AĞRI’nın Doğubayazıt İlçesi’nde Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç’ı tabancalı saldırıda şehit ettikten sonra kaçan PKK’lı Barış Batur hakkında Erzurum 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. Savcı Kılıç’ı şehit eden firari Batur hakkında kırmızı bülten çıkarılırken, toplam 11 sanık hakkında hazırlanan iddianame mahkemede kabul edildi.
Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı, evli ve 1 çocuk babası Hakan Kılıç, 5 Şubat 2012 tarihinde alışveriş için gittiği Çiftepınar Mahallesi Güven Caddesi’nde silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna isabet eden 3 kurşunla ağır yaralanan Hakan Kılıç, nakledildiği Ankara’da 7 Şubat günü doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Güvenlik kamerası görüntülerinde PKK’lı Barış Batur’un suikast sonrası kaçışı cinayetin aydınlatılmasında önemli faktör oldu. Bunun ardından Savcı Kılıç’ın katili ile ona yardım edenleri yakalamak için özel ekip oluşturuldu. Savcı Hakan Kılıç’ın ölüm olayı ile ilgili gözaltına alınan 9 kişi tutuklandı. Savcı Kılıç’ın suikast öncesi hazırladığı mütalaa ile gasp suçundan 10 yıl hapis cezası aldığı için öldürdüğü ileri sürülen PKK’lı Barış Batur’un İran’a kaçtığı tesbit edildi.
Erzurum Cumhuriyet Savcılığı tarafından 11 kişi hakkında hakkında hazırlanan iddianame, terörle ilgili suçlara ilişkin davalara bakan 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Firariler Barış Batur (29), Süleyman Cıyanaklı (35) ile olaya karışan tutuklu sanıklar Ahmet Yıldız (31), Burhan Çilgin (30), Hakan Yavuz (30), Abdullah Özbey (24), Ahmet Çilgin (33), Ramazan Gündüz (35), Hasan Cıyanaklı (29), Fevzi Acar (36), Alkan Sarıhan (31) hakkında ‘devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, suç işlemek için kurulan silahlı örgüte üye olmak, terör amaçlı tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek ve iştirak’ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.
62 sayfalık iddianamede Barış Batur’un olayı şahsi kine dayalı olarak gerçekleştirmediği, saldırının PKK silahlı terör örgütünün talimat ve yönlendirilmesiyle yapıldığına dikkat çekildi. Gasp suçundan kesinleşen 10 yıl hapis cezasından bir gün sonra Barış Batur’un yakalanmaması için kardeşi Adem Batur’un kimliğini alarak kendi fotoğrafını yapıştırdığı ortaya çıktı. İddianamede hakkında kırmızı bülten çıkarılan Barış Batur’un cinayet olayından bir gün önce saat 10.12’de Adliye lojmanları önünde gezindiği ve güvenlik kameralarından tespit edildi. İddianamede müşteki olarak yer alan savcı Hakan Kılıç’ın işe Arife Kılıç, ifadesinde şunları anlattı:
“EŞİME BİR ŞEY OLACAĞINI TAHMİN ETMİYORDUM”
“Biz olay günü saat 11.30-12.00 sıralarında oğlum Yiğit, eşim Hakan Kılıç ile birlikte Doğubayazıt merkezde aracımızda dolaşmaya çıktık. Yeni bir mağaza açılmıştı oraya girdik. 15 dakika kadar züccaciye mağazasında dolaştık. İki katlıydı. Alt kata indiğimizde oğlum ile eşim Hakan başka şeylerle ilgilenirken 40 yaşlarında, esmer, sakallı, giyimi peşmurde bir şahsın oğlum Yiğit’e gülümseyip ‘ekşi ekşi baktığını’ farkettim. Farkedince ben de o adama sert bir şekilde baktım. Çünkü adamın oğluma bakışından rahatsız olmuştum. Sonra eşime ‘Buradan çıkalım, ben çok sıkıldım’ dedim. 3-5 dakika sonra mağazadan çıktık. Daha sonra aldığımız pantolonu değiştirmek için başka bir mağazaya gittik. Alışverişimizi yapıp mağazadan çıktık ve aracımıza binip lojmandaki evimize geldik. Aldığımız şeyleri yerleştirirken eşim aldığı tişörtün üzerine olmadığını anlayınca Yiğit’i hakim Emrah beye bırakarak yeniden otomobile binerek evden ayrıldık. Biz lojmandan çıkarken, Adem Aydemir isimli savcı da aracıyla lojman kapısından çıktı. Biz de hemen arkasındaydık. Peş peşe o mağazaya gittik. Adem savcı aracını park etmişti. Biz mağazaya geçince balıkçıların olduğu sokağa aracı park etmek için girdik. Ben araçta beklerken eşim yolun karşısına geçerek tavuk almak için şarküteriye girecekken, aracımızın arka taraftan bir yerden bir el silah sesi duydum. Biraz bekledikten sonra ikinci kez peş peşe iki el silah sesi geldi ve aracın ön koltuğuna doğru yattım. Eşime bir şey olacağını tahmin etmiyordum. Arkaya dönüp baktığımda insan kalabalığı gördüm. Herkes arkaya bakıyordu. Elinde silah olan zayıf, orta boylu, mağazada gördüğüm gibi pejmürde giyimli, 30-35 yaşlarında esmer birinin kaçtığını gördüm. Ancak, elinde silahla kaçan kişi, mağazadaki şahısla aynı şahıs değildi. Vurulanın Hakan olduğunu anlayınca şoka girdim. Eşim başından ve göğsünden vurulmuştu. Mağazada oğluma bakıp gülen kişi muhtemelen eşimi vuran şahısla irtibatlıydı. Olayın meydana geldiği sırada, olay yerinde çok kişi vardı, kalabalık bir sokaktı. Ama vatandaş hiç bir şekilde müdahale etmedi. Müdahale edilse onlar yakalanabilirdi ya da saldırı engellenebilirdi. Ancak müdahale edilmedi.”
“ÖRGÜT TALİMAT VERMİŞ”
Firari Barış Batur’un 2001’de PKK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığı, İran ve Kuzey Irak’ta siyasi, askeri eğitim aldığı örgüt içerisinde ‘Rojhat’ kod adını kullandığı 2002’de Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde yakalandığı belirtildi. Barış Batur’un Savcı Kılıç’ı şehit ettikten sonra yaklaşık 2 ay Ağrı Dağı eteklerindeki Güngören Köyü’nde saklandığı ve daha sonra dağa kaçtığı iddianamede yer aldı. Sanıkların telefon dinlemelerinde Barış Batur’un ailesine para yardımında bulunulduğu ev eşyası aldıkları takibe takıldı. İddianamede, terör örgütünün kırsal alanı ile irtibatlı olan Ahmet Çilgin, Burhan Çilgin, Barış Batur, Ahmet Yılmaz ve Ağrı dağında sözde çobanlık yaparak kırsal ile temas halinde olan Hasan Cıyanaklı’nın Doğubayazıt’ta ses getirecek sansasyonel eylem yapmak için sözde Ağrı dağı sorumlusu, daha sonra çatışmada öldürülen Baver Kodlu Muhammet Elmas’tan talimat aldıklarına işaret edildi. Eylem için keşif, istihbarat yapıldığı, sonrası kaçış güzergahlarına kadar planladıklarına vurgu yapıldı. Savcı Kılıç’ın ölümünden 81 gün sonra sözde Serhat eyaleti koordinatörü kod adlı Musa Çetiner ile Kuzey Irak’taki üst düzey ‘Kemal kodlu’ iki teröristin telsiz konuşma teknik takibe takıldı. Takibe takılan o konuşma şöyle:
Harran: Valla sokakta onlara kalır mı?
Kemal: Evet onlara sokakları da dar yapmalıyız. Bu kış bir üye (savcı) için eylem yapıldı. Harran senin bilgin oldu mu?
Harran: Sen ne dedin anlamadım.
Kemal: Hani bu kış bir üye şey oldu
Harran: Doğru sen de tanıyorsun. Ruhat vardı, Barış Barış
Kemal: Doğru tanıyorum.
Harran: O vurmuş, gelip katılmış
Kemal: Eline sağlık onun
Harran: O da diyor bu KCK tutuklamaları oldu ya
Kemal: Tamam
Harran: Diyor ona karşı tepki olarak vurdum. Örgütün üstlenmesi gerekiyor. Örgüt de üstlenmiyor.
Kemal: (Gülüyorlar) Biz yürekten üstlenmişiz.
Harran: Tamam
Kemal: Vallahi mutlu oldum. Zaten ismini söylediler kim olduğunu anladım.
Harran: Diyor, karar verdim geri gelip çalışacağım. Bunu yaparak özeleştirimi görmelerini istedim.