MUĞLA’nın Fethiye İlçesi’nde, geçen pazar günü Gezi Parkı olaylarında ölenler anısına dikilen fidanların üzerindeki isim plakaları ve ‘Özgürlük Parkı’ afişi kimliği belirsiz kişilerce yakıldı.
Fethiye’nin Babataşı Mahallesi 792 Sokak üzerindeki park alanında, pazar günü Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybedenler anısına fidan dikildi. Fethiye Direniş ve Dayanışma İnisiyatifi’nden 50 gönüllü, parka 20 çınar, 50 defne ve 50 menekşe fidanı dikti. Çınar fidanlarının üzerine Gezi Parkı olaylarında yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Abdullah Cömert’in isimlerinin yazılı olduğu plakalar asıldı. Defne fidanlarıyla da kuş bakışı görülebilecek şekilde ‘ODTÜ’ yazılan parka, Babataşı Mahallesi’nden 170 kişinin katıldığı anket sonucu ‘Özgürlük Parkı’ adı verildi.
PLAKA VE ‘ÖZGÜRLÜK PARKI’ AFİŞİ YAKILDI
Çınarlara asılan adların yazılı olduğu plakalar ile 2 direk arasına iple gerilen ‘Özgürlük Parkı’ afişi, dün akşam saatlerinde kimliği belirsiz kişilerce yakıldı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. Fethiye Direniş ve Dayanışma İnisiyatifi üyeleri de park önünde toplanarak Özgürlük Parkı afişini yeniden direklere astı. Yakılan isim plakaları da yenileriyle değiştirilerek yine fidanlarla buluşturuldu.
‘SİYASİ BİR SALDIRI’
Grup adına basın açıklamasını okuyan İsmail Kır, saldırıyı özgürlüğe ve yaşamlarını yitirenlerin temsil ettiği direnişe hazımsızlık olarak gördüklerini söyledi. Kır, “Siyasi bir saldırı olarak gördüğümüz bu olayın peşini bırakmayacağız. Çünkü yapılanların nefret suçu kapsamında olduğunu düşünüyoruz. Savcılığa suç duyurusunda bulunup ne olursa olsun ağaçlarımızı yaşatacağız” dedi.
Grup üyeleri adına konuşan avukat Bora Sarıca da Sivas olaylarına atıfta bulanarak, plakaları yakanların çevreye gözdağı vermek istediklerini anlattı.
‘HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA ALENEN TAHRİK’
Yakma olayıyla ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’ suçu işlendiğini öne süren Sarıca, şunları söyledi:
“Burada ölünün hatırasına saygısızlık suçu işlendi. Bu insanlar, savundukları düşünce için hayatlarını kaybetti. İnsanların ölüsünün dahi hazmedilememesi hiçbirimizin kabul edebileceği bir olay değildir. Bu konuda savcılık nezdinde şikâyetlerimizi yapacağız. Konunun takipçisi olup mücadelemizi devam ettireceğiz.”