Hanefi Avcı, İstanbul 3. Bölge bağımsız milletvekili adaylığından çekildiğini açıkladı.
Avcı, milletvekili adaylığından çekildiğini resmi internet sitesinde duyurdu.
İşe o açıklama:
ÇEKİLDİK
Bu seçim kesinlikle sıradan bir seçim değil… Seçim sonucuna göre güçlü çıkacak partinin anayasayı tek başına değiştirecek olması insanların partilerine dört elle sarılmalarına sebep oluyor. Bu seçimin hazırlıkları bir yıl öncesinden başlamış, sözler alınmış vaatler verilmiş, anlaşmalar yapılmış…
Çok da kolay değilmiş bağımsız aday olarak seçime girmek. 2 milyon adayın 100 bininin oyunu alacaksın. Korkunç bir çalışma korkunç bir sistem değil ama korkunç bir mali güç gerektiriyor bu işi bu kadar kısa sürede yapabilmek.
Önce yerel çalışmayı düşündük, 3. Bölgede 13 ilçe var. Her ilçeye bir seçim ofisi, çalışacak adamlar, araç gereç, seçim minibüsleri, seçim türküsü, dağıtılacak, asılacak afiş broşür, ciddi takip edilecek resmi prosedürler…
Herkesin Hanefi Avcı’nın İstanbul 3. Bölgeden milletvekili adayı olduğundan haberinin olması, sonra onu niçin seçmeleri gerektiğine dair çalışmalar…
Bu kadar kısa sürede fikir değiştirilmez, inanç değiştirilmez ama onu ve onun dürüstlüğünü daha önceden bilenlerin teveccühünü sağlamak…
iddi bir çalışma işi uzun zaman hazırlanma işi. Bir partiden olsa hiç şüphesiz bu kadar zor olmayacaktı ama bağımsız olmak hele seçimlere bu kadar kısa bir süre kala bağımsız aday olmak ve kazanmak gerçekten zor iş. Zorluğu vakitte ve nakitte yatıyor. Sonra ulusal çalışalım dedik, büyük tv kanallarına reklamlar verelim… büyük çok büyük rakamlar…
Ajanslar böyle bir çalışma için 500.000 ile 1.000.000 TL arasında değişen rakamlar istediler. Bu mümkün olabilir mi? Bir milyon TL vereceksin ve seçim çalışmaların yapılacak…
Böyle bir para var mı?
İnanamazsınız Hanefi Avcı’ya en büyük kötülüğü de onun kitabının 1.500.000 TL civarı bir getirisi olduğu haberi yaptı. Evet kitap o kadar basılmış olabilir ama o kadar satıldı mı? Stokta ne kadarı duruyor, iade edilen ne kadar kitap var? Korsan satışlar, internetten okumalar satışlara ne kadar engel oldu?
Bu rakam asla gerçek satış rakamı değil.
Ne var ki medyada rakamı duyan herkes bu paranın hesabını yapmaya başladı. Eş, dost, düşman, avukat, çalışan çalışmayan… herkes “artık deli gibi parası var şunun bir kısmını da bana verse ne olur?
Vermezse ayıp, yok derse kötü…” diye hesaplar yapar oldu. Kimse bu rakamın gerçek olup olmadığını düşünmedi; kimse gelirin de gideri olduğunu düşünmedi.
Birden herkes ondan çeşitli sebeplerle para istemeye başladı, gönüllü hizmetler para beklentisiyle kesildi, artık memur değil büyük bir kitap zengini gözüyle bakmaya başladılar ona… Oysa durum asla böyle değildi, olduğu söylenen para kesinlikle gerçek rakamı yansıtmıyordu, gerçek rakam da onca davaya, mahpusluk hayatının getirdiği belirsiz gelecek riskine ve daha bir çok hayati konuya gidiyordu. Ortada ne kadar süreceği belli olmayan mahpusluk hayatı, açılan onlarca tazminat davası, sürdürülen ciddi karalama kampanyasının doğurduğu onlarca olumsuzlukla savaşmak gerçeği vardı.
İşte bütün bu olumsuzluklardan dolayı rakiplerle eşit şartlarda mücadele söz konusu değildi o bakımdan yapılacak en akıllıca şey seçimden çekilmek olmalıydı öyle de oldu, çekildik…
Bu ortamda gerçek bir çalışma yapamayacağımız, kendimizi duyuramayacağımız, anlatamayacağımız için de alacağımız oyun malum medya tarafından zil takıp oynanma vesilesi edilmemesi için çekildik.
“İnşallah bir dahaki sefere.” diyerek çekildik… Kazanmak için gelmek üzere çekildik.
Şimdi bir sürü şey yazacaklar… Bunu nasıl çarpıtırız diye düşünecekler… İnanmayın…
Dosdoğru ve dipdiri gerçek budur.