34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak mitinginde CHP, MHP ve BDP’yi yerden yere vurdu. Erdoğan, siyasetteki gündemini koruyan kaset tartışmaları üzerinden CHP ve MHP’yi hedef aldı.
”Dikkat ederseniz bir kaset numarası çevirdiler. Ben bunlara girecek değilim. Bunlar benim işim değil. Bunlar CHP’nin, MHP’nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün. Eğer temizlenmek istiyorlarsa kendi problemlerini kendileri çözsün”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da “O BDP’li” sözleriyle eleştiren Erdoğan, ”CHP son Hakkari mitinginde BDP’lilere hitap etti” dedi.
AK Parti mitingini protesto için belediye başkanlığının çöpleri toplamamasını da eleştiren Erdoğan,”BDP’li belediyelerede bakın, bir de AK Partili belediyelere. Bunlar aldıkları parayı nereye gönderiyor, bunu da aklım almıyor.” dedi.
Şırnak’ta düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından yeni bir süreç başlattıklarını söyledi. Erdoğan, birbirinin hasmı gibi görünen taraflar arasında irtibat olduğunu, çetelerle terör örgütünün aynı hizaya geçtiğini ve muhalefet partilerini de yedeklerine alarak AK Parti’ye karşı açık bir saldırı başlattıklarını kaydeden Erdoğan’ın konuşmasının önemli satırbaşları şöyle:
”İşte söylediklerim tek tek çıkıyor. Önce, dikkat ederseniz bir kaset numarası çevirdiler. Ben bunlara girecek değilim. Bunlar benim işim değil. Bunlar CHP’nin, MHP’nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün. Eğer temizlenmek istiyorlarsa kendi problemlerini kendileri çözsün”
SİLİVRİ KANDİL İŞBİRLİĞİ
Yeni bir adım. Silivri ile Kandil arasındaki irtibat, şu anda CHP-BDP muhabbetiyle artık tescillenmiş durumda. Senaryo tıkır tıkır işliyor, tezgah tıkır tıkır işliyor. Türkiye’nin demokrasi mücadelesi karşısında, bir kez daha çetelere can suyu verilmek isteniyor.
KEPENKLER ZORLA KAPATTIRILDI
Biz, CHP’nin de MHP’nin de Sivas’ın ötesine geçmesini, buralara gelmesini, vatandaşla kucaklaşmasını her zaman istedik ve onları her zaman teşvik ettik. CHP Genel Başkanı’nın sonunda Van’da, Hakkari’de miting yapması elbette sevindiricidir. Ama dikkat edin Hakkari’de 147-150 tane oy alan CHP, son yaptığı mitingde BDP’lilere Yeni Başkan hitap etti. Orada olan CHP’li değil ha, BDP’li. Bütün hareketleriyle ortada zaten. Yani milleti nasıl aldatırız, çarşı, pazarda bugün burada oynanan oyunu, o gün Hakkari’de oynadılar. Benim vatandaşım orada kepenk kapatmadı, orada kepenk kapattırıldı. Tehditle kapattırıldı. Utanmadan, sıkılmadan, ‘kendi takdirini kullandı’ diyor. Yahu bir gün öncesinden vatandaşa tehditler gönderildi. ‘Gidin ekmeğinizi alın. Yarın fırınlar kapalı olacak, dükkanlar kapalı olacak’ diye. Bunların hepsini biliyoruz. Bütün evlere gereken talimatları verdiler, tehditler yapıldı. Niye? ‘Yarın buraya geliyor. Kimse buraya gelmeyecek’ diye. Buna rağmen, oraya gelip yüreğini ortaya koyan vatandaşıma ben hitap ettim.
KORKUDAN SELAM VEREMİYOR
Demokrasiden, özgürlükten, değişimden korkanlar, hukukun üstünlüğünden korkanlar, Şırnak’ta tehditle, baskıyla, korku salarak, benim vatandaşlarımın sandığa gitmesini engellemek istediler. Hizmet siyasetinden korkanlar, AK Parti’nin kardeşlik siyasetinden gözleri kamaşanlar, Türkiye’de huzurun, istikrarın, kardeşliğin devamından kaygı duyanlar, boykot adı altında çetelere destek verdiler. Barış diyerek, özgürlük diyerek, hak, hukuk diyerek yola çıkanlar, 12 Eylül’de olduğu gibi, bugün de milli iradeyi susturma mücadelesinin içine girdiler. Ben bugün size, Türkiye’de bir kez daha sahnelenen oyunu deşifre etmeye geldim. Ben istiyorum ki Türkiye’de oynanan oyunu Şırnaklı kardeşim görsün. Gelirken yolda oturan genç arkadaşlarımı gördüm. Elini kaldıracak ama kaldıramıyor. Ben selam veriyorum, zorla elini böyle kaldırıyor. Bu korku niye? Kaldıracak, hissediyorum ama kaldıramıyor, bu kadar. Burada birileri, tehditle, zorbalıkla, korkutarak, sindirerek, kandırarak sizin iradenize ipotek koymak istiyor. Burada birileri, on yıllardır olduğu gibi, gençlerin kanından, anaların gözyaşından beslenmeye devam etmek istiyor.
CHP ASİMİLASYONCU BİR PARTİDİR
İnkar, ret ve asimilasyon politikalarının neticesinde, on yıllar boyunca sadece bu bölgede değil, 780 bin kilometre karenin tamamında, insanlar sistemli şekilde baskı altında tutuldular. Sadece Kürtlere değil, farklı olan herkese, inançlılara, milli ve manevi değerlerine bağlı olanlara karşı da sistemli bir zulüm uygulandı. Camiler kapatıldı, müzeye, hatta ahıra çevrildi. Bu ülkede İlmihal kitapları toplatıldı. Bakanlar Kurulu kararlarıyla bunlar yasaklandı. CHP, sadece 1940’larda değil, 2002 sonrasında da aynı şekilde inkar, ret ve asimilasyonu çok güçlü şekilde savunan bir parti olmuştur. Yeni CHP’nin Yeni Genel Başkanı, Meclis’te bir arkadaşı ‘Dersim’de tabi ki analar ağlayacaktı’ dediğinde, onu alkışlamış, ardından ‘Gereğini yapsın’ demiş, ardından da uyarıyı alınca susmuş, sesini çıkarmamış bir kişidir. Yeni CHP’nin Yeni Genel Başkanı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ne karşı çıkmış, önünde durmuş, engel olmuş bir kişidir. Kardeşliğe karşıdır. Yeni CHP’nin Yeni Genel Başkanı, ‘Nerede bu Ergenekon, gidip üye olacağım’ diyecek kadar, çete sevdalısı olduğunu açık açık belirtmiştir. Bu Genel Başkan, çetelere avukatlığı bir adım daha öteye taşımış, CHP’nin çetelere kol kanat germesini sağlamıştır.
CHP-MHP KOL KOLA
Yahu bu ülkede Kürt meselesinin hiçbir zaman sahibi olmayan bu CHP ile Kürt meselesinden beslenen BDP, bugün kol kola girmiş durumda. Yıllarca Kürt kimliğini, Kürtçeyi inkar eden, yıllarca benim Kürt kardeşlerime zulmeden CHP ile güya Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden BDP, bugün işbirliği yapmış durumda. Yahu ne oldu size? Sizi bir araya getiren ne? Sizi buluşturan ne? Sizi işbirliği noktasına getiren ne?
ÇETE İŞBİRLİĞİ
Bunlar, çeteleri yeniden diriltmek için işbirliği yaptılar. Bunlar, çetelere yeniden can suyu vermek için işbirliği yaptılar. Bunlar, kan üzerinden, gözyaşı üzerinden işbirliği yaptılar. Bunlar, Türkiye’yi 2002 öncesine geri götürmek için işbirliği yaptılar. Çünkü 2002 öncesi karanlıktı. 2002 öncesinde çeteler cirit atıyordu. 2002 öncesinde çeteler ülkeye istedikleri gibi istikamet veriyordu. 2002 öncesinde ret vardı, inkar vardı, asimilasyon vardı. 2002 öncesinde, müdahaleler yoluyla, kışkırtmalar yoluyla siyaset şekillendiriliyor, milli irade üzerine ipotek konuluyordu. İşte bugün de aynı şey yapılmak isteniyor. Bugün de siyaset, siyaset dışı mihraklar tarafından şekillendirilmek isteniyor.
TERÖRİSTBAŞI ÖCALAN ÖĞRETMEN OLACAKMIŞ!