Şu anda Mersin, Aydın, Antalya ve Eskişehir belediye başkanlıklarını elinde bulunduran CHP, ilçelerden gelecek oylarla bu illeri de kaybetmenin kaygısını yaşıyor
Akşam gazetesinin haberine göre AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı’nın hazırladığı ’29 Süper Büyükşehir’ kurulmasını öngören tasarı anamuhalefette alarma yol açtı. İktidar partisinin büyükşehir belediyelerini ‘tüm il sınırları’ olarak belirleme esasına dayanan çalışması üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’ın yönetimindeki Yerel Yönetimler Birimi de derhal önlem çalışması başlattı ve 29 kenti mercek altına aldı. Kılıçdaroğlu’nun kurmayları şimdiden oy dengeleri, güçlü başkan adayları ve ekstra oy getirecek projeler için kafa yormaya başladı.
29 büyükşehiri 2009 belediye başkanlıkları seçimi, 2009 il genel meclisi seçimi sonuçları ve 12 Haziran 2001 genel seçim sonuçlarına göre ayrı ayrı değerlendiren CHP kurmayları özellikle halen belediye başkanlıklarını elinde bulundurduğu İzmir, Antalya, Mersin ve Aydın’ı mercek altına aldı. İzmir’de sorun görünmezken, diğer illerde de merkez oylarda düşüş beklenmiyor. Ancak taşra oyları kaygı yaratıyor. Bu illerin korunmasının ardından ‘asıl büyük hedef’ İstanbul ve Ankara olarak tespit edilmiş durumda. İstanbul için özel çalışmalar yapacak olan anamuhalefet tüm gücünü ve performansını bu ili almak için kullanacak. Ankara’da da aynı amaçla şimdiden çalışmalar başlatıldı.
2009 yılındaki Büyükşehir seçimlerinde yüzde 33 ile kent merkezinde birinci olan CHP, il genel meclisi oylarında yüzde 22 ile 3. parti olabildi. İl genel meclisinde yüzde 32 ile MHP önde. 2011 genel seçimlerinde ise il genelinde yüzde 32 ile AKP birinci parti oldu. İl genelindeki oylarda CHP’nin durumunun ne olacağı merak ediliyor. CHP’de bu il önlem alınması gereken sıkıntılı iller arasında görülüyor.
2009’da CHP yüzde 40 oyu yakalarken AKP yüzde 35’te kaldı. İl genelinde de CHP yüzde 32, AKP ise yüzde 31 oy aldı ve CHP kıl payı seçimi önde bitirdi. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde de AKP yüzde 39 ile ilde birinci parti oldu. Antalya’da belediye başkanı ile örgüt arasında ortaya çıkan uyumsuz görüntü de CHP’de endişeleri artırıyor.
CHP’nin İzmir’den sonra en rahat olduğu illerin başında Muğla ve Tekirdağ geliyor. Muğla’da 2009’da CHP, AKP’nin iki katı oyla seçildi. 2011 seçimlerinde de CHP yüzde 46 oy oranı ile AKP’ye 14 puan fark attı. Tekirdağ’da da CHP 2009 ve 2011 yerel seçimlerinde de ciddi bir farkla seçimi önde kapadı. İl genel meclisinde de CHP 10 puan farkla AKP’nin önünde bulunuyor.
2009’da DSP’den aday olan Yılmaz Büyükerşen yüzde 52 gibi bir oy oranı ile belediye başkanlığını kazandı. Ancak il genelinde AKP yüzde 32 ile birinci parti oldu. 2011 genel seçimlerinde de AKP yüzde 44, CHP yüzde 35 oy aldı. CHP’de önlem alınacak sıkıntılı illerin başında Eskişehir geliyor. Ancak Büyükerşen isminin AKP, MHP seçmeninden de oy alması CHP’yi bu ilde yine güçlendiriyor.
2009 yerel seçimlerinde CHP sadece 600 oy farkla belediye başkanlığını kazandı. CHP’nin ardından MHP ikinci parti olurken MHP’nin hemen ardından da AKP 400 oyla geriden gelerek 3. parti oldu. Seçimin son ana kadar galibinin belli olmadığı ilde il genelinde CHP yüzde 28 ile birinci parti oldu. 2011 genel seçimlerinde de CHP yüzde 38 ile yine birinci parti oldu. Ancak CHP’li kadın belediye başkanı Özlem Çerçioğlu çok başarılı bir grafik çiziyor. Parti kurmayları bunun pozitif etkisini hesaplıyor ve ‘kıl payı’ olsa da seçimin yine kazınılacağını düşünüyor.
2009’da CHP’li Aziz Kocaoğlu yüzde 55’le seçildi. İl genelinde de CHP’nin yüzde 50 ile ciddi bir üstünlüğü bulunuyor. 2011 genel seçimlerinde ise il genelinde CHP yüzde 43, AKP yüzde 36 oy aldı. CHP kaynakları sol açısından İzmir’in apayrı bir yeri olduğunu belirtirken, ‘Hem oy oranındaki farkın büyüklüğü hem seçmenin bilinçli olması hem de İzmir’e yönelik operasyonların ters tepeceği’ tespitiyle başkanlık yine CHP’nin olacak tezini işliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kars’taki ‘İnsanlık Anıtı’ için ‘ucube’ diyerek yıkılmasını sağlayan Başbakan Erdoğan’a İstanbul’un siluetini bozan gökdelenler üzerinden göndermede bulundu.
Zeytinburnu’nda tarihi İstanbul surlarının yakınında yapılan üç gökdelenin Sultanahmet Camisi’yle özdeşleşmiş tarihi siluetinin içine bir kama gibi girdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ”Sayın Başbakan bu ucubeyi görmüyor mu? Her sözün başına ‘ecdadımız’ diyor. Peki Sayın Başbakan, sizin ecdadınız mı bu hale getirdi İstanbul’u? Ecdadınız, İstanbul’a Sultanahmet Camisi’ni kazandırdı. Siz o Sultanahmet Camisi’ni katlediyorsunuz.”
CHP’nin Silivri Klassis Otel’de düzenlediği ‘Yerel Yönetimler Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı’ öncesi konuşan, Kılıçdaroğlu, ‘Kentsel dönüşümü geçmişte CHP’li belediyeler başlattı. Ancak şimdi CHP’li belediyelere dönüşüm yapmaları için izin vermiyorlar’ dedi.
Yeni Büyükşehir Belediye Yasası’yla ülke nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı 29 ilde mülki idare sınırları ile belediye sınırlarının birleştirildiğini belirten Kılıçdaroğlu eleştirilerini şöyle dile getirdi: ‘Halk arasında ‘pergel’ olarak tanımlanan ve 50 kilometre yarıçaplar içinde faaliyet gösteren belediyelerin bütün ilde faaliyet göstermesi kuralı getirilmek istenmektedir. Ancak bu arada İçişleri Bakanlığı, tasarı TBMM’ye sevk edilmeden, 29 il belde belediyelerine ‘alacağınız kararlarda valinin ve kaymakamın onayını alacaksınız, onların onayı olmadan yazı yazamazsınız’ diye bir yazı gönderdi. ‘Seçilmiş belediye başkanı, kanundan aldığı yetkisini, ancak atanmış vali ve kaymakam onayı ile kullanabilecektir’ gibi bir düşünce, demokrasiye aykırıdır. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. CHP olarak belediyelerimiz bu konuda dava açtılar.’
Kılıçdaroğlu, AKP’nin 2011 seçimlerinde ”Çılgın Proje” olarak sunduğu Kanal İstanbul Projesi’ni de ‘Hayali seçim yatırımı’ diye değerlendirdi.