34,6084$% 0.18
36,7023€% 0.11
43,8882£% 0.07
2.914,46%0,54
2.621,52%0,44
9.352,83%-0,45
İşte o açıklamalar:
Muharrem İnce son on beş yirmi gündür yaptıklarıyla CHP’de ciddi sarsıntı meydana getirdi. En son söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum; Muharrem İnce Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanet ediyor. CHP devleti kuran, Cumhuriyeti var eden, demokrasiyi getiren bir parti. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti ayrışma noktasına getirilmiş, bölünme noktasına getirilmiş, cumhuriyet, demokrasi tasfiye ediliyor. Böyle bir dönemde Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden ciddi bir görev ve sorumluluk zamanı. İki sene öncesine döndüğümüzde İyi Parti’nin önüne konmuş olan o tuzak sadece bir partiyi engellemek için yapılmış değildi demokrasiyi yok etme girişimiydi. Ama bu tuzağı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bozdu. Bakın ben Demirel ile, Özal ile, Ecevit ile, Erbakan ile ve Türkeş ile çalışmış biriyim ki sağolan Mesut Yılmaz’ları falan saymıyorum bile. Bunlardan hiçbirisi seçime iki ay kala on beş milletvekiline talimat verip demokrasiye kurulan tuzağı bozacak cesareti gösteremezdi. Sonra Millet ittifakının oluşumu, sürdürülmesi…
“İNCE, YAVAŞ’A KARŞIYDI…”
31 Mart seçimlerinde sağdan soldan gelen sayısız eleştirilere rağmen Kılıçdaroğlu ve ekibi yine doğru bir siyaset ortaya koydular. Mesela Mansur Yavaş’ın Ankara adaylığı konusunda partinin içinden bir çok kişi karşı çıktı. Bunlardan biri de Muharrem İnce’ydi. Kapalı grup toplantısında ‘Bunu aday yaparsa CHP Ankara’yı kesin kaybeder. Çünkü bu MHP’nin militanıdır” diyordu. Bugün CHP’li belediyelerin nüfus oranı tam da Türkiye’nin yüzde 50’sini oluşturuyor. CHP’li belediyeler bu işi yapamazlar deniyordu işte pandemi sürecinde yaptıkları ortada. Yani yerel seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu büyük bir başarı elde etti uyguladığı politikayla.
“TEKME DOKAT DÖVERDİM”
Muharrem İnce’ye gelince, bu parti sana beş dönem milletvekilliği verdi. Yetmedi, iki dönem bu parti seni grup başkanvekili yaptı. Yetmedi iki defa adaylığını koydun genel başkanlığa. Bu da yetmedi ben karşı çıkmış olsam da Cumhurbaşkanlığına aday yaptı Sayın Kılıçdaroğlu seni. Seçim yapıldı bitti tamam hoş o seçim akşamını konuşacak olursam sokağa dahi çıkamazsın ama geçiyorum oraları. Benim derdi o değil. Bir hafta sonra Sayın Kılıçdaroğlu ailesiyle kahvaltıya davet etti seni. Seçim sırasında gazeteciler bir daha Kılıçdaroğlu’na rakip olacak mısınız diye sorular sorardı ve sen de hayır olur mu öyle şey, haddimemi, bu onursuzluktur, ben Genel Başkanımızın karşısına bir daha asla çıkmam demedin mi? Bu laflar bizzat senin ağzından çıkmadı mı? İşte o kahvaltıda hem de eşinin yanında Kemal beye diyorsun ki ‘siz yoruldunuz, sizi onursal genel başkan yapalım partiyi bana devredin’. Ciddi bir onursuzluk yapıyorsun o masada aöa yine Kemal bey ses çıkarmıyor sana tahammül ediyor. Ben olsam farklı davranırdım o an, sille tokat döverdim adamı. Hanımefendiler dışarıda birer kahve için der bunu yapardım ama Kemal bey yine tahammül etti.
“KENDİ KÖYÜNDE BİLE KAZANAMADI”
Seçim sonrasında gittin Elmalı köyünde basın toplantısı yaptın, yandaş medyaya malzeme verdin, bir ay boyunca CHP’yi tartıştırdın. Ama o köydeki seçim sonucundan hiç bahsetmedin. O köyde bin 307 geçerli oy vardı ve bunlardan Tayyip Erdoğan 815 oy, Muharrem İnce olarak sen 418 oy aldın. Yani oyların üçte birini anca alabildin kendi köyünden bile. Her neyse tüm bu saydıklarım aslında partiden ihraç suçudur. Eğer CHP Genel Merkezi bu son olaya da müsamaha gösterirse, bir adım atmazsa pimi çekilmiş bir bombayı saray çekip CHP’nin içine yerleştirdi ve bu devam edecek seçime kadar.
Yandaşlardan İnce'ye Full Destek!