DOLAR

34,6589$% 0.04

EURO

36,5656% 0.5

STERLİN

43,8059£% 0.48

GRAM ALTIN

2.948,93%0,61

ONS

2.650,88%0,74

BİST100

9.659,52%0,24

a

TÜRKİYE KORKU GÖMLEĞİNİ YIRTIP ATTI'

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "OHAL'den sonra giydirilen korku gömleği var. Türkiye üzerindeki korku gömleğini çıkardı. On binlerce kişi eşlik ediyorsa adalet arayışında korku gömleğini yırtmış demektir" dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li vekil Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı Adalet Yürüyüşü’nü anlattı. Türkiye’nin bu yürüyüşle üzerindeki korku gömleğini yırttığını dile getiren Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:

“Halktan büyük destek gördük. Tüm yurttaşlara teşekkür borçluyum. Mütevazı bir karavanda kalıyorum. Yediğimiz yemekler, içtiğimiz su belli. Sabah erken kalkıyorum, kahvaltımı yapıp yürüyorum. Ayaklarıma çok şey borçluyum, herhangi bir sorun çıkarmadı bana. Bana yardımcı olan iki doktor arkadaşım var. Bu yürüyüşü daha önce hiç düşünmemiştim ama sonuçta bu yürüyüşü gerçekleştirdik.

“Yargıya olan güvenim temelden sarsıldı”

Öfkem geçmedi, yargıya olan güvenim temelden sarsıldı. Hukukun üstünlüğüne göre değil belli merkezden gelene göre karar verilmesi üzücü. Belli mahkemelere belli kişilere yerleştiriliyor. Bir muhalif yargılanıyorsa ne kadar ağır ceza verirsem hükümetin gözüne girerim diye düşünüyorlar. Enis bey ne yapmış? Elde belge, bilgi olmadan tutuklamak hangi yargının ürünü? Nasıl casusluk diye suçlanabilir? Adalete olan güvenimiz temelden sarsılmış oldu. Hakim dediğiniz kişi eğer bir yerden aldığı talimatın gereğini yerine getirip görev yaparsa çocuklarına kötü miras bırakmış olur. Gelecekte utanacaktır. Yargıç kimsenin önünde eğilmemelidir. Adalet dağıtmalı ki devlet olduğu belli olsun.

Enis Berberoğlu bardağı taşıran son damladır.  Yenikapı’ya gittik, neyin yapılması gerektiğini açıkladık. Erdoğan beni tebrik etti, ne değişti? OHAL’den sonra her şey değişti. Eğer siz terörle mücadele edecekseniz yasaları beraber yapalım, buna karşı çıktılar. OHAL’den sonra akademisyenler üniversitelerden atıldı, gazeteciler tutuklandı, kamudan binlerce kişi ihraç oldu, milletvekilleri tutuklandı. Bardağı taşıran son damla Enis Berberoğlu’nun tutuklanması oldu. Adaletin ne kadar önemli olduğunu göstermek istedik. Herkes için yürüdük. İhraç edilen akademisyenler, tutuklu gazeteciler, kamu çalışanları, engelliler, şehit aileleri için yüründü. Bu yürüyüş adalet isteyen herkes içindir.

Kamplaşmanın arttırıldığı eleştirisine katılmıyorum. Vatandaş arasında kavga yok. Cumhuriyet tarihinin en barışçıl yürüyüşü. Kimsenin burnu kanamadı. Bizi eleştirenleri sadece alkışlıyorum. Gübre dökenlere hiçbir mesajım yok. Düzceliler çok üzülmüş bu duruma.

“Korku gömleği yırtılıp atıldı”

Çok yönlü bir kavram adalet. Tek bir hedef koymadım. OHAL’den sonra giydirilen korku gömleği var.  Türkiye üzerindeki korku gömleğini çıkardı. On binlerce kişi eşlik ediyorsa adalet arayışında korku gömleğini yırtmış demektir. Adalet hepimize lazım bir şey.

Mitingden sonra ne yapılacak?

Biz bu yürüyüşü yaptıktan sonra ertesi gün hakimler adaletli karar vermeyecekler. Bizim gibi ülkede yarın sonuç alacağım diye hayal peşinde koşamazsınız. Duvar olarak karşınızda dururlar. Anayasadan kaynaklanan hakkım ne zamandan beri lütuf oluyor? Anayasal hakkımızı kullanıyoruz, bunlar teröristin ne olduğunu bilmiyorlar. Bu bir son değil başlangıçtır. Yeterli sayımız var istediğimizi yaparız derlerse biz de sokağa çıkarız. Adalet var diyemiyorlar. Hukuk, adalet yok bu ülkede. 

Hükümettekileri anlamakta zorlanıyorum. İnanç, vicdan, hukuk denilen bir şey var, nasıl bu kadar katı olabiliyorlar anlamıyorum. Asla geri adım atmayın, biz milyonlarız bunun farkına vardık. Bizim başlangıcımız 9 Temmuz’dur.

15 Temmuz darbe girişimini nerede önledik, sokağa çağrı yapmadılar mı? Devletin televizyonu bizim yürüyüşümüze ‘sözde Adalet Yürüyüşü’ dedi. Bedel ödemekten hiçbir korkum yok.

Bahçeli’ye yanıt

Yanımızda yürüyen çok sayıda ülkücü yürüdü. Gerçek ülkücülerin provakasyona dahil olacağını düşünmüyorum. Adaleti henüz bulamadığımız için bu bir başlangıç diyoruz. Bir üniversite hocası düşünün bir bildiriye imza atmış, anayasal hakkı. Nasıl bu hocayı kapıya koyabilirsiniz? Kolektif suç kavramı yarattılar. Bir kişi suçluyorlar bütün aileyi suç kapsamına aldılar. Dünya bu kuralları sivil ölüme mahkum etme olarak tanımlıyor. Böyle bir ülkede adalet var diyebilir misiniz?

Terör suçtur. Teröristler bizimleyse madem polisler yakalayıp götürselerdi. Gülen’le oturmadım, fotoğraf çektirmedim, demeçler vermedim, beni bir yere atayın diye yalvarmadım, Yargıtay’ı teslim etmedim, Anayasa Referandumunda birlik yapmadım. Oraya milletvekillerini gönderen ben miydim? Gülen’le hiç konuşmadım, karşılaşmadım. 17/25’te öğrendim dedi Erdoğan. Hayır 2004’te öğrendiler.

En önemli yerlere bu insanları yerleştirdiler. Şimdi kalkmış bizi suçluyorlar. Ne ahlak var ne vicdan var. Ben kendime güveniyorum. Ne olduğumu dünya alem bilir.

Mitingin güvenliği

Haksızlığa uğrayan herkes mitinge gelebilir. Siyasi parti bayrağı ile gelmeyi kabul etmiyoruz. Adaleti arıyoruz. Gelecek kişilerden şunu istiyoruz; adalet pankartı dışında pankart olmayacak. Atatürk posteri ve Türk bayrağı olabilir. Hiçbir partinin afiş, pankart kabul etmeyeceğiz. O alanı adalet alanı olarak düşünüyoruz. 80 milyonun adaletini susadığını gösteriyor bu yürüyüş.

AP raporu

AP’nin kararını doğru bulmuyorum. AP’nin de adil ve adaletli davranmasını istiyoruz. Türkiye’yi sadece bir partiden ibaret değildir. Buna yönelik karar vermeleri daha doğru olacaktır.

İçtüzük tartışmaları

Değişiklikleri henüz görmedim. Önyargılı değiliz. Meclis’te vekilin çıkıp konuşması lazım. Süre kısıtlaması getirilmemeli. Bu parlamentonun sesinin kısılması demektir. Meclis’in bir özelliği kalmadı. OHAL’de istedikleri kanunları çıkarıyorlar zaten. Adaleti bulana kadar bütün yolları deneyeceğiz.

Biz hiç kimseyi provoke etmedik.  Barışçıl bir gösteri yapıyoruz. Bizi protesto edebilirler, bizim düşmanlarımız değiller. Ama kavga ile değil.

AİHM başvurusu

Referandum konularına AİHM bakmıyor. Bizim referandumumuz tek kişi elinde toplanmaya başladığı için başvuru yaptık. Kabul edilirse olumlu karar çıkacağını düşünüyoruz. Geç gelen bir yürüyüş değil.

Önümüzdeki hafta Enis Berberoğlu’nu ziyaret edeceğim. Şu anda sadece onu ziyaret etmeyi düşünüyorum. Milletvekillerinin tutuklanarak yargılanmasını doğru bulmuyorum. Anayasamızda da bu böyle. Çünkü temsil hakkı ortadan kalkıyor. AYM cesaret edip karar veremiyor. İşte bunun için yürüyoruz. Korkunun eseri olanlar nasıl yargıçlık yapabilir? Neden karar vermiyorsunuz? Karar vermiyorsanız kapatılsın daha iyi. Daha önce verilen kararın arkasında durmuyorsunuz. Talimata göre karar verilir mi?

15 Temmuz’un yıldönümü

İki tane 15 Temmuz var. Sokağın 15 Temmuz’u ve Saray’ın 15 Temmuz’u. Biz sokağın 15 Temmuz’una sahip çıkacağız. Saygı duyuyoruz bunda hiçbir tereddütümüz yok. Anma törenlerine katılacağız. 15 Temmuz darbe girişiminde bedel ödeyen şehit ve gazilerimize, Meclis’te görev yapan bütün vekillere şükran borçluyuz. Onların verdikleri sözler ne? Yenikapı ruhuna onlar ihanet ettiler. Demokrasiye olan inancım yüzünden Yenikapı’ya gittim. Ahmet Şık’ın, Kadri Gürsel’in ne günahı var. Ahmet Şık, Gülen’in bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkardı.

Adaletin gerçekleşeceğine inanmıyorum. İddianameyi hazırlayan kişi FETÖ’den içeride. Yargıya talimat verildi. Darbeye ortaya çıkaracakları görevden alıyorsunuz. Hangi gerekçeyle alıyorsunuz? Mahkemelere güvenmiyorum. Bizim taslaklarımızda her şey var. Bunlar yaptığı zulümleri artırarak devam ediyorlar. Binlerce mağdur yarattılar. Yeter artık bu kadar zulüm yapılmaz bu millete. Yeter artık düş bu milletin yakasından. Bütün yetkiler benim olsun diyor, İslam’da da yok bu. Toplum uyansın, hayatı ve siyaseti sorgulasın.

Erdoğan’ın ‘Ağır mahkumiyet çıkacağına inanıyorum’ sözlerine yanıt

‘Ağır mahkumiyet çıkacağına inanıyorum” ifadesiyle  Erdoğan talimat verdiğini söylüyor işte. Kimin suçlu olduğunu siyasetçi belirleyemez, hakim belirleyebilir. Kararı hakim verir. ‘Ağır mahkumiyet çıkacağına inanıyorum’ açıklaması bir talimattır. Geldiğimiz tablo 1940’ların Almanyası.

Dışarıdan olaya bakış daha farklı. Bu yürüyüş hayatımın en önemli olaylarından biridir. Bu ülkenin bekası için bizim mücadele etmemiz lazım. Bu mücadele hak, hukuk ve adalet mücadelesidir. Çok sabırlı bir insanım. Beğenmediğim bir düşünce de olsa sabırla dinlerim ama bıçak kemiğe dayanmış durumda.

Ben 69 yaşında bu kadar kilometre yürüdüm. Neden yürüdüm? Benim bu ülkeye karşı bir sorumluluğum var. Siyaset kendini topluma adamaktır. Bu ortamda nasıl sadece genel merkezde oturabilirim? Bizim hareket alanımızı kısıtlıyorlar. Yüzde 90 basın onların ellerinde. Talimatla gelen manşetleri atıyorlar.

“Haklıyız, güçlüyüz, bu ülkeye huzuru mutlaka getireceğiz”

Haklıyız, güçlüyüz, bu ülkeye huzuru mutlaka getireceğiz. Kimsenin kimliğini siyasete alet etmeyeceğiz, eşit yurttaşlığı kuracağız. Her gün şehit haberi geliyor. Bunun sorumlusu kim? Biz güvenliğimizi sağlayanlara teşekkür borçluyuz. Zaman zaman talepleri oldu, onları karşıladık. Onlar da bizim taleplerimizi yerine getirdiler. Halkın polisi, jandarması onlar.

Sakarya’daki kadın cinayeti

Haberi duyduğumda tüylerin diken diken oldu. Bu vahşeti yapanlara insan denilir mi bilmiyorum. Suriye konusunda izlenen dış politikayı eleştirdim. Radikal gruplara silah gönderilmesini eleştirdim. İnsanların ölmesini istemiyorum. Ortadoğu’da sorunun bir parçası değil çözümün bir anahtarı olmalı Türkiye. Türkiye’deki Suriyelilerin geleceği ne olacak? Kapıları açık bıraksak hepsi Avrupa’ya gidecek. Uygar dünyanın kurallarını uygulamak yerine neden Ortadoğu’ya benzemeye çalışıyoruz? Ölenler öldükleriyle kaldılar.

Kılıçdaroğlu’na yürüyüşte eşlik eden Selvi Kılıçdaroğlu ise, “Siyasete çok  uzak değilim. Fiilen bulunmadım ama hep ilgimi çekmiştir. Özellikle geride kalma gibi bir çabam olmadı. Selvi Kılıçdaroğlu adına yürüdüm. Yürüyüş kararı duyduğumda ilk başta endişe duydum.Bu ülkede yaşananları görüyorum. Kadınlara yönelik son yıllarda yaşanan olaylarda artış gözüküyor. Kadınlar daha çok duyarlı. Bu karardan dönülmez dedim. İlk başta sağlık açısından endişe duydum. Bir hafta sonra iyi olduğunu gördüm. İnsanların genel olarak heyecan duyması beni etkiledi. Ayağında yırtık ayakkabısı ile yürüyenleri, yaşlı insanları gördüm. Pazar günkü mitinge ben de geleceğim. Bu mücadele bitmeyecek. Her gün bir cinayetin işlendiği bir ülke burası. Kadınların bunu sürekli dile getirmesi lazım. En aykırı şeyler bile söylensin. Bağıran insandan zarar gelmez. Fırsatın verilmesi lazım. Barışçıl insanlara şansın verilmesinden yanayım” açıklamalarında bulundu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

ÇOK YAŞA KRALİÇE ELİZABETH!..

HIZLI YORUM YAP