Batman merkeze bağlı Çayüstü köyünde 25 aile mağarada yaşıyor. Mağarayı bir kültür, yaşam biçimi, huzur veren bir mekan olarak nitelendiren aileler hayatlarından memnun.
10 bin yıllık tarihi geçmişleri olduğu tahmin edilen mağaralarda yaşayan köylüler, kışın sıcak, yazın serin olma özelliği nedeniyle çekici buldukları mağara yaşamını aynı zamanda nostaljiyi yaşatmak için sürdürdüklerini belirtiyor. Şark odası şeklinde döşenmiş mağaralar modern bir otel odasını andırırken, kasetçalar, televizyon ve buzdolabı gibi her türlü elektronik eşya mağaralarda mevcut. Doğduğu günden beri bu köyde yaşadığını belirten Sabri Ekinci (60), köyde okul olmaması nedeniyle çocuklarının Batman’da yaşadıklarını, ancak eşinin ve kendisinin köyden kopamadıklarını söyledi.
Mağaranın kendisine huzur verdiğini belirten Ekinci, “Birçoğuna ilkel gelebilir, ancak bu bir yaşam biçimi. Elektrik olduğu için televizyon izleyebiliyor, buzdolabı ve diğer elektronik cihazları kullanabiliyoruz. Köyümüzün eksiği okul ve sağlık ocağıdır. Bir de yol sorunumuz var. Camimizde ise imam yok. Bu sıkıntılarımız giderilirse burayı hiçbir yere değişmeyiz” dedi.
Antalya’da büyüyen ancak köye gelip amcasına yardım eden Hüseyin Ekinci ise köy nüfusunun az olmasından yakındı. Yol olmadığı için köye gidip gelenin az olduğunu söyleyen Ekinci, “Burası çok güzel. Her taraf yem yeşil, havası temiz. Dicle ayaklarımızın altında akıyor. Mağaralar yazın serin, kışın sıcak. Tarla işi ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bir de gidip gelen olursa değme keyfimize. Bu nedenle buranın turizme açılması lazımdır. Yol asfaltlanırsa gidip gelenlerin sayısında artış olacağını sanıyoruz” diye konuştu.
En önemli 3 sorunlarının çözülmesi halinde köyde yaşamlarını sonuna kadar sürdüreceklerini aktaran Ekinci, “Babam burada doğdu, dedem de, onun babası da ve en büyük dedelerimiz de burada doğup, mağarada yaşadılar. 3-4 asırdır Beda köyünde mağaralarda yaşıyoruz. Bizden öncede binlerce yıldır bu mağaralarda insanlar yaşamış. İnşallah çocuklarımız ve torunlarımız da burada yaşayacak ve tarihini, kültürünü yaşatmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
Çayüstü köyünü gezmeye giden Sanat Tarihçisi ve Şükran Aslan da, “Günümüz insanı çok fazla rahatlığa alışmış insanlar. Burada taşla oyulmuş evler var. Bu da insanların çok daha eski dönemlere belki de kazma küreğin daha kullanılmadığı dönemleri gösteriyor. Mağaraların düzenli şekilde oyulduğunu, oda şeklinde yapıldığını, bir sofa bir de oda halinde kullanıldığını görüyoruz. Burada insan yaşamının halen sürdürdüğünü gösteriyor. Yaklaşık 5 bin-6 bin yıl önce bile bu kullanılmıyordu bence, çünkü o dönemlerde burada medeniyet vardı” ifadelerini kullandı.