TERÖRİSTTEN KAN DONDURAN İTİRAF!

Çiçek, köylülerden Bahri Şirin’i, kendilerini sazlıklar arasında gördüğü için, diğer ikisini ise üzerlerindeki kan lekelerini farkettikleri için kurşunlayarak öldürdüklerini anlattı. Örgüt yöneticilerinden kesinlikle sağ yakalanmamaları yönünde talimat alan teröristlere sahte kimlikleri ise Suriyeli Ahmet olarak tanınan kişinin hazırladığı saptandı. 

Foça’da geçen geçen 9 Ağustos’ta saat 08.07’de Değirmenlik Caddesi’nde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Foça Deniz Üs Komutanlığı Amfibi Görev Grup Komutanlığı’na ait servis otobüsünün geçişi sırasında iki ayrı patlama meydana gelmiş, ulaştırma er Özkan Ateşli olay yerinde, Ulaştırma Uzman Çavuş Hakan Furkan Özmen de ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olmuştu. Patlamada, 12 kamu görevlisi de yaralanmıştı. 

Patlamanın ardından polis ekiplerinin olay yerindeki incelemelerinde, teröristlerin kullandığı naylon poşet, pet su şişesi ile bombanın güç kaynağını oluşturan, infilak sırasında da zarar görmeyen, birbirlerine bantla sabitlenmiş pillerin üzerinde parmak izleri bulundu.

BİRİ ÖLDÜRÜLDÜ, DİĞERİ YARALI YAKALANDI

Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi’nde geçen 2 Eylül’de polislerle çıkan silahlı çatışmada ‘A.B.’ adına düzenlenmiş sahte kimlikli Burhan Bozkurt ölü, Yunus Çiçek de yaralı ele geçirildi. 2 PKK’lı teröristlerin parmak izleri, Foça’daki patlama bölgesinden elde edilenlerle aynı çıktı. 

Bombalı saldırıdan 3 gün önce aynı bölgede öldürülen çiftçiler Yusuf Kafalı, Zekeriya Toksöz ve Bahri Şirin’in de aynı teröristlerce katledildikleri belirlendi. İzmir polisinin düzenlediği operasyonlarda da yardım ve yataklık ettikleri belirlenen 6 kişi tutuklandı.

ÜÇ KÖYLÜ CİNAYETİNİ SOĞUKKANLILIKLA ANLATTI

Bombalı saldırının ardından 20 gün dağlarda dolaştıktan sonra önce Adana’ya giden, ardından da geçtikleri Şanlıurfa’da yaralı yakalanan teröristlerden Yunus Çiçek, terör saldırısının yanı sıra Foça’da üç masum köylüyü öldürmelerini de soğukkanlılıkla anlattı. Şanlıurfa’da savcıya verdiği ifade, teröristlerin, köylüleri gözlerini kırpmadan ve hiç uğruna öldürdüklerini ortaya koydu. 

Yunus Çiçek ifadesinde, köylüleri öldürdükleri anları, şöyle anlattı:

“Foça’da gerçekleştireceğimiz saldırı öncesi saklanmak amacıyla Gediz Ovası mevkiinde bulunuyorduk. Burada kamışların arasında saklanacaktık. Daha tam olarak saklanmadan önce köylülerden biri bizi gördü. Bu köylü bize ‘Ne yapıyorsunuz burada’ diye sorunca biz de kendisine tarlada çalışmak için geldiğimizi ve dinlendiğimizi söyledik. Daha sonra bu köylü yanımızdan ayrıldı. Bu olay gece vakitlerinde oldu. Ertesi gün gündüz öğle saatlerinde bizi kamışların içinde gören bir köylü yanımıza geldi. Köylü bizi görür görmez Burhan Bozkurt hemen başına 2-3 el sıktı. İlk sıktığında kendi tabancası ile sıktı. 2’nci ve 3’üncü sıkmasında ise benim tabancamı kullandı. Ölen köylünün cesedini saklamak için kamışların arasına gömüyordum. O sırada Burhan Bozkurt bana ‘Ben su almaya gideceğim’ dedi. Su getireceği sırada yine köylüler onu görmüş. Benim yanıma geldikten sonra söylediğine göre 2 köylüyü daha vurmuş. İlkine sıkarken üzerine kan bulaşmış. Diğer iki köylü onu bu şekilde gördüğü için onları da vurmuş. Daha sonra sularla birlikte yanıma geldi. Suları çantamıza koyup oradan ayrıldık.”

‘SAĞ YAKALANMAYIN’ TALİMATI

Çiçek, ayrıca yine ifadesinde, örgüt yöneticilerinden kesinlikle sağ yakalanmamaları konusunda talimat aldıklarını, ayrıca kullandıkları sahte kimlikleri ve ehliyetleri ise önceden fotoğraflarını çeken ‘Suriyeli Ahmet’ olarak bildikleri terör örgütü elemanının hazırladığını da söyledi.

‘ULUDERE’ TEPKİSİ

Öte yandan, PKK’lı 2 teröristin öldürdüğü 3 köylünün yakınları, Uludere’de hava saldırısı sonrasında öldürülen köylüler için tepkilerini dile getiren sivil toplum örgütlerinin, partilerin ya da kurumların, kendileriyle hiçbir bağlantıya geçmediğini, ayrıca bu cinayetlere karşı de hiçbir tepkinin olmadığını belirterek, bu durumu anlayamadıklarını dile getirdi. Cinayetler sonrasında büyük şok yaşayan aile bireylerinden Turgay Şirin’in, babasının defalarca başından kurşunlanmış cesedini gördükten sonra annesi Aynur Şirin’e, hiçbir düşmanlarının olmadığını, böyle bir vahşeti teröristlerin bile yapmayacağı söyleyerek, acısını dile getirdiği öğrenildi.

Öldürülen köylülerden Zekeriya Toksöz’ün oğlu Selim Toksöz de ilginç bir iddiada bulunarak, babasının öldürülmesinin ardından teröristlerin kamyoneti almaya çalıştığı sırada dereye düşürdüğünü, bunun olmaması durumunda saldırıyı kamyonetle bile yapmayı planlamış olabileceklerini ileri sürdü.