34,5244$% -0.07
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
İzmir’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Haybat, sektör için 2011 yılının çok zor geçtiğini, ”mükemmel fırtına” olarak tanımlanan bir durumun söz konusu olduğunu, TL’nin değer kaybı sonrası özellikle iç hat uçuşlarında gelirlerin TL, giderlerin döviz cinsinden olması nedeniyle zorluk yaşandığını söyledi.
Haybat, bir gazetecinin İzAir’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın ”şirket merkezinin Antalya’ya taşınmasının protokole aykırı olduğu gerekçesiyle” açtığı davada gelinen noktayla ilgili sorusu üzerine, 2005 yılında 100 İzmirli işadamının ortaklığıyla ve 1,5 milyon lira sermayeyle kurulan İzAir’in uçuş izni alamaması nedeniyle mali açıdan zor duruma düştüğünü, 2007 yılında bu şirkete ortak olduklarında şirketin borçlarının sermayesini geçmiş, yani ”iflas durumunda” olduğunu savundu.
Bu tablo nedeniyle Pegasus’tan ortaklık talep edildiğini ileri süren Haybat, ortaklık sonrası İzAir’e 7 milyon dolarlık katkı sağlayarak zararı azaltmaya çalıştıklarını ifade etti. Haybat, Esas Holding, Pegasus ve İzAir arasındaki protokolün de tarafların uzlaşmasıyla değiştirilebileceğini belirterek şunları kaydetti: ”2006 yılında İzmirli yatırımcıların yatırdığı paralar uçmuş, bunun üzerine şirket bir de borca girmiş vaziyetteydi. O bakımdan bu tablo karşısında o dönemde bu şirketi yönetenlerin sesini kesip oturması daha doğru olur diye düşünüyorum. Ekrem Demirtaş, benim bildiğim kadarıyla hissedar değil, herhangi bir görevi de yok. Hangi sıfatla bunları söyledi bilemiyoruz.”
Haybat, kriz koşullarının tüm dünyada ekonomik uçuş imkanı sağlayan havayolu şirketleri için avantajlı bir durum oluşturacağını söyledi.
Akaryakıt fiyatlarının da 2010’a göre yüzde 30 oranında arttığına dikkati çeken Haybat, ”Tüm bunlara rağmen biz ilk 9 ayı karlı kapatmayı başardık. Bizim modelimiz kriz zamanlarının modelidir. Böyle zamanlarda tüketicinin harcama eğilimi azalır, ekonomik uçuşlar ön plana çıkar. Biz de özellikle dış uçuşlarda çok ekonomik imkanlar sunuyoruz. Bu krizden ekonomik uçuş imkanı sağlayan havayolu şirketleri avantajlı çıkacak.” dedi.
Almanya’nın en büyük ikinci havayolu şirketi Airberlin ile yaptıkları işbirliği anlaşması çerçevesinde 1 Kasım’dan itibaren yeni bir modelle uçuşlara başladıklarını ifade eden Haybat, bu seferlerle Türkiye’deki turistik merkezlerden Almanya ve Avrupa’nın diğer ülkelerindeki merkezlere hem tur operatörleri için toplu satış hem de bireysel satış imkanı getiren uçuşlar düzenlendiğini belirtti.
Haybat, Antalya’dan başlayan uçuşları gelecekte İzmir, Bodrum ve Dalaman gibi havaalanlarından da başlatmak istediklerini belirterek, ”Bu uçuşların uçuş programı ve satışını Airberlin yapıyor. 1 Kasım’da başlayan bu uçuşlarda görmediğimiz oranda dolulukla karşılaştık. Bu uçuşlar İzAir tüzel kişiliği tarafından Airberlin Türkiye markasıyla başlatıldı. Bu uçuşlar geliştiğinde nasıl bir yol izlenir bilemiyorum. Ancak İzAir markasını öldürmek gibi bir niyetimiz yok.” ifadesini kullandı.
İzAir’deki 5 Airbus uçağını kiralayıcı firmaya iade edeceklerini, 4 Boeing 737-800 takviyesiyle şirketin toplam 6 uçağa sahip olacağını söyleyen Haybat, İzmir’den dış hat uçuş planlarını Avrupa dışındaki coğrafyalara da yoğunlaştırmak istediklerini, ancak bu konuda ülkeler arasındaki anlaşmalardan kaynaklanan kısıtlamalar bulunduğunu söyledi. İzmir’den Atina’ya gerçekleştirdikleri uçuşları ”inatla devam ettirme” kararlılığında olduklarını da kaydeden Haybat, bu hatta Pegasus’tan önce uçmaya başlayan SunExpress’in ”havlu attığını” ifade etti. Yunanistan’daki krize rağmen geçen yıldan çok daha iyi bir performans yakaladıklarını belirten Haybat, vize sorunun aşılması halinde bu ülkede değişik noktalara da uçuş başlatmayı öngördüklerini sözlerine ekledi.
GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİLER