Kadının üremesi belki de hiçbir zaman bu kadar çok konuşulmadı. Kadınların gebelik bilgilerinin üçüncü şahıslara servis edilmesi, kadının doğurmak isteyip istememesi, doğurmak isterse nasıl bir operasyonla doğuracağı artık kadın dışında herkesin fikir beyan ettiği bir konu. Hal böyle olunca kadınlar için söylenecek en doğru cümle “ne çektin be!” oluyor.
TRT 1 ekranlarında yayınlanan İftar Sevinci programına katılan Türk Tasavvuf düşünürü ve aynı zamanda avukat olan Ömer Tuğrul İnançer’in hamile kadınlara yönelik açıklama tepki toplamaya devam ediyor.
Düşünürün açıklamalarına bakılırsa kadın hamileliği gizlemeli kocası ile akşam saatlerinde bir hava alıp eve dönmeli zaten geleneksel olarak da kadınların hamile hamile dolaşması doğru değil çünkü estetik değil.
“ERKEĞİN ELİNE GELENEK SİLAHI VERİLİYOR”
Konuya ilişkin Sosyolog Nilüfer Narlı bu açıklamaların erkeğin eline gelenek silahını verdiğini söylüyor. Narlı, ”Bu açıklamalar aslına bakarsanız sadece kadınların kamu alanından iş yaşantısından çekilmesini teşvik etmek amaçlıdır. Ayrıca hamile kadınların kendi bedenlerinden utanması mı gerekir sorusunu akla getirir. Kadın hamile iken bedeninden utanmalı mı ya da karnını saklamalı mı?
Bu açıklamalarda sadece kamudan kadının çekilmesine değil aslında bir bakıma kadının erkeğe bağımlılığını da güçlendiren bir durum var. Kadın sadece eşinin arabasıyla, eşinin refakatiyle hava alsın diyor.
Bu tür açıklamalarla kadın evden çıkmasın vücudu estetik değil gibi bir görüşü dini bir programda yer aldığında birçok insan etkilenebilir. Birçok insan bu tür programları aydınlanmak, bilgilenmek, din açısından en caiz ne değil diye öğrenmek açısından izliyor. Kadını eve kapatmak isteyen, kadının aktif olmasını istemeyen erkeğin eline de bir koz veriyor ‘gelenek’ diyerek” dedi.
“İŞTE AKP’NİN TRT’SİNDE KADININ ROLÜ BU”
CHP Nur Serter ise hem açıklamaları hem de bu açıklamaların yapıldığı TRT’yi eleştirdi:
“Özellikle AKP hükümetinin TRT’si kadına bir rol biçmiştir. Bu rolü seslendirecek isimleri oraya davet ederek de bu tezine güçlülük kazandırmaktadır. Ben böyle bir konuşmaya öncelikle TRT ekranlarında yer verilmiş olmasından dolayı TRT’ye yönelik kalan son birkaç kırıntı umudumu da kaybettiğimi de söylemek isterim. Normal akıl sağlığı yerinde olan bir insanın hiçbir türlü yapamayacağı açıklamalar bunlar. Buna muhafazakârlık da demiyorum din de böyle bir yaklaşım olmadığını biliyorum.
Bütün bunların TRT aracılığıyla topluma empoze edilmeye çalışılmasını umudun bittiği nokta olarak görüyorum. Türkiye’de bu anlayış devam ederse kadını sokağa bile çıkamayacağı, sadece evinde oturacağı, cinsel bir obje sadece çocuk doğuran bir makine olarak görüleceği bir konuma itilmek istenmektedir belli kesimler tarafından. Ben hem RTÜK’Ü hem de TRT’den sorumlu bakanı göreve davet ediyorum halkın kafasını bu tür safsatalarla dolduran açıklamalar yapanlara TRT’de geçit verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.”
TRT KADIN KONUKLARA BİLE PANTOLON GİYİN DİYOR
TRT’nin, AKP iktidarıyla bu anlayış değişti ama, mutlaka haberlerinin ince elenip sık dokunduğu, doğru kişiler aracılığıyla verildiği uzun bir süreç yaşandı Türkiye’de. TRT eskiden böyle bir kanaldı. Bakınız bugün TRT’de herhangi bir programa davet edileceğiniz zaman öncelikle katılacak kadınların pantolon giymesi isteniyor.
Kadınların kıyafetlerine kadar bir müdahale olduğunu görüyoruz yani etek giyerse TRT formatına uygun olmayacağı düşünülüyor. Bu düşünceyle davet edilenlere defalarca pantolonla gelmeleri konusunda haber veriliyor. Bu bile TRT’nin hangi noktaya doğru evirildiğinin kanıtı.
UNUTMAYIN, AYNI TRT TUNCAY GÜNEY’İ DE EKRANINA TAŞIDI
Ama hamile kadın evinde otursun yönündeki açıklamalar akıl sağlığı yerinde olmayan insanların hezeyanlarıdır. Onların açıklamalarıdır. Unutmayalım aynı TRT, benzer özellikteki Tuncay Güney’i de ekranlarına taşıyan TRT’dir.