ISPARTA İdare Mahkemesi, il sınırları içerisinde açık alanlarda içki içilmesini yasaklayan Valilik genelgesi hakkında yürütmenin durdurulması kararını verdi. Mahkeme, dava konusu işlemle getirilen düzenlemenin temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik hükümler içerdiğini, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini açıkladı.
Isparta Valisi Memduh Oğuz imzasıyla 7 Mart’ta yayınlanan genelgeyle, il sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kamu esenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların aydınlatılması amacıyla açık alanlarda alkol alınması yasaklandı. Genelgede, kamunun istifadesine açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda, belediye sınırları içerisinde meskun mahallerde, karayollarında, umuma mahsus yerlerde veya umumun istifadesine sunulan piknik ve ören yeri gibi alanlarda, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi ve kültürel mekanlar, ibadethane ile terk edilen ve kullanılmayan yapılar, inşaatlar, banka ATM’leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri gibi yerler ile park halinde olduğuna bakılmaksızın her türlü aracın içinde alkol içilmesinin yasaklandığı belirtildi.
YASAĞA UYMAYANA CEZA
Genelgede, yasağa uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun 32’nci Maddesi’ne göre para cezası uygulanacağı, kararın 7 Mart 2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği belirtildi. Valilik, kararı dağıtım ve bilgi için merkez ve merkeze bağlı belediye başkanlıklarına, jandarma komutanlığı ve emniyet müdürlüğüne, kaymakamlıklara, kamu kurum ve kuruluşlarıyla yerel basına gönderdi.
VALİLİK GENELGESİNE İPTAL
Valilik genelgesinin ardından Isparta Barosu avukatlarından Mustafa Ecevit Eryılmaz, avukatı Mehmet Yalçın aracılığıyla 5 Nisan 2013’te Isparta İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Isparta İdare Mahkemesi yapılan inceleme sonunda Valilik Genelgesi’nin iptalini öngörerek yürütmeyi durdurma kararı verdi.
‘YASAK, ÖZGÜRLÜKLERE MÜDAHALE’
Mahkeme kararında, uyuşmazlık konusu olayda, davalı idarenin açıkta alkol tüketilmesi sonucunda kamusal düzeni ve güvenliği, toplumun sükun ve huzurunu bozan durumların meydana geldiğinin tespit edilmesi halinde huzur ve güvenliğin sağlanması, suç işlemesinin önlenmesi, kamu esenliğinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri alma hususunda yetkili bulunduğu hatırlatıldı. Kararda, açıkta alkol tüketilmesinin, belirli bir yerde kamusal düzeni ve güvenliği bozan durumlara yol açtığına ilişkin tespitlere dayanmaksızın ve belirli bir yer ya da bölgeyle sınırlı kalmaksızın, tüm il sınırları içerisinde yasaklanmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu sonucuna varıldığı kaydedildi.
Dava konusu işlemle getirilen düzenlemenin, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik hükümler içerdiğine yer verilen kararda, yasağın telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olabilecek nitelikte bulunduğu belirtildi.
Mahkeme, açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27’nci Maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiğini açıkladı.