DEVLET HAKİM DEĞİL ‘HAKEM’ OLMALI…

İlahiyatçı İhsan Eliaçık, 'Muktedir güçten düştükçe eleştirinin, saldırının dozajını artırıyor. Bugünkü devlet anlayışı tam bir firavunluk anlayışıdır. Çözüm hakim devlet anlayışından hakem devlet anlayışına geçmektir" dedi.

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Özellikle iktidar çevrelerinin hedefi haline gelen, yandaş medyanın da çeşitli vesilelerle saldırılarına maruz kalan İhsan Eliaçık hoca, hakikatleri dillendirmekten geri adım atmıyor. Eliaçık hoca, devlet anlayışını irdelediği konuşmasında muktedirliğe vurgu yaptı. Eliaçık, ” Muktedir güçten düştükçe eleştirinin dozajı artıyor. Saldırmaya başlıyor. Güçten düştüğü an muktedire hançer saplayacaklar ise hemen arkasında bekliyor. Haberi yok. Çünkü bu dünya böyle bir dünya. Güçlünün dünyası. Erdem ve fazilet işlemiyor. Güçle işliyor herşey. Gücünü göster, herşeyi yap. Sakın ha güçten düşme. Eskiden güçten düşen firavunlar derhal öldürüldü. Öyle cansız bir görüntü veremezdi, asla zayıf olamazdı. Güçten düştüğü, lafının dinlenmediği an öldürülür yerine yeni bir firavun getirilirdi. Devlet mantığına göre güçsüz olmak günahtır, dinin mantığına göre ise haksız olmak günahtır. Din güçlü müsün değil misin diye bakmaz. Eğer haklıysa zayıf da olsa onun yanında durur. Haklıysa kimliği ne olursa olsun onu savunur. Devlet mantığı güçlüye bakar.”

YALAN SÖYLEMEZSEN OY ALAMAZSIN…

Günümüz siyasetinde yalan söylemekle oy toplamanın doğrudan ilişkisi olduğunu kaydeden Eliaçık, ” Yalan söylemek sana oy getirecekse söylemelisin. Çünkü güç getiriyor. Yalan söylemek güç getiriyor. Dine göre ise güç getirse bile yalan söyleyemezsin. Doğru değil çünkü. Baktığınız zaman devlet ile dinin mantığı tarih boyunca uzlaşmamıştır. Eğer devlet adamı yalan söylediğinde kendisine oy geleceğini biliyorsa onu söylemelidir denir. Aksi halde devlet adamı olamaz. Ama dine göre o yalanı söylememelidir. Dinin yaptığını tercih edeceksen sen bu işleri bırak kardeşim der. Çünkü ‘devlet ahlaksız bir kurumdur’ der. Herkesin gözü önünde adam yalan söylüyor ve bu bir müslüman. Sen gerçeği söylersen insanlar düşman oluyor, senin üzerine yürüyor. Makamlar, mevkiler, paralar servetler önünde açılıyor. Bunun yolu yalan. Yalan söylemezsen başına neler geliyor, görüyorsun” diye konuştu.

EGEMENLİK DEĞİL ORTAKLIK…

Peygamberimizin döneminde devletin egemenlik üzerine değil ortaklık anlayışı üzerine oluşturulduğunu da anlatan Eliaçık, sözlerini şöyle tamamladı: ” Devlet madem ceberrutluktur o zaman Peygamber neden girdi bu işe denebilir? Peygamberimiz de, Hz. Ebubekir de, Hz. Ömer de, Ali de yalan söylemeden de bir ortaklık anlayışı geliştirilebileceğini, birlikte bir devlet anlayışı oluşturulabileceğini göstermiştir kısa bir süre için de olsa. Egemenlik değil ortaklık ruhu ile idare geliştirdiler. Birisi gelecek egemen olacak yok böyle birşey. İktidar kelimesi, egemenlik kelimesi, muktedir kelimesi bunlar benim nefret ettiğim kelimelerdir. Daha hoş olan ortaklıktır, birlikteliktir. İnsana yakışan ortaklıktır. Bir hakim var bir de hakem var. İslam da iktidar anlayışı hakim değil hakem’lik üzerinedir. Kur’an onlara hükmet demiyor, onlar arasında karar ver diyor. Oysa bugünkü zihniyet, klasik devlet zihniyeti, firavun zihniyetidir. Peygamberimiz bir göreve ikinci kez atama yapmamıştır. Hakim değil hakem olmuştur. Bugünse adamın yanına yaklaşamıyorsun. Adama dokunamıyorsun. Bu tam bir firavunluktur. Oysa iktidarı ele geçirip kendi fikirlerini insanlara uygulamayı bırak iktidarın kendisine savaş aç önce. Bu zihniyet değişecek de önce. Geliyor ve hepsi aynı. Ben 1980, 28 Şubat darbelerini yaşadım ve hemen hepsi aynı. Ceberrut devlet hep aynı. Herkes yukarı çıkıp, birbirini aşağıya atıyor.” (ihsaneliacik.com)