ÇAPRAZ SORGUDA NELER OLDU? İŞTE YANITI

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuksuz sanıklardan Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ilk kez katıldı. Aralarında Tayfur Havutçu, Göksel Gümüşdağ, Bülent Uygun, Korcan Çelikay, Ümit Karan, Hikmet Karaman, Şekip Mosturoğlu, İskender Alın, Ahmet Ateş, Nevzat Şakar, Tamer Yelkovan, Gökçek Vederson ve Mehmet Yıldız’ın da bulunduğu 71 kişi hazır bulundu.

 

Bu sırada salonun arka taraflarında izleyici bölümüne oturan Sadri Şener, avukatların uyarısı üzerine sanık sandalyelerinin bulunduğu kısma geçti. Bir ara Şener ile Göksel Gümüşdağ’ın ayaküstü sohbet ettikleri görüldü. Daha sonra Aziz Yıldırım ve diğer tutuklu sanıklar da salona geldi. Yıldırım avukatlarının olduğu bölümden geçere sanık kürsüsüne oturdu. Ancak 2 sıra arkasında bulunan Sadri Şener’in tarafına bakmadığı da dikkat çekti.

Tutuklu ve tutuksuz sanıkların çapraz sorgularının yapılacağı duruşmada mahkeme üyeleri, duruşma Savcısı ve avukatlar sanıklara sorularını yöneltecek. Yine salonda hazır bulunan sanıklar da birbirlerine sorularını yöneltebilecek. Öte yandan mahkeme salonuna avukatlar, sanıklar ve tutuklu sanık yakınları ile basından 4 ajans muhabiri dışında kimse alınmadı.

Yoklamanın ardından duruşma başladı. Duruşmada ilk olarak Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal dinlendi. Halil Ünal, şike yapıldığı iddialarına yönelik bir bilgisinin olmadığını belirtti. Sezer Öztürk ile Fenerbahçe’nin ilgilendiğinden haberdar olduğunu belirten Ünal, “Sezer’i sadece Fenerbahçe değil bütün takımlar almak istedi. Ben transfer görüşmelerinden haberdardım. Gizli saklı görüşme söz konusu olamaz. Beşiktaş da ilgilendi ama oyuncu Fenerbahçe’yi istedi. Benim de oyuncu tercihini göz önünde bulundurmam lazım. Bizden gizli görüşme olmaz. Kaldı ki Aziz Yıldırım da abimiz, tanıdığımız birisi”dedi. Ünal, oyuncu Alper Potuk’u ise Eskişehir olarak kendilerinin satmak istemediğini söyledi.

Fenerbahçe Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, Ünal’a “Sezer ile ilgili görüşmemizde bir oyuncu daha sorduk mu? Siz ne dediniz?” diye sordu. Başkan Ünal da “Evet, Alper’i sordunuz. Ben de Alper’in daha küçük olduğunu, zamana ihtiyacı olduğunu, Sezer’in Fenerbahçe’ye daha uygun olduğunu söyledim” dedi.

Aziz Yıldırım ise “Eskişehirspor-Fenerbahçe ve Eskişehirspor-Trabzonspor maçlarında sizin kulağınıza şike veya teşvik ile ilgili ödemeler yapıldığına dair bir şey geldi mi?” diye sordu. Ünal “Hayır” cevabını verdi.

Aziz Yıldırım’ın, “Trabzonspor’dan Zeki Mazlum size geldi mi?” sorusuna Ünal, “Eskişehirspor-Trabzonspor maçı öncesi maç saatine yakın geldi. 10 tane misafiri olduğunu söyleyip şeref tribününden yer talep etti. Şeref tribünümüzün küçük olduğunu söyledim.” diye konuştu. Yıldırım’ın, Mazlum’un Eskişehirspor-Fenerbahçe maçı öncesi görüşüp görüşmediği sorusuna Ünal, “Haberim yok” dedi.

Halil Ünal’ın ardından yine bir tanık; Zafer Demiray dinlenildi. Demiray’ın çok kısa süren ifadesinin ardından Ufuk İskender’in de tanık olarak ifadesine başvuruldu. Tanık Ufuk İskender, şikeyle ilgili bilgisinin olmadığını; basından bildiğini belirtti. İskender ifadesinde, “Korcan, İlhan ve Yusuf ile bir yerde oturup sohbet ettik. Ben gittikten sonra yine onlar oturmaya devam etti. Benim yanımda şike ilgili bir şey konuşulmadı. Ben Korcan’ı yetiştiren hocayım. Biz otururken Yusuf’u (Turhanlı) ben aradım. Biz çağırdık Yusuf’u” dedi. İskender, savcılık veya emniyette konuya ilişkin ifade vermediğini belirtti. Avukatların soruları üzerine İskender, savcılık veya emniyette ifadeye çağrılmadığını söyledi. İskender, Korcan’ın şike yapmayacağını söyleyerek, “Ona çay bile ısmarlayamazsınız.” dedi. Duruşmaya ara verildi.

Verilen arada tutuksuz sanıklar koridora çıktı. Aziz Yıldırım ile Sadri Şener verilen arada da konuşmadı. Sadri Şener dışarıda Nevzat Şakar ve avukatlarıyla sohbet etti. İçeride ise tutuklu sanıklar ile yakınları sohbet etti. Aziz Yıldırım ile duruşmaya sonradan gelen Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Tayfur Havutçu bir süre sohbet etti.

Havutçu’nun ardından Fenerbahçe’nin eski yöneticisi Murat Özaydınlı, Aziz Yıldırım’ın yanına gitti. Yıldırım’ın yanına oturan Özaydınlı’nın bir süre ağzını eliyle kapatarak bir şeyler anlattığı görüldü. Aziz Yıldırım’ın ise elleriyle parmaklarını tek tek sayarak Özaydınlı’ya yanıt vermesi dikkat çekti.

Verilen aranın ardından duruşma tekrar başladı. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in ifadesine başlandı. Şener “Fenerbahçe-Ankaragücü maçıyla ilgili bir teşvik konusu yok. Telefonda konuştuğum iki kişi de Fenerbahçeli. Gabriç olayı şubat ayında başlayan bir olay. Biz de başka bir oyuncuyu istemiştik” dedi. Şener, “Sivas maçıyla ilgili bizim stadın sorumlusu Zeki Mazlum beni arıyor. Beni her zaman maç zamanı arar. Biz ona ödeme yaparız. Bu görüşmeden sonra da ödeme yaptık” diye konuştu. Melih Gökçek konuşmasına ilişkin Şener, “Melih Gökçek ile görüşmemiz spontane gelişti. Kardeşim oradaymış beni aradılar. Esprili bir görüşmeydi” dedi.

Aziz Yıldırım, “Ben silahlı örgütün başı olmak ve şike yapmakla suçlanıyorum. Gabriç ile ilgili daha önce bir konuşmalar olmuş gibi. Bu şike ile ilgili değil. Bizle ilgili en ufak bir hadise, şike olarak önümüze geliyor. Manisa-Trabzon maçı öncesi benim 500 bin dolar gönderdiğim söylüyor. 1995 yılında Aziz Yıldırım 92 trilyonluk ihalesini kendisine verdi mi? Ben yardım etmedim mi? Bedel almadan kendisine yardım ettim” dedi. Sadri Şener ise “Evet doğrudur. Ben etmez demedim zaten” dedi. Aziz Yıldırım, “Ben herkese yardım edebiliyorum karşılıksız” diye yanıt verdi.

İddianamede bazı kendi lehine tapelerin konulmadığını belirten Aziz Yıldırım, Mahkeme Başkanı’nın bu konudaki itirazı üzerine, “Poşuya 11, yumurtaya 5 yıl ceza veriliyor. Başkalarının siyasetle tapesi var. Sadri Şener ‘Başbakan biter’ diyor. Suç duyurusu yok. Biz siyaseti bulaştırmadık ama ben 11 aydır yatıyorum” ifadesini kullandı. Yıldırım’ın bu sözlerine itiraz eden Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Poşudan dolayı kimseye 11 yıl verilmez. Teröristleri savunma pozisyonuna gelmeyin. O poşu değil. Yüzünü kapatıp eylem yapmışsın. Başka mahkemelerinin verdiği kararları tartışmayalım burada” diye konuştu.

Aziz Yıldırım, Şener’e “Atanmış hakemi değiştirmişsiniz. Ofspor maçında” diye söyleyince, Şener de “Ben Ofspor Başkanı değilim. Ben Trabzonspor Başkanı’yım” diye yanıt verdi. Aziz Yıldırım’ın “Öyle yazılıyor. Beni hakem atamışım diye yargılıyorlar. O yüzden söyledim” dedi.

Şener’in bir soru üzerine “Biz stada 15 trilyon harcadık. Devletten para tabii ki alacağız. O stat devletin stadı. Bizim değil. Çevresini de süsleyeceğiz” demesi üzerine Aziz Yıldırım, “Bu süsleme de bizim tarla gibi” dedi. Aziz Yıldırım’ın bu sözleri üzerine Şener ve salondakiler güldü.

Şener, “Melih Gökçek ‘Fenerbahçe’yi yeneceğiz’ dedi. Ben de ‘İnşallah’ dedim. Bu konuda espri yapıyorlar. ‘Aziz dinletiyor’ lafı da espriden ibaret” dedi. Daha sonra bir avukat Sadri Şener’in hakemlere ilişkin bir telefon tapesini okudu. “Bu görüşmede hakem ataması yaptığınız görülüyor” denilmesi üzerine Şener, “Hakemlerle ilgili her türlü problemi her mekanda söylüyoruz. Bu gayet doğaldır” diye konuştu.

Daha sonra söz alan Şener’in avukatı müvekkiline iddianamedeki suçlamalarla ilgili sorular sorulmasını istedi.

Duruşma savcısı; Zeki Mazlum ile Sadri Şener arasındaki telefon tapesini okudu. Savcı “Mazlum size ‘Para durumunuz var mı?’ diye soruyor. Bu görüşme neyle ilgiliydi?” diye sordu. Başkan Sadri Şener ise “Bu konuşma yapıldığı sırada İstanbul’daydım. O Trabzon’daydı. Zeki parasını tahsil etmek istiyor bizden” dedi.

Mahkeme Başkanı’nın “O zaman ‘Neden telefonda olmaz’ diye konuşuyor” sorusu üzerine Şener, “Bilmiyorum. Görüşmedim ondan sonra” diye yanıt verdi. Üye hakimin, “Bu görüşmenin ardından Zeki Mazlum, Mecnun Otyakmaz’ı arıyor” demesi üzerine, “Bizle ilgisi yok. Mecnun bey ile eski arkadaş” diye konuştu. Aziz Yıldırım söz alarak, “Karabük’e teşvik pirimi gönderdiniz mi?” diye sordu. Sadri Şener ise “Gördermedik” dedi. Bu sorunun ardından Sadri Şener’in ifadesi tamamlandı.

 

Aziz Yıldırım, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar’a “Ankara’dan gelen 6.5 trilyon para şike ve teşvikte kullanıldı mı?” diye sordu. Şakar “Hayır” yanıtını verdi. Yıldırım “Onu nasıl kapattınız?” diye sorusuna devam edince Şakar “Aziz Bey merak ediyorsa bütün faturaları göndeririz” diye cevap verdi. Bu cevaba sinirlenen ve ses tonu değişen Yıldırım, “Bana değil mahkemeye gönder” diye sert bir çıkış yaptı.

 

Şakar’a telefon tapelerini soran Mahkeme Başkanı, bir görüşmesinde konuştuğu bir kişinin “Normal telefondan arayacağım niye diyor?” demesi üzerine, Şakar, “Şarjım bitiyor dedi. O yüzden normal telefondan arayacak” diye yanıt verdi. Mahkeme Başkanı ise “Bu görüşmede şarjım bitiyor demiyor ama” dedi. Mahkeme Başkanı, “O işi hallet diyorsunuz. Ne demek bu. Niye şifreli konuşma ihtiyacı duyuyorsunuz?” sorusu üzerine, “Günde 3-4 defa konuşuyoruz. O nedenle konuyu bildiğimiz için böyle konuşuyoruz” diye yanıt verdi. Mahkeme Başkanın sorularının ardından sanık Aziz Yıldırım, Şakar’a sorularını yöneltti.

Yıldırım’ın Şakar ile ilgili tapeleri okurken, Şakar itiraz etti ve yanlış okuduğunu söyledi. Yıldırım, söz konusu tapeyi Şakar’a uzattı ve “Al oku yazıyor, biz ezberledik” dedi. Şakar, “Buradaki konuşması mecazi manada söylenen sözler” dedi. Bu sözlere salondakiler güldü ve Yıldırım, “Eeee” demesi üzerine Şakar, “Siz de Topuk Yaylası’nın hebasını verirsiniz” diye konuştu. Şakar’ın bu sözü Yıldırım ve salondaki Fenerbahçeli avukatların tepkisini çekti.

Yıldırım’ın bir avukatının “Başbakan ile ilgili görüşmeler var iddianamede” diye söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bu konu dava ile ilgili değil” dedi.

Nevzat Şakar’ın bir telefon tapesindeki “Hocaya okuttuk” sözlerine sıra geldiği sırada mahkeme başkanı, Cübbeli Ahmet Hoca’yı kastederek “Hoca senin yanında. Sen de okutturuyor musun?” dedi. Yıldırım da, “Okuyor tabi. Boyuna kendi içinde bizim içinde okuyor” dedi. (Cübbeli Ahmet Hoca ile Aziz Yıldırım Metris Cezaevi’nin revirinde birlikte kalıyor)

Yıldırım Şakar’a sorularını yöneltirken “Antalya’ya niye gittiniz?” diye sorunca Şakar, “Sana mı soracağız gezmeye gittiler demesi” salonda uğultulara yol açtı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı salondakileri ses çıkarmamaları konusunda uyararak aksi halde salonu boşaltacağı konusunda uyardı.

Daha sonra Şakar’ın telefon tapelerindeki bazı bölümlere itiraz ederek ‘öyle değil’ demesi üzerine Mahkeme Başkanı, Şakar’ın telefon ses kaydını salona dinletti.

Daha sonra Şakar’a soru sormak isteyen avukat Ali Rıza Dizdar ile Mahkeme Başkanı tartıştı. Mahkemede usüle ilişkin açıklama yapmak isteyen Dizdar, Mahkeme Başkanı’nın engellemesi üzerine, “Benim konuşmamı çapraz sorguda engelleyemezsiniz. Siz çapraz sorguda müdahale edemezsiniz” dedi.

Mahkeme Başkanı ise “Ben izin verirsem öyle konuşursunuz” demesi üzerine, avukat Dizdar “Hayır” diye yanıt verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Ben çıkayım dışarı. Bakın nasıl idare edeceksiniz bu salonu?” diye sorması üzerine avukat Dizdar. “Ben çok iyi idare ederim” dedi.

Avukatın ‘Biz dışarı çıkarız o zaman’ demesi üzerine mahkeme başkanı, ‘Çıkarsanız çıkın. Hava alırız biraz. Çıkan hakkında da gerekli işlemi yaparız” diye cevap verdi.

Aziz Yıldırım’ın, “2010 yılında son maçı sizle oynadık ve şampiyonluğu kaybettik” dedi. Bunun üzerine Şakar “Yönetici değildim o zaman” diye konuştu. Yıldırım’ın “Fenerbahçe Kulübü’nden kimse gelip sizin takımdan kimseye ricada bulundu mu?” demesi üzerine, “Ben o zaman yönetici değildim” diye konuştu. Bu diyalogların ardından Mahkeme Başkanı, Şakar’ı “Elinizi cebinden çıkarın” diye uyardı. Şakar’ın ifadesi tamamlandı. 

 

Şike davasına öğle yemeği için verilen yaklaşık 1 saatlik aranın ardından tekrar başlandı. Duruşmaya tutuksuz sanık Zeki Mazlum’un çapraz sorgusu ile başlandı. Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ile 15 yıllık dostluğunun bulunduğunu belirten Mazlum, “O görüşmeler rutin görüşmedir. Başka bir amacı yoktur. Mecnun Bey bana Trabzonspor’dan birilerinin kendi takımına girdiğini söylüyor. Ben de bunun Trabzospor yönetimi ile alakası olmayacağını söyledim. Evet ben Sadri Şener’den para istedim. Trabzonspor’un stadının güvenliğini yapıyorum. Güvenlik şirketim var. 12 Mayıs’ta Sadri Bey’e ‘Paramız var mı?’ diyorum. Başkanımız bana ‘Var’ diyor. Benim telefonuma şike ile ilgili mesaj geldi. İbrahim Akın ile alakalı mesaj. Bu mesajı Tahir Kıran gönderiyor. Ona da başka birinden geliyor. Ben de aynı mesajı Trabzonlu arkadaşa gönderiyorum. Bu konu ile alakalı, bu mesaj ile ilgili Sadri Başkan ile görüşecektim” diye konuştu.

Mazlum, “Fransa’dan birisi arıyor. Orada yaşayan bir işadamı. Son maç ile alakalı konuştuk. ‘Mecnun ile aran iyidir’ diyor bana. Ben de ‘Fenerbahçe buraya kadar getirmiş son maçta bırakır mı’ diyorum” dedi. İddianamede yer alan şike iddialarına ilişkin bir şey duymadığını belirten Mazlum, “Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal’dan maç bileti aldım. Maç bileti ile alakalı görüştüm” şeklinde konuştu. Sadri Şener ile yaptığı görüşmenin ardından yaklaşık 1 hafta sonra kulüpten kendi güvenlik şirketine 46 milyar ödeme yapıldığını belirterek, “Bu ödeme bana olan borç karşılığında yapılan ödemedir. Güvenlik hizmetinin karşılığıdır” diye konuştu.

Tutuksuz sanık Zeki Mazlum’un ardından futbolcu sanık Mahmut Boz’un savunmasına geçildi. Gençlerbirliği’nin futbolcusu olduğu dönemde Gençlerbirliği-Trabzon maçına ilişkin soruları yanıtlayan Boz, “Ben o maçta son 10 dakika oyuna girdim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Bu konuyla ilgili teşvik primi ve şike teklifi gelmedi. Cengiz Demirel ile Fenerbahçe’ye transfer olmak için kendi aramızda konuştuk. O dönemde Beşiktaş, Bursaspor konusu da vardı. Ben Fenerbahçe maçında oynamadım. Trabzonspor maçında da son 10 dakika oyuna girdim. O maçta da Trabzonspor son 10 dakika içinde gol atıp maçı 2-1 kazandı zaten” dedi.

Bu sözlerin ardından söz alan bir avukat, “Siz İlhan Ekşioğlu’ndan veya başka birinden şike veya teşvik ile ilgili teklif aldınız mı?” diye sordu. Boz ise bu soruya “Almadım” diye yanıt verdi.

Mahkeme Başkanı’nın, “Telefonda konuştuğun kişi Fenerbahçe’den seni istediklerini söylüyor. Senin transferinle Fenerbahçe’den kim ilgileniyor. Kim seni istiyor Fenerbahçe’den?” diye sorması üzerine, Boz “Hayır bilmiyorum. Sormadım kim diye” şeklinde konuştu.

Duruşma sanık Mahmut Boz’un ardından futbolcu Gökçek Vederson’un savunması ile devam etti. Trabzonspor–Bursaspor maçıyla ilgili teşvik primi aldığı iddiaları nedeniyle yargılanan Vederson, ifadesini tercüman eşliğinde verdi. Vederson, “Bu konu hakkında hiçbir bilgim yok. Maçtan önce Fenerbahçeli arkadaşlarım beni aradı. Onlar normal konuşmalar. Samet ile görüşmem maçtan önce mi hatırlamıyorum. Bu görüşmede Samet ile izin günümde İstanbul’a gelip Fenerbahçe’den alacağımı konuşacaktım. Fenerbahçe’den hem aylık hem maç başı alacağım vardı” dedi.

İstanbul’a geldiğinde Samet Güzel ile bir ofiste görüştüklerini belirten Vederson, “Ben de tam olarak neyle ilgili görüşeceğimi bilmiyorum. Oraya çağırdılar” dedi. Mahkeme Başkanı “Az önce ‘Alacaklarım’ için dedi. Şimdi ‘Ne olduğunu bilmiyordum’ diyor” diye tepki gösterdi. Vederson’un Samet Güzel tarafından arandığını hatırlatan Mahkeme Başkanı Ekinci “Alacağı olan Vederson ancak Samet arıyor” dedi.

Vederson, “Ofisteki görüşme alacağım ile ilgili oldu. Alacaklarımı görüştüm” demesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Demin ‘Para değil öylesine konuştuk’ dedi. Sen tercümeyi mi doğru yapmıyorsun acaba? Doğru yapmıyorsan tercümeyi sıkıntı olur, gereğini yaparız sonra” diye tercümanı uyardı.

Görüşmenin ardından alacağı parayı alamadığını belirten Vederson, “Samet bana ‘Para hazır gel al’ demedi. ‘İstanbul’a geldiğinde beni ara görüşelim’ dedi. Bursa’da hayatımın nasıl geçtiği konuşuldu. Normal konuşmalardı. Alacağım paraların da önümüzdeki süreçte halledileceğini söylediler” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı’nın “Bir senelik alacağını neden Trabzon maçından önce istiyorsun” diye sorması üzerine Vederson, “Fenerbahçe’den bir yazı geldi. ‘Bizim borcumuz kalmamıştır’ diye. Ben de o yüzden temasa geçtim. Aylık ve maç başı olduğu için ne kadar alacağım var bilmiyorum. Hesapları menajerim tutuyor” diye yanıt verdi.

Davanın müdahili olan Trabzonspor’un avukatının, “Alacakların için neden avukatını veya menajerini değil de Samet’i aracı kılıyorsun” sorusu üzerine Vederson, “Ben bu yola başvurmadım. Ben bunu dostluk amaçlı konuşarak halletmek istedim. Fenerbahçe’den yazı gelene kadar ben menajerime bir şey söylemedim. Fenerbahçe’den ‘Borç yok’ yazısı gelince menajerime söyledim” diye yanıt verdi.

Trabzonspor Kulübü’nün avukatının “Maçtan önceki zamana kadar 77 kez görüşülmüş. Maçtan sonra ise bir görüşme yok” demesi üzerine Vederson, “Her görüşmemde para ile ilgili konuşmadım. Normal konuşmalar oldu. En son Ali Bey’in ofisinde para hakkında görüştük. Bir daha para ile ilgili konuşmadık” ifadesini kullandı.