İnsanların ihtiyaç duyduğu materyali yani parayı toplayıp, sonra da o insanları kendilerine mecbur bırakan bankaların en ala tefeci bezirgan olduğunu belirten Eliaçık hoca, ” Günümüzün tefeci bezirganları bankalardır. İnsanlara, paraları bankalarda biriktirip, ihtiyacı olan şeyi banka olan yere toplayıp, sonra da insanlara gelin demesi tefeci bezirganlığın ta kendisidir. İhtiyaçları istismar ederek, onları sömürmektir” dedi.
BANKALAR TEVRAT’IN KISSASINI UYGULAR…
Kuran’da bu konuya dair bir kıssa bulunduğunu, aynı kıssanın Tevrat’ta da yeraldığını ancak ciddi bir farklılık arzettiğini kaydeden Eliaçık hoca, ” Yunus Kıssası her iki titapta da geçer. Tevrat’ta da vardır. Tevrat’taki kıssaya göre Yusuf’a denilir ki; ‘Bolluk zamanında biriktir, kıtlık zamanında elinde olanlarla, elinde olmayanları köle olarak satın al’ Zihniyete bak. Kuran’da ise, ‘Bolluk zamanında biriktir, kıtlık zamanında başkasına köle olmaktan insanları kurtar’ denir. Mantık tamamen değişiktir. Bankacılığın mantığı Tevrat’taki gibidir yani. İnsanları köle yapmaktır. Bu tefeciliktir. Kuran bunu şiddetle reddeder. Kuran’da izin alınmaksızın savaşın sadece faiz yiyenlere karşı açılabileceği vurgulanır. Savaş izne tabidir. Müslümanlar, Mekke’den kovuldukları zaman ancak izin gelince ellerine kılıç alabilmişlerdir. Ancak faize karşı savaş için izne gerek yoktur. ‘Faiz yiyenlere savaş açmıştır Allah ve Resulü’ denir. Sen de yok, ben de var hem de fazlasıyla var. Sana diyorum ki; gel sana vereyim ama sen de her gün beni evime sırtında taşıyacaksın.’ Milyonlarca insan şu an bu durumda. Yazık” diye konuştu.