıl bir kariyer yaptı, hep beraber görüyoruz. Dolayısıyla o bölgede birinci parti olmak son derece önemli. Muhalefetin, özellikle de CHP’nin birinci parti olma iddiasını taşması gerekir. Ne yazık ki muhalefet bu iddiayı hiç taşımıyor.
Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın haberine göre; Türkiye genelinde 28 ilde 1791 kişi ile telefon yoluyla yapılan araştırmaya göre halkın gündeminde ne türban, ne de Ayasofya Camii var. Halkın gündemi; ekonomi, koronavirüs ve işsizlik.
İşte veriler…
Araştırmaya göre bu pazar günü seçim yapılsa halkın oy tercihleri şöyle şekillenecek:
AKP: Yüzde 30.6
CHP: Yüzde 20
İYİ Parti: Yüzde 8.9
HDP: Yüzde 8.7
MHP: Yüzde 6
DEVA Partisi: Yüzde 1.7
Gelecek Partisi: 1.3
Kararsızlar ve protestocuların oranı ise yüzde 21.3’e ulaşıyor.
MHP’de ciddi bir oy kaybı var. 2018’de MHP’ye mühür vuran seçmenlerin yüzde 50’si bugün başka partilere oy vereceğini söylüyor. Yüzde 57’si parlamenter sisteme geçişi isterken, yüzde 34.5’i bu sistemde kalınmasını savunuyor. Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa yüzde 43.3’ü Erdoğan’a oy vereceğini, yüzde 50.7’si vermeyeceğini belirtiyor. Yüzde 45.6’sı Erdoğan’ın görev yapış tarzını onaylarken, yüzde 48.1’i onaylamıyor.
MANSUR YAVAŞ KAZANIR
Olası Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan ile Mansur Yavaş’ın yarışması halinde Erdoğan yüzde 40.7 oy alırken, Yavaş’ın oyu yüzde 43.9’a çıkıyor.
Siyasilerin beğeni düzeyinde ilk dört sırada Yavaş, Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ve Süleyman Soylu var.
YÜZDE 59’U BORÇLU
Yüzde 64.8’e göre Türkiye kötüye gidiyor. Sadece yüzde 21.7 memnun.
Ülkenin en önemli sorununa gelince… Yüzde 49.5 ile ekonomi, yüzde 13.2 ile corona virüsü ve yüzde 12.3 ile işsizlik.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.