Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonun, başlangıç aşamasıyla ilgili sır perdesi aralanıyor. Hükümete yakın kaynaklar olayın bir ABD komplosu olduğunu ileri sürerken, operasyonda tetiği çeken ihbarın Rusya ve yurtiçinden geldiği anlaşıldı. Öncelikle Rusya Federal Gümrük Servisi, Aralık 2011’de Türkiye’den dönen Rus uyruklu bir şahsın bavulunda milyonlarca dolar nakit yakalayıp operasyonu başlattı. Operasyon Türkiye ile Rusya arasında bir karapara trafiğini gözler önüne serince Türk makamlarına bilgi verildi. Bu olaydan bir yıl sonra, Türkiye’den Ş.D isimli bir şahıs, Maliye’nin vergi kaçakçılığı için koyduğu ödülü alabilmek amacıyla konuyu resmi makamlara bildirdi. Ve Rusya’nın Türkiye’ye şikâyet ettiği kara para trafiğinin şifreleri bu ikinci detayla daha net çözüldü. Böylece Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet sistemi ortaya çıktı.
İLK İHBAR RUSYA’DAN
Buna göre, MASAK tarafından yürütülen altın kaçakçılığına yönelik inceleme Rusya’dan gelen talep üzerine başladı. Rus polisi, 14 Aralık 2011’de Rusya’nın Vnukovo Havalimanı’nda bir bavul içinde 14.5 ve 4 milyon dolar nakit yakaladı. Olaya, Rusya Federal Gümrük Servisi el koydu. Yapılan incelemelerde, geçmişte “giysi” ticareti olarak yapılan bavul ticaretinin son yıllarda altın ve kara para ticaretine dönüştüğü saptandı. Yine isim bazlı yapılan incelemede, Rusya’da yakalanan dört zanlının ayaklı borsacı olarak nitelendirildiği ve 37 seferde Türkiye-Rusya arasında toplam “40 milyon dolar” ile “10 milyon euro”yu taşıdıkları tespit edildi. Konu, Türk makamlarına şikâyet edildi. Konuyu araştırmaya başlayan MASAK, tespitlerini 2012’nin Ekim ayında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na bir rapor olarak sundu.
Taraf gazetesinin haberine göre; soruşturmanın kaderini ise Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı, Maliye Bakanlığı, MASAK ve Gelirler Genel Müdürlüğü’ne gelen bir ihbar mektubu değiştirdi. Maliye’nin ihbarcı ödülünden yararlanmak isteyen Ş.D isimi bir şahıs, söz konusu kurumlara belgeleriyle birlikte, halen hapiste olan işadamı Reza Zarrab’ın şirketleri ve bir takım bankaların isminin geçtiği dosya yolladı. D.Ç’nin gönderdiği ihbar mektubunda şu sözlere yer verildi:
GARANTİ VE AKTİFBANK
“İHBARIN KONUSU:
Yurtdışından 2010 yılı öncesi ve sonrası Aktifbank İstanbul Şubesi Garanti Bankası Merkez şubesi Denizbank merkez şubesi ve Kuveyt Türk merkez Şubesi aracılığı ile 87 (seksen yedi) milyar Amerikan Doları ve euro para transferlerinin yapılması ve bu yapılan para transferleriyle ilgili kaynağı belli olmayan para transferlerinin sadece ilgili bankaların bilgisi dâhilinde olup, Maliyeye hiçbir vergi beyanın olmaması haksız kazanç edilmesi konularından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Yukarıda unvanı ve vergi kimlik numaraları yazılı 2. ve 3. şahıslar adına kurulan paravan firmalar aracılığı ile İran Azerileri’nden Reza Zarrab Türkiye’deki ismi ile Rıza Sarraf isimli şahıs idaresinde, 2010 yılı öncesi ve sonrası Türkiye’ye yüklü miktarda kara para transferi gerçekleştirilmiş olup, hiçbir surette gelen paraların kaynağı ve nereye harcandığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmamış, tamamen Maliye’nin bilgisi dışında hareket edilerek gayri yasal faaliyette bulunulmuştur. İlgili firmaların ekte sunmuş olduğum banka ekstrelerinden ve tarafınızca yapılacak firma incelemelerinde konunun gerçekliği tespit edilmiş olacaktır. Konu ile ilgili üç firmanın ortağı ve müdürü Adem Gelgeç’inde gerektiğinde ifadesine başvurduğunuzda konunun gerçekliği ve gerçek para transferini yapanın Reza Zarrab olduğu gün ışığına çıkacaktır. Bu konu ile ilgili gereğinin yapılması için müdürlüğümüzün dışında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, MASAK ve Gelirler Genel Müdürlüğü’ne başvuracak olup konunun tarafınızca titizlikle incelenerek gereğinin yapılmasını ve 1905 sayılı kanun gereği ihbarcılık haklarımın korunmasını yapılacak iş ve işlemler ile ilgili tarafıma 4982 sayılı kanun uyarınca bilgi verilmesini saygılarımla arz ederim. 11/12/2012”
MASAK’ın altın kaçakçılığı ve karapara aklama konusundaki hazırladığı rapor, Aralık 2012’de Ş.D’nin yaptığı ihbarla genişledi. Reza Zarrab ve adamlarını teknik takibe alan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Türkiye’yi sarsacak yeni bilgilere ulaştı.