35,1853$% -0.11
36,7225€% 0.04
44,2111£% -0.11
2.971,16%0,28
2.625,52%0,35
9.937,70%0,22
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Batum, Zonguldak’taki konuşmasına ilişkin dava açılsa da açılmasa da söyleyeceklerinin olacağını ama açıldığı takdirde Türkiye’de demokrasinin geldiği noktanın ortaya konulacağını savundu.
Türkiye’de bu konuda geçmişte olan uygulamalar ile konuşmasının tamamınında ne söylediği ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemisi (AİHM) içtihatlarını sunacaklarını anlatan Batum, şöyle devam etti:
”Bu konuşmanın tamamı algılanmadan kesinlikle 301’in uygulanması mümkün değildir. Türkiye’de savcının öyle davrandığını söylemiyorum. Mutlaka konuşmanın tamamına bakmıştır. Ancak 2-3 gündür Türkiye’de yapılmak istenene, Başbakan’ın yapmak istediğine baktığınızda bunun tam tersini görüyorsunuz.
Bu Türkiye demokrasinin nereye getirilmek istendiğini çok açık olarak ortaya koyuyor. Bir insanın, hele bir siyasetçinin 30 dakikalık bir konuşmasından sadece bir şeyi alıp, önünü arkasını koymadan, bir Başbakan’ın sözüm ona demokrasi ve ifade özgürlüğünün olduğu bir ülkenin başbakanının, ‘savcılar harekete geçin’ dediği başka bir tek örnek var deyin, biz de o tür demokrasiyiz deriz. Böyle bir anlayış yoktur.
Türkiye’nin nasıl bir ülke, nasıl bir demokrasi olduğunu, Tekel işçileri dayak yiyerek, torba yasaya karşı çıkan sendika üyeleri dayak yiyerek şimdi de bizler 301’den görebiliriz. Bunları yavaş yavaş göreceğiz. Türk halkı da bunu görecek. Sonunda bu Başbakan’dan, bu iktidardan, bu anlayıştan kurtulacak.”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in dava açılıp açılmamasında AİHM karar ve içtihatlarına bakılacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Batum, ”Olması gereken de bu zaten. Zaten Adalet Bakanı buna uysa da uymasa da Türkiye’nin yargısı buna uyacaktır, uygulayacaktır. Şöyle karar verecektir, böyle karar verecektir demiyorum” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın savcıları göreve çağırmasını da değerlendiren Batum, ”Bu ancak Tayyip Erdoğan demokrasisinde olur” dedi.
-”CIMBIZLA ÇEKİLDİ”-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, bir gazetecinin Zonguldak’ta yaptığı konuşmadan pişman olup olmadığı, yastığa kafasını koyduğunda ”keşke yapmasaydım” deyip demediği yönündeki sorusu üzerine, şöyle konuştu:
”Hayır değilim… Hiç demedim, hiç düşünmedim. Bundan çok hoşnudum. Bunlar turnusol kağıdı gibidir. Böyle rejimlerde medyanın büyük bölümünün devşirilmeye çalıştığı, devşirilmeyenin baskı, tehdit ve korku ile baskı altına alındığı ülkelerde bunlar çıkacaktır.
Yarın yayınlanacak yazım da bunu yazdım. Gazetecilikte bir kural vardır. ‘Bir cümleyi cımbızla çekme, tamamına bak, ona göre yorum yap.’ Bunu anlı şanlı gazeteciler bilmezler mi? Özel yayınlar, programlar yaptılar. Bunların hepsi bu kadar bilgisiz olamayacaklarına, gazeteciliğin en temel ilkelerini unutamayacaklarını göre, bana göre belli bir görevle yaptılar. O yüzden bunlar beri zerre kadar etkilemiyor.
Benim Türkiye’de güvendiğim, inandığım saygı duyduğumu gazeteciler, aydınlar akademisyenler var. Onların söylediklerine baktığımda, benim söylediklerimin bu şekilde yorumlanmak istendiğini onlar da anladığı için o kadar rahat yattım ki yatağa.. Hiçbir sıkıntım olmadı. Söylemek istediğim ortada, geri adım atmam söz konusu değil. Kimse bana geri adım attıramaz. ”
-”YIPRANMADIM, YIPRATILMAK İSTENDİM”-
Partiden istifa etmesinin söz konusu olmadığını, gerçek demokrasiyi Türkiye’de yerleştirme mücadelesi içinde olduklarını belirten Batum, ”Doğru dürüst bir Anayasa yapacağız, bunu istemeyenler bunun önüne geçmek isteyecekler. Görmezden gelecekler, ucube diyecekler. Ona buna saldıracaklar, insanlara düzmece kanıtlar hazırlayacaklar. Hepsi davayı yarıda bırakırsa, mücadeleyi bırakırsa, ‘ben üzüldüm, ben kaçtım’ derse, bu mücadeleyi nasıl devam ettireceğiz. Böyle bir şey yok” dedi.
Batum, parti içinde kendisine söylenmiş olumsuz bir tepkinin olmadığını, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği ve haklı olduğu eleştirilerin bulunduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu’nun ”Genelkurmay’ı eleştirecekseniz, bunu benim üzerimden yapın” dediğini, bunun ”Sadece ben Genelkurmay için konuşurum, başkasının düşüncesi yoktur” demek anlamına gelmediğin dile getiren Batum, ”Partiden, halktan, dostlarımdan, bir tane bile olumsuz, ‘aman ne dedin’ diyen olmadı. Çünkü herkes benim ne dediğimi, ne diyeceğimi bilir. Partinin içinde de emin olun bir kişi bile bu konuda bir şey söylemedi. ‘Hatalısınız, yanlış söylediniz’ demedi. Bunlar hep spekülasyon. Bunlara itibar etmeyin” dedi.
Batum, bu tartışmalar sonrası yıpranmadığını ama yıpratılmak istendiğini söyleyerek, ”Böyle ülkelerde iki seçeneğiniz var. Ya evinizde oturacaksınız ‘haftada iki üç ders veririm, rahatıma bakarım’ diyeceksiniz ya da çocuklarımızın, ülkemizin geleceği için yola çıkacaksınız. Çıktığın zaman da yıpratılırsın” diye konuştu.
Sanatçı Müjdat Gezen’in de hükümeti övmeyip, eleştirdiği için sıkıntı çektiğini söylediğini ifade eden Batum, ”Bazı aydınlar gibi ‘her şey çok güzel gidiyor’ diyebilirdik. Tersini yaptık linç kültürü geliştirilmek istendi. Ama vallahi mutluyum” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: TÜRKİYE BU KABUSTAN UYAN ARTIK!