34,6665$% 0.04
36,3773€% -0.02
43,5908£% -0.01
2.932,25%0,04
2.629,63%-0,06
9.636,12%-0,25
Köprü geçiş ücretlerinin, mazot fiyatlarının yüksekliğinden, TIR belgelerini devretme haklarının olmamasından şikayet eden bir nakliyeci, “Yanlış var, bu insanlar mağdur, aç açık” dedi. Nakliyecinin “Şimdi bu adam 2 bin 500 lira maaşla ne yapacak?” sözlerine CHP’li Özkan “Değiştirmek lazım” yanıtını verdi. Nakliyeci, “Masaya bir yumruk vurup kükreyelim abi” dedi.
CHP heyeti ile nakliyeciler arasındaki diyalog şöyle:
Kamyoncu: Vekilim bu emeklinin hali ne olacak? Bu kamyoncunun hali ne olacak? Ben seni sürekli takip ediyorum, kürsüye çıktığın zaman şu kamyoncunun halini bir anlat ya. Çok berbat yani halleri.
Engin Özkoç: Sıkıntı ne?
Kamyoncu: Mazotun çok pahalı olması. Köprü fiyatı. İstanbul’a sabahtan beri araba gönderemiyorum. Niye gönderemiyoruz? Şartlar pahalı.
“NAKLİYECİLERLE İLGİLİ KANUN TEKLİFİ VERDİK”
Engin Özkoç: Buraya gelmemizin bir nedeni var. Onu ben kısaca anlatayım. Nakliyecilerle ilgili bir kanun teklifi verdik. Verdiğimiz kanun teklifi şu: Hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan, bütün siyasi partileri dolaşarak hep birlikte çıkartalım dedik. Kanun teklifi şu: Bir; uyum yasası gereği çift şoför kullanmanız gerekiyor, uzun yolda. İkincisi de köprülerde ve mazotta çok büyük sıkıntılar var. Bu çift şoför kullanma ile ilgili yeni bir taban fiyat getirilsin dedik. Taban fiyat şöyle getirilsin; mazot, köprü, artı kilometre. Bunun üstüne bir de kar payı konsun dedik. Ondan sonra hiç olmazsa nakliyeciler ne kazandıklarını bilerek nakliyecilik yapsınlar dedik. Bir de mazot ve köprülerde bir indirim uygulansın, nakliyecilere dedik. Zaten bir pandemi süreci geçirdik. Bu mesele bir AKP, CHP, MHP, İYİ Parti meselesi değil. Bu insanlar hayatlarını yollarda geçiriyorlar. Alın teriyle para kazanmak diye bir şey varsa kazanan bu insanlar. Bu insanlar ister AKP’li olsun, ister MHP’li olsun, ister CHP’li olsun, ne partisinden olursa olsun bu insanlar çocuklarını doyurmak istiyor. Üstelik de alın teriyle doyurmak istiyorlar. Bu yasayı çıkarırsak onlarda rahata kavuşacaklar, dedik. İnşallah çok olumlu yanıtlar alıyoruz, bu yasa teklifini genel kurula verdik. Bunları size anlatalım diye rahatsız ettik. Çok teşekkür ediyorum.
Kamyoncu: Allah razı olsun.
“NE CEBİMİZDE NE KASAMIZDA, HİÇBİR ŞEY KALMADI“
Başka bir kamyoncu: Tank Palet Fabrikası’nda yük yüklüyoruz efendim. 300 kilo bir parça İzmir’e gidiyor-geliyor. 300 kilo devletin parası çarçur ediliyor. O 300 kilo giden nakliye parasıyla 10 tane o sacdan alınır burada yapılır burada üretilir. Adapazarı esnafı da kazanmış olur. Yazık günah paralar gitti. Kalmadı ne kasamızda ne cebimizde hiçbir şey kalamadı.
Engin Özkoç: Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Kamyoncu: Belgeleri alamıyoruz. (TIR Belgesi) 250 milyar (bin) bizden belge parası istiyorlar. Bize daha önce vermiş oldukları belgeler geçerli olmuyor.
“YARIN ÖBÜR GÜN LOJİSTİKÇİLER GELECEK ELİMİZDEN ALACAKLAR BU İŞLERİ”
Engin Özkoç: Mesela bu TIR’ı sattın belgeyi aktarabiliyor musun?
Kamyoncu: Aktaramıyoruz, imkanı yok. Ama çocuğunuz varsa aktarıyorsunuz, eğer erkek çocuğunuz; yoksa kız çocuğunun yapacak hali yok hemen çöpe gidiyor. Taksiye plaka satma ruhsatı var, kamyoncuya yok. Bu nasıl oluyor? Belgeyi alıyoruz 250 milyarı (bin) evimizi sattık aldık belgeyi. Devir hakkı yok. Yarın öbür gün lojistikler gelecek elimizden alacaklar bu işleri. Adapazarı esnafı da ekmek yiyemeyecek. Esnaf bitti zaten. Dile getirin lütfen.
Engin Özkoç: Biz belge devrini kanun teklifine koyduk. Dedik ki taksici yapıyor, dolmuşçu yapıyor herkes yapıyor sen bu belgeyi almayı zorunlu kılıyorsun. Süresi dolmamış.
Başka bir kamyoncu: 10 teker araba 25 ton tartılır. Buna bir belge alma hakkım var. Ama sekiz tonluk arabaya alamıyorsunuz. Bir de bir ‘yıldızlı K belgesi’ diye kamyonete vermişler. Orta segmentte olan 4,5 kilo olan kapasiteli araba ne yapsın? Para kazanmaksa ona da bir belge çıkarsınlar. Adamlar kaçak göcek gitmesinler. Bu da var. Bizi hırsızlığa sürüklüyorlar.
Engin Özkoç: Kanun teklifine ilave bir teklif olarak yapalım.
Aynı Kamyoncu: Kaçak köçek giriyoruz. Belge olmadığı zaman kantara giremiyoruz, muayene olmadı mı kantara giremiyoruz. Bir takometre çıkarmışlar bize 9 saat. Şimdi bir şey soracağım ben sana. 65 yaşını dolduran, şu arkadaşımı emekli yapıyorsun. 70 yaşında parlamentoda adam var. Bu adam kendini nasıl savunuyor da bu savunamayacak kendini ya? Şimdi konuşuyoruz ama burada. Yani mademki bu adamı malulen emekli yapıyorsun. Buna ek talep yapmadan 2,5 TL maaş veriyorsun eğer primini doldurmuşsa diyorsun ki sen tekaütsün.
“BU ADAM 2 BİN 500 LİRA MAAŞLA NE YAPACAK?”
Şoför: 65 yaşındaki adama diyor ki, ‘Sen emeklisin ticari araç kullanamazsın.’ Senin ehliyetin B sınıfı sen tekaütsün diyorsun. Yaptık bunu tekaütsün. Bu adamın geleceği ne olacak? Bugün 2 bin 500 TL. Bak bir teneke yağ bitiren adam gidiyor bir teneke yağı almaya, marketler çaktırmadan 5 lira 10 lira koymuş üstüne. Al elektriğe, doğal gaza da zam geldi şimdi yüzde 15. Şimdi bu adam 2 bin 500 lira maaşla ne yapacak?
“BU İNSANLAR MAĞDUR, BU İNSANLAR KÖTÜ DURUMDA, BU İNSANLAR AÇ AÇIK”
Tuncay Özkan: Değiştirmek lazım…
Şöfor: Haa… O zaman bak ben sizden bir şey istiyorum. Abi bir kükreyelim. Bak Sayın abim masaya bir yumruk vur da bir kükre. Yanlış var, bu insanlar mağdur, bu insanlar kötü durumda, bu insanlar aç açık. Bir TIR’ın sigortası 20 bin lira havaya uçuyor, yazık günah.
(function(d,e,f){var g=e.createElement(“script”);g.type=”text/javascript”,g.src=”https://haberyuzdeyuz-com.cdn.vidyome.com/vme/builds/get.js”,g.asyc=!0,g.setAttribute(“id”,`vme-data-${f}`),g.setAttribute(“video-id”,`${f}`),g.onload=function(){d.VME.create(f)},e.getElementById(`vme-sc-${f}`).parentNode.insertBefore(g,e.getElementById(`vme-sc-${f}`).nextSibling)})(this,document,”ZZbAK6bK1li”);
“BAK AYAKKABIM YOK, PANTOLONUM YOK, BU NE YA?”
Diğer vatandaş: Bugün hepimiz TIR’cıyız. Bugün Ankara’dan çıkan bir TIR Çorlu’ya haftada 3 sefer atan arkadaşlarımız var. 10 sefer yapsan ayda 7 bin lira köprü parası veriyoruz, otoban dahil. Ben bu parayla ev alırım, araba alırım, Bağ-Kur’umu öderim, taksitlerimi öderim. 7 bin lirayı ben kime olduğunu bilmediğim bir firmaya veriyorum. Az para mı? Yaptığı hiçbir yoldan geçmiyorum. Akıllı otoban yaptı, 332 milyon (bin); benim E-5’teki yolum bana karşılık veriyordu abi, ben her tarafa gidiyordum. Akıllı otoban yaptı geçemiyorum, 332 milyon (bin).10 sefer geçsem 332 TL, dehşet para. Ben altıma lastik alamıyorum. Bak ayakkabım yok, pantolonum yok, bu ne ya? Ne yapalım hırsızlık mı yapalım?
Tuncay Özkan: Hep beraber ülkenin geleceğini omuz omuza yan yana bu işleri çözeceğiz. Bugün bu yoksulluğu, sefaleti açlığı yaratan kişi, bu düzeni değiştirdiğimiz zaman gittiği zaman bu işlerin hepsi rahatlayacak, sen merak etme. Benim kamyon firmam yok, lojistik firmam yok, benim iş adamım yok, benim gemiciğim yok ben niye buradayım?
Tuncay Özkan: Düşün ki sana rakip olmuş.
“ALLAH’TAN REVA MI? 550 LİRAYI VERİRKEN AĞLAYA AĞLAYA GELDİM”
Şöfor: Demin 550 lirasını köprüye verdim. 700 küsur lirasını yaktım, 300 liraya buraya geldim. Allah’tan reva mı? 550 lira az para değil, biz 550 lira para kazanamıyoruz. O 550 lirayı verirken ağlaya ağlaya geldim. 550 lira büyük para. Karşıya onun yüzünden gidemiyorsun, gitmek istemiyoruz. Bu taraf bin 500 liraysa karşı taraf bin 700 lira. 550 lira paramı alıyorum 200 liraya karşıya gideceğim, 550 lira para vereceğim. Gider misiniz siz olsanız?
Engin Özkoç: Bunun için bir kanun teklifi verdik, dedik ki onlara yardımcı olun köprüler de yüzde 50 indirim yapın bir de uzun yolda çift şoför kullanmaları için bir taban fiyat uygulayın. Buradan buraya gidiliyorsa masraflar artı şu kadar kar payı deyin. Böylece bunlar bütün yaşamlarını yola veriyorlar insanlara hizmete veriyorlar, parti ayrımı yapmadan çıkartalım yapalım dedik. İnşallah faydalı olur…”
(Haber: Edda Sönmez/Adem Karabayır)
Erdoğan'ın O Umudu da Suya Düştü, Tamamen Kaybetti