DOLAR

34,4552$% 0.05

EURO

36,3591% 0.14

STERLİN

43,5480£% 0.22

GRAM ALTIN

2.871,35%1,23

ONS

2.591,43%1,15

BİST100

9.389,62%-0,33

a

Şehir şehir…

İzmir’den Manisa’ya otobüslerin gitmesi yasak, valilikten izin alman gerekiyor, ama aynı İzmir’den Trieste’ye kamyonların gitmesi serbest!

Kuzey İtalya, salgının merkez üssü.

Trieste şehri, Kuzey İtalya’da.

Çeşme limanından kamyonları gemiye yüklüyorlar, Trieste limanına gidiyor, oradan yüklüyorlar, Çeşme’ye geliyor.

Hâlâ.

İzmir’de “18 ölü” açıklandı.

80’in üstünde.

İşin ciddiyetini kavrayamayanlar, hâlâ maskeliyor.

Hâlâ maskelendiği için, işin ciddiyeti kavranamıyor.

Huzurevi görevlisi umreye gitti, döndü, görevine aynen devam etti.

O huzurevinden son 10 günde 10 kişiyi toprağa verdiler.

O görevliden mi bulaştı?

Bilmiyoruz.

Çünkü, huzurevi karantinaya alınmadı, o semt karantinaya alınmadı, o muhitteki komşulara, esnafa, ziyaretçilere test yapılmadı.

Hâlâ.

Şirin bir ilçemiz.

Sevilen bir imamı vardı.

Hastalandı, ateş, öksürük, bangır bangır koronavirüstü.

Hastaneye gitti, eline reçete tutuşturup, evine gönderdiler, eczaneye uğradı, ilaçlarını aldı, ertesi gün iyice fenalaştı, yine hastaneye gitti, yine eline reçete tutuşturup, evine gönderdiler, yine eczaneye uğradı.

İmam hayatını kaybetti.

Eczacıya test yaptılar.

Pozitif çıktı.

Türkiye’nin en büyük, en kalabalık sebze meyve pazarının kurulduğu bu şirin ilçemizde, en ufak bir karantina önlemi yok.

Hâlâ.

Türkiye genelinde hayatını kaybeden insanlarımızın şehir şehir listesi yayınlandı, mesela Muğla’da can kaybı görünmüyor.

Halbuki sırf Bodrum’da üç kişiyi kaybettik.

İlk can kaybı olduğunda, Bodrum belediye başkanı Ahmet Aras bizzat kamuoyuna açıkladı.

Üçüncü can kaybı, rahmetli diş hekiminin vefat ilanı Sözcü gazetesinde bile yayınlandı.

Muğla’da can kaybı yok diyorlar.

Hâlâ.

Bir profesör televizyonda canlı yayın konuğuydu, Samsun’dan örnek verdi, “Samsun’da süper bulaştırıcı biri tespit edildi, umreden gelen dedesinden kapıyor, büyük bir alışveriş merkezinde çok işlek bir hamburgercide çalışıyor, onlarca insanı enfekte etti” dedi.

Vay sen misin diyen…

Samsun valisi hemen çıktı, “şehrimizde böyle bir durum yaşanmamıştır, bu tür açıklamalara itibar etmeyin” dedi.

Netice?

Bizzat sağlık bakanı açıkladı.

Karadeniz’de en çok pozitif, Samsun’da!

Akp Isparta milletvekili tweet attı.

“Şehrimizde 268 pozitif vaka var, bunların 245’i yurtlarda misafir ettiğimiz umreden dönen vatandaşlarımız” dedi.

Sonra ne dediğinin farkına vardı, apar topar sildi.

İtirafını inkar edince, umreciler iyileşmiş mi oldu Isparta’da?

Yalaka medyamız gururla haber yapıyor.

“Virüsle mücadele kapsamında şehirlerarası yolcu otobüsleri valilik iznine bağlandı, yolcu sayısı yüzde 99 azaldı” deniyor.

Bravo.

Ama dün mesela, İstanbul’dan yolcu otobüsüyle Konya’ya oğullarını ziyarete gelen bir kadına test yaptılar, pozitif çıktı.

E şimdi, senin valilik izniyle seyahat kararının ne manası kaldı?

Nereden bulacaksın şimdi, o yolcu otobüsündeki diğer yolcuları?

Buldun diyelim… Sen bulana kadar kaç kişiye temas ettiklerini nereden bulacaksın, iki milyon nüfuslu Konya’da?

Hatırlarsınız…

“Dünyada şu anda koronavirüs kabristanlarından yayın yapmayan tek medya, bizim medya” diye yazmıştım.

İstanbul’da peşpeşe dizilen onlarca cenaze arabasını görelim de, artık aklımızı başımıza toplayalım diye morgtan kim yayın yaptı biliyor musunuz?

İngiliz haber ajansı Reuters yaptı!

Yozgat’ta Derbent köyü karantinaya alındı, köyün muhtarı anlatıyor.

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});

“Virüs taşıdığı tespit edilen ve babasıyla birlikte hastaneye kaldırılan kadın, köyümüze İstanbul’dan geldi, köye geldiğinde zaten hastaymış, 25 kişiyle temas etmiş, bunların altısında koronavirüs belirtisi var, en yakın hastane köyümüze 35 kilometre uzakta” diyor.

Muhtar bunu haber yapsınlar diye kime anlatıyor biliyor musunuz?

BBC’ye anlatıyor!

Hem vallahi hem billahi.

Sayın yalaka medyamız haber yapmıyor, BBC haber yapıyor.

Muhtarları toplayıp toplayıp saraya götürüyorlardı, “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye asrın liderimizi alkışlatıyorlardı, yandaş medyada saatlerce yayınlıyorlardı.

Şimdi muhtarlar derdini anca İngiliz medyasına anlatabiliyor!

Giresun’un Karadikmen köyü karantinaya alındı, köyün muhtarı anlatıyor, “20 gün önce umreden dönen bir köylümüzün koronavirüs taşıdığı ortaya çıktı, kendisine hoşgeldin ziyaretine gidenler hastalandı, hepsi birden hastaneye kaldırıldı, biri öldü, önce kalp krizinden dediler, sonra korona pozitif olduğu anlaşıldı” diyor.

Malatya’nın Eğnir köyü karantinaya alındı, köyün muhtarı anlatıyor, “İstanbul’da yaşayan bir köylümüz geldi, üç gün sonra rahatsızlandı, hastaneye götürdüler, hastanede sadece serum takıp evine gönderdiler, iki gün sonra iyice fenalaştı, ambulans çağırdık, koronavirüs olduğu anlaşıldı” diyor.

Sivas’ın Gökçekaş köyü karantinaya alındı, köyün muhtarı anlatıyor, “İstanbul’da yaşayan bir köylümüz geldi, virüslü çıktı” diyor.

Kime diyor?

BBC’ye diyor.

Saldım çayıra durumundaki Türkiye’ye kimse sahip çıkmadığına göre, sayın ahalimizin umudu Boris Johnson herhalde!

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Medyada 'Ballı Maaş' Kavgası!

HIZLI YORUM YAP