34,5336$% 0.28
36,4371€% 0.39
43,6273£% 0.41
2.877,29%1,43
2.594,37%1,26
9.365,03%-0,26
“ERDOĞAN VE BAHÇELİ KAMUOYUNUN ÖNÜNE ÇIKMALI”
Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a saldırıya ilişkin soruya, “Saldırıyı yapanların, faillerinin bulunması, adalete teslim edilmesi, sayın savcının bu konuda soruşturma yapması güzel bir şey. Ama savcının tehdit edilmesi, ülkede geldiğimiz noktayı göstermesi açısından çok önemli. Bu konuda Sayın Erdoğan’ın kamuoyunun önüne çıkıp açıklıkla yapılan saldırıyı kınaması ve faillerin yargılanmasını istemesi gerekiyor. Bunu yapmadığı takdirde efendim, ‘Telefon açtım. Geçmiş olsun dedim’. Bunlar değil. Sen, 83 milyona hitap edeceksin. 83 milyona çağrıda bulunacaksın. ‘Biz asla bu tür olayları, şiddeti kabul etmiyoruz ve kınıyoruz’ diyeceksiniz. Eğer bunu yapabilirlerse bence görevini yapmış olur. Erdoğan’ın bu görevi yapması lazım, bekliyoruz” diye cevap verdi.
“SESSİZ KALMAK ŞİDDETİ ÖZENDİRİR”
Saldırı ile ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Alparslan Tufan’ın, MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Şanlı tarafından tehdit edildiğini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Savcının tehdit edilmesi, geldiğimiz süreçte daha önemli bir aşama. Olayı soruşturacaksınız, soruşturan savcı tehdit ediliyor. Akıl alacak şey değil. Tehdit edenler belli, odak noktaları belli, bunun üzerine de kararlılıkla gitmek lazım. Türkiye yalnız ve sahipsiz bir ülke değildir. Bu ülkenin 83 milyon yurttaşı demokrasi içinde, barış içinde, huzur içinde yaşamak istiyor. Kişinin siyasi görüşünü beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Ama onun görüşünü açıklıkla ifade etmesine ortam sağlamak zorundasınız. Demokrasinin gereği budur. Demokrasi şiddeti kabul etmez. Şiddete karşı çıkar. Dolayısıyla Erdoğan’ın da Sayın Bahçeli’nin de kamuoyunun önüne çıkıp, ‘Biz yapılan olayların karşısındayız. Türkiye bunları kabul etmez. Şiddete karşıyız. Şiddete başvuranlar ve şiddeti özendirenler yakalanmalı ve yargılanmalı’ diye açıklama yapmalıdırlar. Ben yaptım, onlar da yapsınlar. Sayın Bahçeli, ‘Ben yönetmiyorum’ diyecek, ama ittifaka destek veren o. Sessiz kalmaları şiddeti özendirir. Bunu kabul etmiyoruz.”
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NDE GENEL BAŞKANA MEKTUP YAZILMAZ”
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve CHP Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy imzasıyla yayınlanan mektupla ilgili soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkana mektup yazılmaz. Genel başkandan randevu alınır, gelinir, konuşulur. Cumhuriyet Halk Partisi diğer partilere benzemez. Kim arzu ediyorsa, telefonu açar, randevuyu ister. Gelir, otururuz, konuşuruz. Varsa bir sorunları dinleriz. Sorun varsa çözeriz. Yoksa, ‘Ben mektup yazdım’ gibi şeyleri kabul etmeyiz ve doğru değil” sözleriyle cevapladı.
İşte AKP'nin İktidarda Kalma Planı!