35,2277$% 0.18
36,7927€% 0.3
44,3210£% 0.26
2.963,08%-0,48
2.614,27%-0,74
10.037,85%0,89
İsmini, her ayetin sonunda yer alan ve insan anlamına gelen nas kelimesinden alır. Felak Nas suresi, gün içerisinde okunması tavsiye edilen dualar arasındadır. Felak Nas okunuşu ile akıllarda kolay kaldığından ve kısa olduğundan dolayı ezberlemek oldukça basittir. Felak Suresi ve Nas Suresi, İslam inancında kötü enerjilere ve şer güçlere karşı korunma sağlamak amacıyla okunan önemli surelerden biridir. İnananlar, bu sureyi düzenli olarak okuyarak ve üzerlerine üfleyerek, kötü etkilerden korunmayı ve manevi bir güç elde etmeyi hedeflerler. Diyanet meali ile Felak Nas suresi Türkçe okunuşu ve anlamı, Arapça yazılışı, faydaları, fazileti ve tefsiri hakkına detaylı bilgilere içeriğimizden ulaşabilirsiniz. İşte, Felak Suresi ve Nas Suresi okunuşu, anlamı, faziletleri, faydası, tefsiri ve meali
Felak Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Kul e’ûzü birabbil felak
2. Min şerri mâ halak
3. Ve min şerri ğasikın izâ vekab
4. Ve min şerrinneffâsâti fil’ukad
5. Ve min şerri hâsidin izâ hased
Felak Suresi Türkçe Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1. De ki: “Sığınırım o sabahın Rabbine,
2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
3. Karanlığı çöküp bastırdığında bir gecenin şerrinden,
4. O düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden
5. ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!”
Nas Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1. Kul e’ûzü birabbinnâs
2. Melikinnâs
3. İlâhinnâs
4. Min şerrilvesvâsilhannâs
5. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
6. Minelcinneti vennâs
Nas Suresi Türkçe Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1. De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2. İnsanların hükümdarına,
3. İnsanların ilahına,
4. O sinsi vesvesecinin şerrinden.
5. O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.
6. Gerek cinlerden, gerek insanlardan.
Felak Suresi Konusu
Surenin 3. ayetinde zulüm ve cehalet karanlığı; insanın içine çöken, onun iç dünyasını karartan kin, öfke, şehvet ve kıskançlık gibi kötü şeyler karanlık olarak ifade edilmiş ve bunların şerrinden Allah’a sığınmak gerektiği bildirilmiştir. Son ayetinde kıskanç kişinin şerrinden Allah’a sığınmanın önemi vurgulanmıştır.
Nas Suresi Konusu
Felak Suresi ile aynı konuyu işleyen sure, insanların ve İslam mitolojisinde insanlara bir takım zararlar verebileceklerine inanılan cinlerin kötülüğünden Allah’a sığınmayı emretmektedir. İlk 3 ayetinde Allah’ın “rab, melik, ilâh” sıfatlarına vurgu yapılmaktadır. Çeşitli İslami kaynaklarda şifa verici ve koruyucu özellikleri, yatmadan önce ve namazlardan sonra okunması vurgulanmaktadır.
Felak Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada yüz on üçüncü, iniş sırasına göre yirminci suredir. Fil suresinden sonra, Nas suresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler varsa da üslup ve içeriği bakımından Mekki surelere benzediği görülür.
Nas Suresi Nuzül
Mushaftaki sıralamada yüz on dördüncü ve son, iniş sırasına göre yirmi birinci suredir. Felak suresinden sonra, İhlas suresinden önce Mekke’de inmiştir. Felak suresinin Medine’de indiğini söyleyenler Nas suresi için de aynı şeyi söylemişlerdir.
Nas Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
Allah Teâlâ insanları yaratıp maddî ve manevi nimetleriyle hem bedenen hem de ruhen beslediği, yetiştirdiği, eğittiği için kendi zatını rab ismiyle anmıştır. Ragıb el-İsfahani, “malik ve hâkim” diye çevirdiğimiz 2. ayetteki melik kelimesini özetle şöyle açıklar: Melik, emir ve yasaklarla insan topluluğunu yöneten kişidir. Bu kelime özellikle akıllı varlıkları yöneten için kullanılır; meselâ “insanların meliki” denir, “eşyanın meliki” denmez (Müfredâtü’l-Kur’ân, “mlk” md.). Yönetilen bütün insanlar olunca kanunlarıyla, buyruk ve yasaklarıyla onların yöneticisi, malik ve hâkimi de Allah’tan başkası değildir. “Mabud” diye çevirdiğimiz ilâhtan maksat da sadece kendisi ibadete lâyık olan Allah’tır (ilâh hakkında bilgi için bk. Kur’an Yolu, Bakara 2/163). Allah Teâlâ bütün mahlûkatın rabbi olduğu halde burada üç ayette de, “insanlar”ın tekrarlanarak vurgulanması, onların mahlûkatın en üstünü ve en şereflisi olduğuna işarettir. Ayrıca dünyada insanları yöneten hükümdarlar, krallar ve bunları tanrı sayıp tapan kavimler geçmişte görülmüştür, bugün de farklı boyut ve tezahürlerde görülebilmektedir. Bu sebeple surede insanların rablerinin de, hükümdarlarının da, ilâhlarının da sadece Allah olduğuna ve yalnızca O’na sığınmak, O’na tapmak, O’nun hükümranlığını tanımak gerektiğine dikkat çekilmiştir.
“Şeytan” diye çevirdiğimiz vesvas kelimesi, vesveseden türemiş, aşırılık ifade eden bir sıfat olup “çokça vesvese veren” demektir. Vesvese “şüphe, tereddüt, kuruntu, gizli söz, kişinin içinden geçen düşünce” demektir; terim olarak, “zihinde irade dışı beliren ve kişiyi kötü ya da faydasız bir düşünce ve davranışa sürükleyen kaynağı belirsiz fikir, şüphe ve kuruntu” anlamına gelir. Bir kimseye böyle bir düşünceyi telkin etmeye de “vesvese vermek” denir. Vesvese genel olarak insanı kötü, din ve ahlâk dışı davranışlara yönelten bir iç itilme olarak hissedilir. Bu anlamdaki vesvesenin kaynağı şeytandır. Nitekim birçok ayette şeytanın insana vesvese verdiği ifade edilmiştir (meselâ bk. A‘râf 7/20; Tâhâ 20/120). Kötülük sembolü olan şeytan, gerçek bir varlığa sahip olmakla birlikte onun insan üzerindeki etkisini psikolojik yolla gerçekleştirdiği düşünülmektedir (geniş bilgi için bk. Hayati Hökelekli, “Vesvese”, İFAV Ans., IV, 458). Vesvesenin bir diğer kaynağı ise kişinin nefsidir; Kaf suresinin 16. ayeti de bunu ifade etmektedir.
Vesvas kelimesi hem insanlara vesvese veren görünmez şeytanı hem de insanları yoldan çıkarmak ve onlara kötülük yaptırmak için gizlice tuzak kuran insan şeytanlarını, şeytan karakterli insanları ifade eder. “Sinsi” diye tercüme ettiğimiz hannas kelimesi ise “gizli hareket eden ve geride kalmayı âdet haline getiren” anlamında bir sıfattır.
Surede cin ve insan şerrinden Allah’a sığınmayı isteyen buyruk, bizce belirsiz bir kaynaktan veya içimizden gelen arzu, duygu ve düşünceler karşısında uyanık olmayı, bunları akıl, vicdan ve dinî değerler süzgecinden geçirmeyi de içermektedir.
Son ayet-i kerimeden de anlaşıldığı üzere insanları aldatmaya ve doğru yoldan saptırmaya çalışan iki tür şeytan vardır: Birincisi cin şeytanlarıdır ki bunlar insanların içine vesvese düşürerek onları yanlış yola sürüklemek isterler. Her insanın, kendisini kötülüklere sürüklemeye, kötü işleri onun gözünde güzel göstermeye çalışan bir şeytanı vardır. Nitekim Hz. Peygamber, her insanın kendine ait bir cini (şeytanı) bulunduğunu bildirmiştir (Dârimî, “Rikak”, 25; Müsned, I, 385). Başka bir hadiste de “Şeytan âdemoğlunun kan damarlarında dolaşır” buyurulur (bk. Buhârî, “Ahkâm”, 21). İnsanları doğru yoldan saptıran diğer şeytan ise insan şeytanlarıdır. Bunlar, gerçeklik ve değer ölçülerini kaybetmiş, kendilerini nefsânî haz ve arzuların akıntısına kaptırmış, bu manada şeytanın esiri olmuş, temiz fıtratını kirletmiş, görünmeyen şeytanlar gibi kötülük ve sapkınlık davetçisi olmuş insanlardır.
Felak Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)
“Sabah” diye çevirdiğimiz felak kelimesi “yarmak” anlamındaki felk masdarından isimdir. Yarma ve çatlatma neticesinde meydana gelen şeyin sıfatı olarak kullanılmaktadır. Yaygın yoruma göre burada Allah’ın gece karanlığını yarması neticesinde meydana gelen sabah aydınlığını ifade eder. Ancak, bir sonraki ayetle bağlantısı dikkate alındığında kelimenin, “yokluktan yarılıp çıkan mahlûkat” şeklinde özetleyebileceğimiz daha genel bir anlam içerdiğini kabul etmek gerekir. Buna göre felak kelimesi kâinatın yokluk alanından belki bir patlama ile ilk meydana gelişini ve yaratılışını ifade eder. Bu cümleden olmak üzere arzdan kaynayan pınarlar, bulutlardan boşalan yağmurlar, tohumlardan filiz veren bitkiler, rahimlerden çıkan yavrular gibi Allah’ın kudretiyle bir asıldan, bir kaynaktan ayrılıp çıkan bütün mahlûkat felak kelimesinin kapsamına girer. Ayrıca –Muhammed Esed’in de belirttiği gibi (III, 1324)– felak kelimesinin, “bir belirsizlikten (dönem) sonra hakikatin ortaya çıkışı” şeklindeki tanımı (Tâcü’l-arûs, “flk” md.) dikkate alındığında “sabahın rabbi” deyimiyle “Allah’ın, hakikatin her şekildeki idrakinin kaynağı olduğuna ve bir kimsenin O’na sığınmasının, ‘hakikatin ardından koşmak’ ile eş anlamlı olduğuna” işaret edildiği de düşünülebilir. Eski tefsirlerde felak kelimesine, “cehennemin ismi, cehennemde bir zindanın veya bitkinin ya da kuyunun ismi” gibi –bize göre isabetli olmayan– başka yorumlar da getirilmiştir (meselâ bk. Taberî, XXX, 349-351; Şevkânî, V, 616-617).
Felak Suresi ve Nas Suresi Neden Okunur?
Felak Suresi, beş ayetten oluşur ve “yarık” veya “açılmış olan” anlamına gelen “felak” kelimesiyle başlar. Bu sure, gecenin ve yaratılışla ilgili karanlıkların şerrinden, büyücülerin ve büyünün kötü etkilerinden, hasetçi ve kıskanç gözlerin zararlarından ve şeytan ve şeytani vesveselerden uzak durma arzusunu dile getirir.
Nas Suresi ise, altı ayetten oluşur ve “insanlar” anlamına gelen “nas” kelimesiyle başlar. Bu sure, insanların içindeki kötü düşüncelerin ve şeytanın vesveselerinden korunmayı hedefler. Ayrıca, insanların Allah’a sığınarak kötü düşüncelerden ve kötü niyetlerden uzak durmalarını teşvik eder.
Felak ve Nas surelerinin günlük hayatta kullanımı, özellikle olumsuz durumlarla karşılaşıldığında, stresli anlarda ve kötü enerjilere karşı korunma ihtiyacı hissedildiğinde yaygındır. Bu sureler, İslam dünyasında hem manevi hem de psikolojik açıdan önemli bir yere sahiptir ve insanların yaşamlarında olumlu etkilere yol açtığına inanılır.
100 Felak ve 100 Nas Suresi Okumanın Fazileti
100 Felak Suresi ve 100 Nas Suresi okumanın fazileti vardır. Bunu yapan kişinin tüm kaza ve belalardan korunarak adeta etrafında görünmez bir kalkan olduğuna inanılır. Haset, kıskanç ve kötü kalpli insanları kişiden uzak tutar.
Bu surelerin 100 kere okunduğu evde bolluk, bereket ve huzur eksilmez. Şayet bir dilek ve temenni üzerine okunmuşsa bu temenniyle ilgili en hayırlı kapılar aralanır.
Felak Nedir, Ne Anlama Gelir?
Felâk, sabah aydınlığı demektir
Nas Nedir, Ne Anlama Gelir?
Nâs, insanlar demektir.
Felak Suresi Ve Nas Suresi Kaç Ayet?
Felak Suresi 5 ayettir. Nas Suresi ise 6 ayettir.
Felak Ve Nas Suresi Kuran’ın Kaçıncı Sayfasında?
Her iki sure de Kur’an-ı Kerim’in son sayfasındadır.
Felak Nas Suresi Abdestsiz Okunur Mu?
Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.
Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Felak Nas suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)
Keza, başörtüsü olmadan da Felak Nas suresi okunabilir; ancak Kur’an’a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.
Felak Nas Suresi Adetliyken Okunur Mu?
Felak Nas suresinin adetliyken Kur’an-ı Kerim’den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.
Yasin Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve okunuşu