35,2476$% 0.24
36,7458€% 0.17
44,1353£% -0.09
2.974,48%-0,10
2.624,61%-0,35
9.989,99%0,41
TBMM’de kabul edilen 7. Yargı Paketi düzenlemesi kapsamında kirada arabuluculuk zorunluluğu, çocuğu hasta annelere infaz ertelemesi, uyuşturucuyla mücadelede ağır cezalar, haciz uygulaması ve göçmen kaçakçılığına ilişkin düzenlemeler öngörülüyor. Kamuoyunda genel af olarak bilinen infaz düzenlemesine ilişkin “7. Yargı Paketi’nde af yasası var mı, infaz indirimi olacak mı ve kimleri kapsayacak?” sorusu gündeme geldi. İşte 7. Yargı Paketi maddeleri, kapsamı ve genel af düzenlemesinde son durum.
Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk, uyuşturucu ile mücadelede yeni tedbirler ve çocuğu hasta olan hükümlü annelere infaz erteleme imkanı sağlayan Yeni Yargı Paketi Resmi Gazete’de yayımlandı.
7. Yargı Paketi’nin TBMM’de kabul edilmesinin ardından gözler infaz indirimi düzenlemesine çevrildi. Adalet Bakanlığı tarafından çalışmaları yürütülen pakette genef affa ilişkin bir madde bulunmuyor.
İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI
Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan kanunla, çocuğu hasta annelere infaz ertelemesi getirilirken, kira uyuşmazlıkları da arabuluculuk kapsamına alınıyor. Uyuşturucuyla mücadelede de ağır cezaların öngörüldüğü kanunla göçmen kaçakçılığı suçlarının cezaları da artırılıyor. Kanunla ayrıca, aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczedilemeyecek.
UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU CEZASININ ALT SINIRI 15 YILA ÇIKARILDI
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188’inci maddesinin 4. fıkrası kapsamına “sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri ile amfetamin ve türevleri” de dahil edildi. Böylelikle bu maddelerin imal, ithal, ihraç ve ticaretine ilişkin suçların cezaları yarı oranında artırıldı. Bu kapsamda örneğin anılan uyuşturucu maddelerin ticaretine ilişkin suçun cezasının alt sınırı 10 yıldan 15 yıla çıkarıldı.
Uyuşturucu madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri sürecinin daha etkin işletilebilmesi öngörülüyor. Bu kapsamda, tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılmakta ve şüphelinin daha uzun süre tedavi ve/veya denetim altında tutulması sağlanacak. Cumhuriyet savcısının, erteleme süresi içinde uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığını tespit etmesi için şüpheliyi yılda en az 2 kez ilgili kuruma sevk etmesi zorunlu hale getirildi. Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanacak.
UYUŞTURUCU MADDE BAĞIMLILARINA ÖZGÜ İYİLEŞTİRME TEDBİRLERİ GELİŞTİRİLDİ
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununa eklenen 12/A maddesiyle, uyuşturucu madde bağımlılarına özgü iyileştirme tedbirleri geliştirildi. Buna göre, Türk Ceza Kanununun 191’inci maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında bu suçtan dolayı denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce, tedaviye tabi tutulma, belirlenen programlara katılma, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanma, belirlenen yer veya bölgelere gitmeme, bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunma, eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etme, belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma, gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılma, silah bulunduramama veya taşıyamama, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etme, her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamama ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etme yükümlülüklerinden en az 3 veya daha fazlasına karar verilecek.
Ayrıca bahsi geçen yükümlülüklerin takibi bakımından Cumhuriyet savcıları ile denetimli serbestlik uygulaması kapsamında görev alan personelin sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde düzenlendi.
REHABİLİTASYON PROGRAMLARI ZORUNLU HALE GETİRİLDİ
Uyuşturucu madde kullanmak suçundan hükümlü olanlar ile başka bir suçtan hükümlü olup uyuşturucu madde bağımlısı olduğu tespit edilen hükümlülerin ceza infaz kurumunda tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu hale getirildi.
Ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumlarının açılabilmesine veya mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümünün bu amaç için tahsis edilmesine imkan tanındı.
Yine, uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı mahkum olup da denetimli serbestliğe ayrılan hükümlülere, ilaveten tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü getirildi.
Tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin bir an önce hayata geçirilmesi ve yürütülecek hizmetlerin aksamaması için ilgili bakanlıkların bütçesine ödenek aktarılması ve bu hususta personel görevlendirilmesi yönünde düzenleme yapıldı.
Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu için görevlendirilen gizli soruşturmacının kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde ses veya görüntü kaydı yapabilmesine hakim tarafından izin verilebilecek.
UYUŞTURUCU MADDELER SORUŞTURMA VEYA KOVUŞTURMANIN KESİNLEŞMESİ BEKLENMEDEN İMHA EDİLECEK
El konulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kesin rapor alındıktan sonra “soruşturma aşamasında” sulh ceza hakimliğince bu maddenin müsaderesine ve imhasına karar verilmesi zorunlu hale getirildi. Böylelikle soruşturma veya kovuşturmanın kesinleşmesi beklenmeden uyuşturucu maddelerin imhası sağlanmış olacaktır.
Kaçakçılık suçlarından, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçundan ve izinsiz kenevir ekimi suçundan elde edilen malvarlığı değerlerini ihbar edenler ile bu suçlardan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunu ihbar edenlerin kimliklerinin gizlenmesine yönelik hüküm getirildi.
GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇUNUN CEZASININ ALT SINIRI 5 YILA ÇIKARILDI
Göçmen kaçakçılığı suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla suçun cezasının alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı.
Göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle el konulan araç, gereç ve malzemenin, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili olması durumunda bunların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilebilmesine imkan sağlandı.
HAKİM ONAYI OLMADAN İCRA YAPILAMAYACAK
Konutlarda yapılacak hacizler bakımından; icra müdürünün verdiği haciz kararının, “hakim onayından geçtikten sonra” yerine getirilebilmesi sağlanacak. Aile bireylerine ait kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları, haczi caiz olmayan mallar arasına alındı. İcra takibine konu alacağa yetecek miktarı aşacak şekilde (taşkın) haciz yapılması açıkça yasaklandı. Üzerindeki haciz kalktığı halde yediemin depolarında bulunan malların daha etkin bir şekilde tasfiyesi için düzenleme yapıldı.
ADLİ YARDIM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLECEK
Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için uygun kredi ve finansmana erişmesini sağlayacak düzenleme yapıldı.Avukatlık mesleğinin ilk 5 yılında baro aidatı alınmaması sağlanarak mesleğe yeni başlayan avukatlar mali olarak desteklenecek. Adli yardım bürosunun gelirleri artırılmak suretiyle adli yardım sisteminin güçlendirilecek.
KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINA ALINDI
Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, dava şartı olarak arabuluculuk kapsamına alındı. Ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu açıkça düzenlendi. Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar, ihtiyari arabuluculuğa elverişli hale getirildi. Arabuluculuğa ilişkin Türkiye’nin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi’nin, iç hukukla uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapıldı. Uyuşmazlığın asıl tarafının arabuluculuk süreci ile arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak hakkında bilgilendirilmesi konusunda arabulucuya yükümlülük getirildi. Ticari uyuşmazlıklar bakımından, taraf avukatları ve arabulucunun birlikte imzaladığı anlaşma belgesinin, -icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın- ilam niteliğinde belge sayılacağı kabul edildi.
ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARLARI DOĞRULTUSUNDA YAPILAN DÜZENLEME
Ceza Muhakemesi Kanununun 193’üncü maddesinde değişiklik yapılarak, “mahkumiyet” kararının yanı sıra “ceza verilmesine yer olmadığı” ve “güvenlik tedbiri” kararlarının verilebilmesi için de sanığın sorgusunun yapılması şartı getirildi. Ceza Muhakemesi Kanununun 231’inci maddesinde düzenleme yapılarak, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına itiraz halinde itiraz merciinin, karar ve hüküm hakkında usule ve esasa ilişkin inceleme yapması gerektiği açıklığa kavuşturuldu. Böylelikle, itiraz mercii, karar ve hükmü ayrıntılı bir şekilde inceleyecek; usule veya esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ederse, gerekçesini göstermek suretiyle karar ve hükmü kaldırarak dosyayı mahkemesine gönderecek. Ceza Muhakemesi Kanununun 308/A maddesinde değişiklik yapılarak, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı Cumhuriyet başsavcılığınca sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için “kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması” gerektiği hükme bağlandı. Ayrıca düzenlemeyle, bu itirazın sanık veya müdafine tebliğ edilmesi sağlandı.
ÇOCUĞU HASTA MAHKUM ANNELERE İNFAZ ERTELEME HAKKI GETİRİLDİ
Engellilik sebebiyle bakıma muhtaç veya ağır bir hastalığa düçar (hastalığa yakalanmış) 18 yaşını doldurmamış çocuğu bulunan ve 10 yıldan az hapis cezasına mahkum edilen kadın hükümlülerin cezalarının infazının, belirli yükümlülükler altında 1 yıla kadar ertelenebilmesine, ertelemenin 6 aylık periyotlarla 2 yıl daha uzatılabilmesine imkan tanındı.
Kanunda ayrıca, ceza infaz kurumlarında görev yapan ceza infaz kurumu müdürü, infaz ve koruma baş memuru ve infaz ve koruma memuru unvanlı personelden vazife malulü sayılanların yakınlarına kamuda istihdam hakkı tanındı.
Kabahatler Kanununun 43/A maddesinde yapılan değişiklikle, kamu veya özel hukuk tüzel kişisi ayrımı kaldırılarak, tüm tüzel kişilerin maddede düzenlenen idari yaptırımlar bakımından sorumluluğu kabul edilecek.
Geçici maddeyle, makul sürede yargılanma hakkı ile mahkeme kararlarının icrası hakkının ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine yapılmış ve derdest olan bireysel başvuruların ilgilinin müracaatı üzerine 6384 sayılı Kanunla kurulan Komisyon tarafından incelenmesine imkan tanındı. Muhtemel iş yükü nazara alınarak Komisyonun yapısı ve çalışma şekli yeniden düzenlendi.
Asliye ticaret mahkemelerinde tek hakimle ve basit yargılama usulüne göre görülen uyuşmazlıklara ilişkin parasal sınır 500 bin Türk Lirasından 1 milyon Türk Lirasına çıkarıldı.
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerini “hafta içi” gerçekleştirecek uzman veya öğretmenlere dosya bazlı ödeme yapılması sağlanacak.
Babala TV'de Muharrem İnce'yi çıldırtan anlar