AKP’nin “dindar nesil” yaratma çabası, ilköğretimdeki uygulamalarla tüm hızıyla sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurt çapında başlattığı ve İzmir’de de Çiğli Kaymakamlığı’nın yürüttüğü “81 İl 81 Kitap Projesi” kapsamında ilköğretim öğrencilerine dağıtılan kitapların, hurafelerle dolu olduğu anlaşıldı. 2. sınıf öğrencilerine gönderilen “Müslümanlar Kardeştir” adlı kitapta geçen kan ve savaş görüntüleri, küçük çocukları din adına savaşmaya, öldürmeye ve kan dökmeye yönlendiriyor. 3. sınıflara gönderilen “Mestik Hanım” kitabında kadın, “bir böcek” olarak gösteriliyor ve “evlenmek için kendini en az dövecek kocayı aramaktadır” tümcesi yer alıyor. Bir başka kitapta da, “İnsanın görevi Allah’a kulluk etmektir” deniliyor. Kitapların zorunlu olarak okutulduğunu belirten eğitimciler ise uygulamaya isyan ediyor.
Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Mustafa Beyazbal, projeyle tek tip öğrenci ve vatandaş yaratılmak istendiğini kaydederek kitap okumanın rekabet haline dönüştürüldüğünü, kitap okuyanlara ödüller verildiğini de vurguladı.
Beyazbal, “Bu nedenle öğrenciler ‘En çok kitabı ben okumalıyım ki ödülü ben alayım’ düşüncesi yaratıyor. Gönüllülük esasına dayanan proje, dayatmaya dönüşüyor. 81 kitabı okutmaya kalkan bir öğretmenin başka kitap okutmaya zamanı kalmıyor. Bu şekilde okul kütüphaneleri ve sınıf kitaplıkları da devre dışı bırakılmak isteniyor” dedi.
Risalei Nur’dan alıntı
Beyazbal, seçme yetisi olmayan, ne verilirse almaya hazır olan çocukları olumsuz etkileyecek kitapların, ne pedagojik ne de bilimsel laik eğitim anlayışına uygun olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu.
“Cinsiyetçi, ötekileştirici, şiddeti normalleştirici içerikteler. İncelediğimiz kitaplarda bu tespitimizi destekleyecek birçok örnek bulunuyor. 4. sınıflara gönderilen ‘İbretlik Hikayeler’ serisi, 8. kitapta anlatılan ‘En Kolay Kazanç’ adlı hikâye, Risale-i Nur’dan aynen alınmıştır. Yine 6. sınıf öğrencilerine gönderilen ‘Allah Nasıl Yaratıyor’ adlı kitabın 32. sayfasında ‘Çok doğru bir tahmin Fatih. Bu kitapları seneler önce Bediüzzaman Said-i Nursi adlı bir alim yazmış’ cümlesi aynen geçmekte, sayfanın altında ise adı geçen kişinin resmi verilmektedir. Bu durum devlet olanaklarıyla bir cemaatin propagandası değil midir?”
Beyazbal, kitapların hangi ölçütler dikkate alınarak belirlendiğini, kitapları seçecek kurulun neye göre oluşturulduğunu, kitapların hangi yayınevinden alınacağına nasıl karar verildiğini, maliyetinin ne kadar olduğunu ve nasıl karşılandığını da sordu.
Kitaplardan bazı örnekler:
“Dünya üzerindeki insanlar tıpkı ordunun bölümleri gibidir. Birbirinden farklı gruplar oluştururlar. Bunların biri de Müslümanların oluşturduğu İslam coğrafyasıdır. İki askerden biri Allah’a güvenmeden yaşayan ve ona karşı gelen kişidir. Diğer insan ise günahlardan sakınan Allah’ın emirlerini yerine getiren kişidir.”
“Yani insanın görevi 5 vakit namaz kılmak ve ibadet etmektir”
“Askerlerin görevi günahlardan kaçınmaya çalışmaktır.”
“Allah’a inanmayan kimse her şeyden korkar. Öyle ki gökte bir kuyruklu yıldız görse dünyaya çarpacağını zanneder.”
“İnsanlardaki bütün iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı Allah’a inanmak ve ona kulluk etmektir.”
“Rızık güç ve kuvvete bağlı değildir. Tam tersine zayıflık ve güçsüzlük rızkı artırır ve rızka ulaşmayı kolaylaştırır. Tilkiler çok zeki hayvanlardır ancak onlar rızıklarının peşinden koştukları için rızıkları onlardan adeta kaçar. Bu durumda yapmamız gereken, bütün ihtiyaçlarımızı Allah’tan istemek ve onun bizden istediği görevleri yerine getirmektir.”
“Limonatasını alan çocuklar ‘Bismillah’ dedi. Öyle ya onlar bismillah deyince melekler onları alkışlayacaklardı.”
“… O sırada cisimleşmiş rahmet olan yağmur toprağın bağrına düşmeye başladı.”
“Kırık kolu alçıya alan doktora teşekkür eden çocuğa doktorun cevabı: ‘Ben senin kolunu tedavi ettim diye bana teşekkür ediyorsun. Asıl teşekkürü seni ve kolunu yaratan rabbine teşekkür etmelisin.”