İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyon sonrasında hazırlanan iddianame ve dava sürecinin ardından 5 Temmuz’da açılacak ikinci perde için hazırlıklar sürerken Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, süreci değerlendirdi. Kocaoğlu, belediye yönelik gerçekleştirilen çalışma ve uygulamaların devam ettiğini söyledi.
Kanal 35’te yayınlanan Farklı Yorum Programı’na katılan Başkan Kocaoğlu, “Her şey devam ediyor. Her gün yazılar geliyor. İfadeler veriliyor. Halen daha 52 vergi stajyer denetçisi çalışmalarını sürdürüyor. Garp cephesinde süreç devam ediyor. Ben baskıdan falan anlamam ama eski tas eski hamam sürüyor. Bu operasyonda bizi üzen içeride bulunanlardır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon ve çıkan sonuç iftihar vesikasıdır. Bir iddianame hazırlıyorsunuz ve 80 küsur dosya hazırlıyorsunuz. 300’ün üzerinde evrak var. Zenginleşen yok, yakınına menfaat sağlayan da yok. Burada sorgulanan belediyenin kendisidir. Belediyede bazı şeyler yoktan var edildi. Yoktan var etmek Allah’a mahsustur ama biz bu belediyeyi tırnaklarımız ile kazıyarak buralara getirdik. Bizim afla kanun değişikliği ile alakamız yok. Her türlü kefalete hazırız. Biz yargıda aklanacağız. Ben 397 yılla yargılanıyorum. Bana yöneltilen suç çıkan af ile ortadan kalkacakmış. Ben bunu kabul etmiyorum. Çünkü affedilecek bir şey yapmadım. Cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın bulunması bizi yaralıyor. Niye işlerinin başında olmasınlar. Dedikodu, duyumlara göre kalkıyorsunuz ‘şuraya bir dalalım’ diyorsunuz. Daldınız baktınız. İddianameyi hazırladınız. Ama ‘kusura bakma’ diyemediler. Kusura bakma denilmesi gerektiğini herkes biliyor. Çıksın bir kişi, siyasi parti ‘bu belediye yakınına menfaat sağlıyor’ desin. Diyemez. Benim ‘yüzde 90 aday olacağım’ açıklamamda da bu durumun payı vardır. Ben belediye başkanlığını yapacağımı söyledim. Başkanlık için 10 yıl yeter diye düşünmüştüm. Kendi kendime ‘Allah nasip ederse torunumu severim diyordum. İddianameden sonra ‘arkadaşlarımı alır giderim’ dedim ama olmadı. Hüsrana uğradık, şok olduk. Ben yüzde 10 oranını yüzde 90’a çevirdim ve çıkıp ‘hodri meydan’ dedim. Durum budur” dedi. Cezaevinde bulunan yakın çalışma arkadaşlarından bahseden Başkan Kocaoğlu’nun gözleri doldu.
BABAMIN OĞLU OLSA TANIMAM
Belediye başkanı olarak personelin durumu ve çalışanlara bakışını anlatan Kocaoğlu sert konuştu. Kocaoğlu, ” Belediyede çalışmayan personel gidecek. Neye mal olursa olsun. Çalışmayan personel, çalışmayan personel üretir. Çalışmayan personel babamın oğlu olsa gider. Bin kişi ise bin, iki bin ise üç bin ise gider. Ekmek yediği kapıya ihanet etmeyecek. Biz dört milyon kentliye hizmet ediyoruz. Vatandaşın parasını harcıyoruz. Aman siyaset, hemşeri, alt ve üst kimlik bunlara bakmam. Çalışan kalır. Ben belediyeyi birçok noktaya getirdim. Devlet malı deniz, yemeyen domuz anlayışını kısmak zorundayız. Kendi işimi nasıl yönetiyorsam orayı da aynı anlayışla yönetiyorum. Tabi ki belediye zarar eder. Belediye harcama yapmaz, parayı tutarsa bir daha hükümet para verir mi?. Para harcar, yardım eder ama koordineli olur. Ben belediyede taşeronlaşmayı kaldırdım. Bunu yaparken sendikalı işçinin maaşını yüzde 45 oranında düşürdüm. Bugün 2 bin 500 maaş alan kişinin maaşını ‘kazanılmış hak’ diyerek yeni geleni ona göre ayarladım. Emekliliği gelen emekli olacak” diye konuştu.
ARTIK UTANIYORUM
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın plan yapma yetkisini kullanarak İzmir’de yaptığı çalışmalar hakkında konuşan Başkan Kocaoğlu, “Kentli, o kenti tanır. Nereye ne yapılacağını, ne olacağını kent çok iyi bilir. Bize ‘kent dönüşümü yaptın mı?’ diye sordular. Biz 200 bin binanın kent dönüşümüne tabi olması gerektiğini ifade ettik. Kendi belediyemdeki en çok planlamadaki planları tanırım. Ben de öğrenci gibi çalıştım. Biz 1/25 binlik planı ortaya çıkarttık. İnsanların kaç katlı binada yaşayacağını biz biliyoruz. Bunu Ankara’dan bilemezsiniz. Doğalgaz’ın parasını ödeyemeyen insana bina yapamazsınız. Kent dönüşümü sadece ‘bina yapmak’ değildir. Orada yaşayan insanın doğallığı, sosyal yapısı, inancı ve değer yargıları ile tanınması gerekir. İnsan çalıştırıyorsunuz. Bir işi bir insana verirken bilmiyorsanız yönetici olamazsınız. Kentler yüksek binalar, depreme dayanıklı binalar yaparak ‘kent’ olmaz. İnsanı mutlu edeceğim derken gecekondudan daha kötü şartlara götürürsünüz. Bizim Ankara’ya onaya gönderdiğimiz projelerden halen haber yok. Cennetçeşme Projesi onaylanmadı. Niye onaylanmadı?. Bilgimiz yok. En hazır olduğumuz yer orasıdır. Bakanlar Kurulu’na gidip de ‘niye onaylamadınız’ diyecek halimiz yok. İçişleri Bakanlığı’nın ilgili olduğu dönemde bunu onayladık ve gönderdik. Halen daha olmadı. Ben bu kentsel dönüşümünü yapmak istiyorum. Bakanlar ile çok kez konuştuk. Ben onların iyi niyetlerinden şüphe etmiyorum. Ama mutlaka bir yerde takılıyor. Konak Tramvay Projesi için Hazine Müsteşarlığı onay verecek. En az 3-4 kez konuştum ilgili yerlerle. İzmir Milletvekili Bakan Binali Yıldırım ile 8-9 kez konuştum. Bir yerden sonra anlatmaya utanıyorsunuz. Konuşamıyorsunuz. Engellediklerini bilsem ‘engelliyorlar’ derim. Sürekli gündeme getiriyorum. Bizim Bayraklı’dan çok daha hazır olduğumuz yerler var. Mesela Ege Mahallesi. Orada yılların problemi var. 60-70 milyon TL para harcanacak. Para dönüşü olmayan yer. Bu adamları dördüncü katta oturtamazsın bırak üçüncü katı bile şüpheli. Onlar bizim vatandaşımız, kardeşimiz. Onlara yer yapacağım. Bu niye onaylanmaz. Belediyeden oluk oluk para gidecek. Bir lira geri dönmeyecek. Belediye para kazanacak olsa tamam onaylanmasın ama niye onaylanmıyor. Bilmiyoruz” dedi. Başkan Kocaoğlu ayrıca belediyenin para sıkıntısının bulunmadığını ifade etti.
İSTEMEZÜKÇÜ DEĞİLİM
Alsancak Stadı’nın TOKİ’ye devredilmesi ve yerine AVM yapılması konusundaki fikirlerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, Alsancak Limanı’na yapılması beklenen AVM’nin de insanları rahatsız etmesi gerektiğini söyledi. Kocaoğlu, “Kurvaziyer limanlarının para kazanmadığından hareketle fikir ortaya atıldı. Ben böyle bir yer işletmediğim için bilmiyorum. Oraya AVM yapılması sıkıntı oluyor. İki tane parmak iskele projesi olmalıdır. Kurvaziyer limanı para kazanmıyor ama bizim yaptığımız çalışma ve temizlik çalışması sonrasında liman zaten para kazanacak. Büyük gemiler bizim limanımıza giremiyor. Yük limanı tarama sonrası para kazanır ve kurvaziyer limanı da bunun içinde kaynar. Çandarlı’ya yapılan liman Kuzey Ege ve Balıkesir’i etkiler. Çakmaklı ve Nemrut Limanı’na yapılacak liman da Manisa’yı etkiler. Aydın Denizli ve Salihli Hattı’nı etkileyen liman yok. En ekonomik liman da İzmir Limanı’dır. Bu limanın büyütülerek genişletilmesi lazım. Gaziemir’e, Balçova’ya, Bornova’ya AVM’ler yapıldı. Bu konu biraz siyaset konusu. Ne hiçbir hükümet üyesine, ne de başbakanı seçilmiş bir belediye başkanı olarak eleştirmek durumunda değilim. Bu memlekete bir çivi daha çakmak için uğraşıyorum. Ben basın toplantısı yaptım. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Alsancak’ta iki iskele yapacak gücü yok mu?. Türkiye’de böyle büyük bir AVM örneği yok. Resmi binaları yıktırabilirsiniz tamam. Saygı duyuyorum. Ama AVM Alsancak’ı, Kordon’u öldürür. Alsancak, Kordon ölürse ne AVM ne de başka bir şey işe yaramaz. Her şey çöker. Stat konusunda ise ben bakanı iki kez ziyarete gittim. Stadın Örnekköy’de yapılması konusunda konuştuk. Siz yapın, yapmazsanız biz yapalım dedim. Bunu dünya alem biliyor. Ben ‘yapıp size tahsis edelim’ de dedim. İzmir’in 30-35 bin kişilik stada ihtiyacı var. Karşıyaka’daki stat 20 bin kişilik olacak. Bu stadın maliyeti 60 milyon TL’dir. Ben niye bunun için Alsancak Stadı’na onay vereyim. Bu haber çıkınca kimse ‘bu asparagas haber’ demedi. Bir hafta bekledim. Alsancak Stadı’nda ve Limana yapılacak AVM konusunda fikirlerimi söyledim. Trafik kaldırmıyor. Nereye yol açacağım?. Rahmetli İhsan Alyanak kilisenin duvarını yıktı. Dünya’da olay oldu. Nereyi yıkalım?. Gar da tarihi bina, Kent perişan olacak. Kaos yaşanacak. Ben Binali Yıldırım ve Suat Kılıç ile bu konuyu konuşacağız. Ben istemezükçü değilim. Konak Tüneli’ni herkes tartışıyor ama ben tartışmıyorum. Konak Tüneli’nin zemin etüdünü gönderecekler biz de planlara işleyeceğiz. Biz oyunbozanlık yapmayız. Bunu yapanın da aklından şüphe ederiz. Biz karar verirken teraziye koyuyoruz. Ahlaken, hukuken bunu tartıyoruz. Getirisi varsa ‘tamam’, getirisi yoksa götürüsü varsa ‘bunu onaylamayız’ diyoruz. Bu durum böyledir” diye konuştu.
BAŞBAKANI YANLIŞ BİLGİLENDİRMİŞLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Kongresi’nde söylediği “Uzundere Konutları’nı yapıp belediyeye devrettik” sözlerini değerlendiren Başkan Kocaoğlu, “Kadifekale’de açılan arazi TOKİ’ye değerli gelmedi. Arazi değeri sıfır çıkınca TOKİ ‘ben bu durumu muhasebeleştiremiyorum, konutları devredemem’ dedi. Biz 2 bin 700 konutun parasını verdik ve Kadifekale’den taşınan insanları yerleştirdik. Başbakana eksik bilgi ve yanlış bilgi verdiler. Konuyu en iyi TOKİ eski Başkanı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktan biliyor. Ondan bilgi alabilir” dedi. Yeni Kent Merkezi’ne yapılan yüksek katlı binalar ve projeler ile ilgili de, “Buraya yapılacak yatırımların fiyatları yüksek. Yatırımı yapan hesaplarını da yapar. Orası için ‘yüksek yapı yapılmasın’ denilemez. Orası gökdelenler bölgesidir. Bina dediğiniz şey dengedir. Oraya yapılacak yüksek binaların depreme dayanıksızlığı ve dayanaklığı ile ilgili denetleme kurumları var. Çok detayına kadar vakıf mühendis ve öğretim üyeleri var” diye konuştu.
BELEDİYELERİN GÖREVLERİ AYRILMALI
Belediyenin başlattığı Kordon ve Kemeraltı’ndaki zabıta operasyonu, tente, işgal ve çığırtkan sorunu hakkında konuşan Başkan Kocaoğlu uygulamaların devam edeceğini söyledi. Kocaoğlu, “Büyükşehir Belediyesi metroya 10 milyon TL para verecek hem de çığırtkanlıklara engel olacak. Hem 110 milyon Euro deniz ulaşımı için gemi alacak hem seyyar ile ilgilenecek. Bunlar olmaz. İlçe belediyeler ile Büyükşehir’in yetkileri ayrılmalıdır. Bizim ilçe belediyelerine karşı talimat verme yetkimiz var. Bunu ‘hepsi CHP’li belediye’ diye yapmıyor değiliz. Buna geçen dönem de başvurmadık. Yetki konusunda biz kanunen üstünüz ama bu konuda dayatma yapmıyoruz” diye konuştu.
ANSIZIN AÇARIZ
Büyükşehir Belediyesi’nin metro çalışmaları hakkında da konuşan Başkan Kocaoğlu, Bornova Metrosu’nu ansızın açtıklarını Üçyol-Üçkuyular Metro Hattı’ndaki istasyonları da ansızın açabileceklerini söyledi. Belediyenin tramvay, metro gibi elektrikli projelere ağırlık vereceğini anlatan Kocaoğlu, “Halkapınar-Otogar projesi var. Şirinyer-Tınaztepe, Narlıdere çalışmaları var. Biz 102 kilometre metro ile kentin ana kademe olan omurgasını oluşturuyoruz. Metro bağlantılı ve açılışları ile birlikte otobüslerde de düzenleme yapacağız. Şimdi ‘hiçbir otobüsüm kalkmasın ama metro gelsin’ olmaz. Alışkanlıklarımıza tutku ile bağlı olmamalıyız. Onlardan arınmamız gerekiyor. Biz otobüsü kaldırıp metroyu koyuyoruz. Bu durum daha iyi. İnsanlık tarihinde değişimde başarılı olanlar başarılı olur. İnsanlar ‘hastaneye ulaşamıyoruz’ diye şikayet ediyor. Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi de büyük hastaneler. Oralara gidenler aktarmalara binecek. En gelişmiş ülkelerde aktarma sistemi var. 3-4 defa aktarma sistemi olan yerler var. Başka ilde böyle güzel bir uygulama yok. Biz kent kart ve uygulamada ödül aldık” dedi.
İSTERSE 10’A BÖLSÜNLER
Yeni ilçe oluşturulması ve beldelerin kapatılması konusunda da konuşan Başkan Kocaoğlu, çalışmaların siyasi olup olmadığı konusunda sessiz kaldı. Osmangazi, Manavkuyu Bornova’nın ovasıdır. Arazi sahibi Bornovalı ama çocukları Bayraklı’da kaldı. Yeni yapılanmada Bornova’nın eski Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan bile Bayraklı’da kaldı. Metropol ve ilçelerin sınırları derelerle, yollarla bölünür. Şimdi Hatay Caddesi’nin sağı başka solu başka ilçeye bağlıdır. Seyyar satıcıya operasyon düzenliyor bir ilçe adam kaçıyor diğer ilçenin sınırına geçiyor. Sonra da zabıtaya ‘nanik’ yapıyor. Böyle şey olur mu?. İzmir’i isterlerse 10’a bölsünler ne olacak. Büyükşehir Belediyesi’ne sormazlar. Belediye başkanı olarak bir gün büyük hata yaparsın vatandaş çizer. sonra ağzın ile kuş tutsan yaramazsın, başarılı olamazsın” diye konuştu.
KALİTELİ SUYUN BEDELİ VAR
Son günlerin tartışmalı konusu su zammı ve arıtmalar ile ilgili bilgi veren Başkan Kocaoğlu, maliyetin yüksek olduğunu anlattı. Kocaoğlu, “Temiz su maliyetinden atık su maliyeti yüksek. Su eskisine göre pahalı. Diğer illere göre pahalı değiliz. Bir arıtmanın maliyeti var Seferihisar, Bayındır, Torbalı’da arıtma var. Bir arıtmanın yıllık maliyeti 1 ile 1,5 milyon TL’yi buluyor. Bunun bir bedeli var. Sadece tesis yapmak ile bitmiyor. Arıtalım, temizleyelim ve bunun bedelini ödeyelim. Türkiye’deki arıtmanın yüzde 25’i bizde. Düne kadar bizim sahillerimizden kanalizasyon akıyordu. Şimdi akmıyor. Arıtma olmayan yerimiz yok denecek kadar az. Körfez’de bir temizlik yapıyoruz. Bornova Çayı’nda ve Laka Deresi ile Bostanlı Deresi’nde koku yok. Niye çünkü insanlar orayı çöp kutusu gibi kullanmıyor. Koku Arap Deresi’nde yani Yeşildere’den gelen sudan geliyor. Orada vatandaş kokacak maddeyi dereye atıyor. Biz Dünya’nın parasını harcıyoruz. Vatandaşın biraz daha dikkatli olması gerekir. Kendi parası aslında belediyenin parasıdır. Biz Körfez’de Ragıp Paşa Dalya’nını yıktık. Bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Körfez’de yedi dere denize atık taşıyor.10 senedir deniz kendini arındırmak için çaba gösteriyor. 2000 yılında Bostanlı’dan denize binince denize bakamıyordunuz. Resmen kahverengiydi. Biz de bakanlık da çalışmalarını yapacak ve deniz iyi olacak. Körfez’de balık istenilen nitelikte değil. Oksijende sıkıntı var. Denize bugün de girersin. Lodos olmadığı zaman denizde sıkıntı yok. Kısa zamanda kötü malzemeler çekilince hep birlikte gireriz. Biraz daha zaman var. Bugün İzban otobüsün rakibi konumuna geldi. Biz denizi kullanmak ve ulaşımda ön sıralara almak istiyoruz. Vapur daha sağlıklı ve sıhhatli duruma gelecek” ifadelerini kullandı.
RAKİBİNDEN KORKMAYACAKSIN
Paris’te yapılan EXPO 2020 sunumu hakkında konuşan Başkan Kocaoğlu, “Gerçekten de Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Mehmet Öz ve Lucien Arkas’ın katılması farklılık ve üstünlük kattı. Defne Samyeli de çok güzel sunum yaptı. Tabi ki böyle sunum insanı geriyor. Resmen görücüye çıkıyorsunuz. Günlük hayatta yaptığınız bir konuşma gibi olmuyor. Biz İzmir için değerlendirme yapabiliriz ama önemli olan delegelerdir. O taraf bize karşı bizden daha pozitifti. Delegelerden çok iyi elektrik aldık. Sunum çok şey ifade ediyor ama her şey değil. Dışişleri çok iyi çalışıyor. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların gündeminde EXPO var. Dün geldik. Pazartesi günü Güney Kore’ye gidip Türk Günü’ne katılacağız. Kendimizi anlatacağız” dedi.
İzmir’de EXPO için yapılan anketler ve vatandaşların organizasyonu tanımaması hakkında ise Başkan Kocaoğlu, “Gönül istiyor ki İzmir’de yaşayan 4 bin kişi ve Türkiye’de yaşayanlar EXPO’yu bilsin. Yarısının bilmesi çok büyük başarıdır. EXPO bir yıldır gündemimizde. Bir yılda kesinlikle bunu anlatamazsınız. 2015 süreci tanınmada etkili oldu. Eğer İzmir arkanızda durmuyorsa eliniz kolunuz bağlı gidiyorsunuz. Eğer İzmir, Türkiye, hükümet arkanızda ise yürüyüşünüz bile değişiyor. Biz EXPO adaylığına o zamanda yani 2015 te de çok yakındık. Biz son iki saat içerisinde seçimi kaybettik. Güçlü bizdik. Her devletin kendine göre davranışı ve iş kotarma şekli var. Şimdi ise beş devletin olması bizim için avantajdır. Oylamalar yapılacak. Gidiyorsunuz bir Müslüman ülkeye Dubai’ye oy verecek. Siz ikinci ve üçüncü oyuna talip olacaksınız. Önemli olan son kulvarda iki kişiden birinin Türkiye’ye oy vermesidir. Bize tüm ülkeler rakip, Hepsi çalışıyor ve inanıyor. Önümüzde bir buçuk sene var. Dünya’da çok şey değişiyor. Hangi ülkenin öne çıkacağı, geri kalacağı belli değil. Rakibinden korkmayacaksın. İnanacaksın ve çok çalışacaksın” diye konuştu.
EXPO 2020 alanı olarak belirlenen İnciraltı hakkında fikirlerini anlatan Başkan Kocaoğlu, bölgenin dokusunun değişip değişmeyeceği ve yapılaşmaya açılıp açılmayacağı konularında da konuştu. Kocaoğlu, “Benim gönlüm İnciraltı konusunda rahat. Endişemiz planlama ile ilgiliydi. Biz burayı planlayacağız derken açmazla karşı karşıya kalır mıyız?. diye düşündük. Herkes her şeyi söyler ama son karar Büyükşehir Belediyesi’nindir. Biz ‘İnciraltı’nı planlayalım’ durumunda değildik. Ben özel kanun istemiştim. Eğer İnciraltı için yasa çıkartılmasını talep ettim. Benim bu talebim ve isteğim ta 2007 yılına dayanıyor. Benim bu konuda tereddüdüm yok. Oranın her tarafında gökdelenler ve yüksek binalar olmaz. Biz sağlığı 50 katlı binalarda mı sağlayacağız. Sanatoryum gibi yerlerde sağlık yatırımı yapılmalıdır. Dört katlı yerde de yapılabilir. Çıkan yasa da alanın yüzde 3’üne yapı yapılacağını öngörüyor. Burada yapılanlar prefabrik yapılacak. Kalıcı olmayacak. Bana yürütme kurulu ile ilgili öneri gelmedi. Gelmesi de yanlış olur. Benim zaman ayırmam imkansız. Oraya beynini verebilecek kişi lazım. Ben ‘bana danışsın’ diyemem. Vali beyin inisiyatifindedir. Biz sorarlarsa fikrimizi söyleriz” ifadelerini kullandı.
Başkan Kocaoğlu, asfalt ihalesi ile ilgili sıkıntı yaşadıklarını, yollarda bulunan çukurların arttığını ifade ederken en kısa zamanda sorunu da çözeceklerini dile getirdi.