34,5871$% 0.12
36,2634€% 0.7
43,6005£% 0.6
2.963,27%-1,39
2.671,22%-1,27
9.643,56%0,98
Bu şiirleri dönemin Türkçülerinin dergilerinde sık sık yayınlanmış, bu sayede Nihal Atsız’la tanışmış ve Türkçü mücadeleye katılmıştır. Yazarlığa Türkçü dergilerde başladı. Kopuz, Atsız Mecmua, Türk Kültürü, Orhun, Türk Sazı, Çınaraltı, Ülkü, Toprak, Hayat Tarih dergilerinde ve Tasvir, Yeni İstanbul, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Türk Ansiklopedisi’nde fahrî yöneticilik yaptı ve maddeler yazdı. Komünizmle Mücadele Derneği’nin de kurucularındandır.
Irkçılık-Turancılık Davası adı altında Mayıs 1944’te başlayan ve Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Ankara Konservatuvarı Müdürü Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Türk Tarihi Profesörü Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan gibi isimlerin de bulunduğu davada 11 ay tutuklu kaldı.
1957 yılında Demokrat Parti’de Samsun İl Başkanı olarak siyasete başladı, Adalet Partisi’nden 1961 ile 1974 yılları arasında Samsun Cumhuriyet Senatörü oldu. İslam Ülkeleri Konferansı Başkan Yardımcılığı, Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı, Müslüman Mültecileri Kalkındırma Vakfı Genel Başkanlığı, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlğı yaptı.
Şarkıcı Tarkan’ın dedesinin kardeşidir.
BAHÇELİ NE SÖYLEDİ?
İşte Bahçeli’nin sözleri:
Ayıptır ayıp, bu saptırmanın, bu kandırmacanın, bu gafilce inadın kime ne faydası vardır?
İktidar şarkıyla kurulmadı, hükümet şarkıyla oluşmadı, velev ki iddialar doğru olsa bile bir şarkıyla yıkılmaz, yıkılamaz, bu tekerlek bu tümsekte kalamaz.
“Çiçek açar güneş soldursun diye,
Bende Türklük için kurban doğmuşum,
Anamdan Tanrı’ya son bir hediye,
Bende Türklük için kurban doğmuşum.
Dedem değirmenci, babam kaptanmış,
Ninem tarlalarda kavrulmuş, yanmış,
Bir çift ağam yurda sunulan kanmış,
Ben de Türklük için kurban doğmuşum.”
Bir kısmını paylaştığım bu şiiri kaleme alan, davamızın iftihar burçlarından olan saygın büyüğümüz merhum Fethi Tevetoğlu’dur ve onun kardeş torunu Tarkan’dan başkası değildir.
Buradan zillet ittifakına ekmek çıkmaz.
Tarkan’dan zilletin Tarzan’ı çıkartılamaz.
Vehme gerek yoktur, kuşkuları provoke etmenin faydası yoktur, bir şarkı sözünden yeni bir kutuplaşma sayfası açmanın hiç kimseye, hiçbir kesime sağlayacağı bir şey yoktur.
Her şey geçer, kaldı ki hayat geçiyor, ömür geçiyor, hepsinden önemlisi Allah bizlere Sırat Köprüsü’nden geçmeyi nasip ve müyesser eylesin.
Geçmeyecek olan şeyler de vardır:
İhanetin sızısı geçmez, kötü sözün yarası geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, mücadelenin sıcaklığı geçmez, davaya bağlılığımız geçmez, Türk ve Türkiye sevdamız asla geçmez, geçemez, geçmeyecektir.
Özellikle bu haftaki konuşmamın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, Tarkan’ın şarkı sözlerini beka meselesine bağlayacağımı söyleyenler, şimdi dağılabilirler, aynanın karşısına geçip kendi hallerine katıla katıla gülebilirler.
Konuşmalarıma bu kadar merak saranlar fazla çırpınmasınlar, kendilerini çok zorlamasınlar, kişiliği olmayanların başkasını taklitle zaman geçireceklerini de akıldan çıkarmasınlar.
Mustafa Sarıgül Bu Defa da Tüpü Tokatladı!