35,2758$% 0.32
36,7723€% 0.22
44,1905£% 0.04
2.989,18%0,40
2.634,76%0,04
9.949,01%0,33
Başbakan Erdoğan, Çağlayan’da yapımı tamamlanan İstanbul Adalet Sarayı’nın Adalet Bakanlığı’na teslim törenine katıldı. Törende Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin de hazır bulundu.
Törende konuşan Erdoğan, “Bugün Türkiye’nin en büyük şehrine, ona yakışan bir adalet sarayı kazandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz. İstanbul Adalet Sarayı, şu ana kadar yapılmış en prestijli yapı olma özelliğini taşıyor. En azı 4, en çoğu 19 kattan oluşan tam 19 farklı bloktan müteşekkil. Kompleks içinde 326 duruşma salonu, 267 savcı odası, 442 hakim odası, 354 kişilik konferans salonu ve 4 adet de seminer salonu bulunmaktadır. Aynı zamanda bu adalet sarayında ofisler, avukat görüşme odaları, yemekhaneler, kafeteryalar, kütüphane, kreş, postane ve banka şubeleri de gayet modern bir şekilde hizmet verecektir” dedi.
Erdoğan, binanın inşaatına, 27 Temmuz 2007 tarihinde arsa teslimi ile başlandığını hatırlatarak, “Belediye başkanlığımda aslında bu alana İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmet binasını yapmayı planlamış, projelerini de hazırlatmıştık. Firma belli olmuştu ama son anda vazgeçmeleri sebebiyle kalmıştı. İşe bak ki, şimdi İstanbul Adalet Sarayı oldu. Hayırlı olsun” diye konuştu.
Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan adalet saraylarının toplam kapalı alanının 569 bin metrekare olduğunu belirten Erdoğan, “Bizim sadece İstanbul’da inşa ettiğimiz iki adalet sarayının toplam kapalı alanı 688 bin metrekare. Toplamda bitirdiğimiz adalet sarayı kapalı alanı 1 milyon 329 bin metrekare. 2002’ye kadar yapılmış olanın biz 2 katını 8 yılda inşa ettik. Eskiden hakimlere savcılara oda bulunmuyordu. Adalet personeli insanca çalışabilecekleri, verimli şekilde çalışabilecekleri sağlıklı bir iş ortamından yoksundu. Adalet; ekmek ve su kadar önemli. Adalet, insanca bir yaşamın tesisi için vazgeçilmez hizmetlerden biri. Geç gelen adaletin adalet olmadığı gerçeğinden hareketle, hakimlerimizin, savcılarımızın, diğer adalet personelimizin tüm ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içinde olduk” açıklamasında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin adaletle ilgili reformları gerçekleştirirken, adaletin alt yapısını güçlendirirken bir çok engelle karşılaştığını söyledi. Reform girişimlerinin engellendiğini ve yavaşlatıldığını belirten Erdoğan, “Yasa çıkaracağız, yavaşlattılar. Kamuoyunu yanlış bilgilendirdiler. Kampanyalarla kamuoyunu farklı yerlere yönlendirmek istediler. Yargı ile ilgili hangi sorun alanına elimize attıysak, hangi sorunu çözmek için kolları sıvadıysak, ‘yargı siyasallaşıyor, hükümet yargıyı ele geçirmek istiyor’ dediler. Bizim yargıyı siyasallaştırmak gibi bir gayemiz asla olmamıştır ve olamaz.
Bizim yargıyı ele geçirmek gibi bir arzumuz, emelimiz asla olmamıştır ve olamaz. Biz tam tersine, siyasallaşmış, klikleşmiş, hantallaşmış, tozlu dosyaların altında ezilmiş, mecali kalmamış bir yargıyı cüzdanı ile vicdanı arasında sıkışmış bir yargıyı, vicdanı hür bir yargıya, bağımsız ve tarafsız bir yargıya dönüştürmek için mücadele verdik ve veriyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan, ortada bir çelişki olduğunu savunarak, şunları söyledi:
“Personel yetersiz deniliyor ama personel alımında önümüze engeller çıkarılıyor. Yüksek yargıda sorunlar var deniliyor, iş yükü fazla deniliyor ama bunu çözmeye yönelik adım atılınca hemen karşısında duruluyor. Yargı siyasallaşıyor deniliyor ama yargıyı bağımsız hale getirecek her adıma muhalefet ediliyor. Milletimin bu çelişkiyi görmesini özellikle istiyorum. Aslında kimin yargıyı siyasallaştırdığını, kimin yargıyı bağımsız hale getirmek için mücadele verdiğini milletimin görmesini istiyorum. Aslında kimin yargıyı kendi arka bahçesi gibi gördüğünü, kimin yargıyı milletin yargısı yapmak için yoğun mücadele verdiğini vatandaşımın görmesini istiyorum. Süresi dolduğu için, dosyalar zamanında incelenmediği için terör zanlıları serbest bırakıldı. Önlerine farklı dosyalar geldiğinde hemen ışık hızında inceleyip karara bağlıyorlar. 24 saatte benimle ilgili kararı verdiler. Ne oldu. Yargı siyasallaşıyor diye bas bas bağıranlar, onama mı istersin, bozma mı diyerek ısmarlama kararlar verebiliyorlar.”
KCK operasyonları nedeniyle hükümetin hedef tahtasına oturtulduğunu savunan Erdoğan, tutukluluk süresi dolduğu için zanlıların serbest bırakılmasının faturasının hükümete kesildiğini söyledi. Erdoğan, “Bir takım operasyonlar yürütülüyor, birileri gözaltına alınıyor hemen hükümet eleştiriliyor. Bu operasyonları hükümet yapıyormuş gibi lanse ediliyor. Türkiye, bir hukuk devletidir. Türkiye kuvvetler ayrımı üzerine bina edilmiş bir demokratik rejimdir. Yürütenin, yasamanın ve yargının görevi ve sınırları belli. Kimse yargının tasarruflarından dolayı bize fatura kesmeye, bize çamur atmaya, bizi hedef tahtasına yerleştirmeye kalkışmasın. Ana muhalefet partisini, muhalefet partisini, özellikle de medyayı son günlerdeki operasyonlar nedeniyle takındıkları tavırdan dolayı sorumlu davranmaya davet ediyorum. Biz savcı da değiliz hakim de değiliz, birileri gibi avukat da değiliz. Biz yürütme olarak kolluk kuvvetleriyle sadece yargıya yardımcı oluruz. Bir siyasetçi olarak, bir başbakan olarak yargının yıpratılmasına, yargının hedef tahtası haline getirilmesine yargının işini zorlaştıracak beyanatlar verilmesine de razı olamayız. Eğer yargı bir tasarrufta bulunuyorsa biliyor ve inanıyoruz ki bunu anayasa ve yasalar çerçevesinde, kendisine verilen yetkiler çerçevesinde yapmaktadır. Bırakalım yargı kendi işini yapsın. En hızlı şekilde suçlu ile suçsuzu birbirinden ayırsın. Herkes yargıya bu noktada yardımcı olsun. İşini kolaylaştırsın ve adaletin en hızlı şekilde tecellisine katkı sağlasın. Bunun dışındaki yaklaşımlar yargının işini zorlaştıracak, sorumsuzca davranışlardır” açıklamasında bulundu.
“ DALGALAR SAYILAMIYOR ARTIK“