34,6756$% 0.02
36,7006€% 0.16
43,9735£% 0.03
2.924,86%-0,39
2.629,59%-0,27
9.639,77%0,04
MHP ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın her zaman destekçisidir, dert ortağıdır. Ancak; Covid-19 hastalığının şiddetlendiği dönemlerde vatandaşlarımızı korkuya sevk eden, endişeleri körükleyen, Türkiye’nin sağlık kurumlarını, sağlıktaki göz kamaştırıcı politikaları tartışmaya açan küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmuş değiliz. Türk Tabipleri Birliği’nin, bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı nifak yuvası olarak her tertibe, her yalana, her iftiraya sarıldığı aleni bir gerçek olarak karşımızdadır. Bunlar mesleğe başlarken ettikleri hipokrat yeminlerini çiğneyen, hekimliğin itibarına menfur ideolojik saplantılarla zarar veren yüz karalarıdır. Şimdi de diyorlar ki, hekimlerimiz Türkiye’yi terk ediyorlarmış. Bilmiyorlar ki, kalpleri vatan ve millet sevgisiyle çarpan hekimlerimizin hiçbir yere gittiği veya gitmeyi düşündüğü yoktur. TTB’ye bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. İstediler ki, dünya çapında isminden gururla bahsettiren, onlarca ülkenin yardımına koşan, mazlumlara elini uzatan Türkiye; Covid’e teslim olsun, boyun eğsin, ortaya çıkacak kaos şartları yeni bir siyasi denklemi tetiklesin. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa, o da Türk Tabipleri Birliği’nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Haydi buyursunlar, gidişleri olsun da dönüşleri olmasın.
KENDİ TARİHİYLE YÜZLEŞEBİLİR:
CHP Genel Başkanı, iki günlük Diyarbakır gezisi esnasında, Çanakkale önlerine gelen zalimlerin izinden yürüdüğünü tescilleyerek, ‘tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir’ diye konuşmuş. Müstevlileri aratmayan bir zihniyetin figüranı olmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, nankörlüktür, vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu’nun şahsıyla müsemma karanlık tarihini bilemeyiz, kaldı ki kirli tarihinden müşteki olmasının bizce bir mahsuru yoktur. Şayet kastettiği Türkiye ve Türk milletinin tarihi ise, önce Çanakkale’ye bakmasını, önce Milli Mücadele yıllarından ibret almasını, sonra da zillet emellerini tekrar gözden geçirerek aklını başına devşirmesini bilhassa tavsiye ederim. Türk milletinin utanç duyacağı, yüzünü kızartacağı bir tarihi yoktur. Var diyenler, bunu iddia ve ima edenler Çanakkale’de tepelediğimiz düşmanların bu dönemki muhipleridir. Çanakkale ruhundan ilham ve feyz alamamış gafillerin ve milli duyguları körelmiş mihrakların Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olması aklın israfı, kalbin inkarı, milli hakların itlafıdır. Ezineli Yahya Çavuşu, Müstecip Onbaşı’yı, Seyit Ali Onbaşı’yı, Anzak’lı Ömer’i, Tophaneli Yüzbaşı Hakkı’yı, Cevat Paşa’yı, Mustafa Kemal Paşa’yı, şehadet anıtı olan 57’inci Alayı tanımayanlar Türk tarihini tanımazlar, tanısalar bile anlatamazlar. Kılıçdaroğlu ve zillet ortakları unutmasın ki, kaynağımız Orta Asya, kökümüz Söğüt, kollarımız Çanakkale, gövdemiz Türkiye’dir. Türk milleti geniş bir coğrafyanın kınına sığmayan kılıcıdır. Tarihin bağrına saplanan okun keskin ucudur. Türk tarihine kirli demek, PKK terör örgütünün vesayeti altında bulunan, Türk ve Türkiye düşmanlarının eline düşen bir zavallının hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu, kendisiyle kendi tarihiyle yüzleşebilir. Bizce bir sakıncası yoktur. Hatta beklenen de budur. Ancak Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa, söylemek istediği buysa, uyarıyorum ki bu tarih Kılıçdaroğlu’nun tarihi değildir, buna hiç hakkı yoktur. Yozgat’ta başka, Diyarbakır’da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz. Sabah başka, akşam başka; orada başka, burada bambaşka mesajlar veren bir siyasetçinin Türkiye’ye hayrı dokunamaz.
Yeni Seçim Yasası En Çok CHP'yi Vuracak Çünkü…