34,3814$% -0.05
36,8810€% 0.05
44,4585£% 0
2.952,60%-0,52
2.673,25%-0,43
9.184,82%2,67
30 Ekim 2024 Çarşamba
2012 kişinin katıldığı ankette CHP ile AK Parti arasındaki farkın erimeye başladığı görüldü.
Anket sonuçlarına göre, yarın seçim yapılsa CHP oyların yüzde 26,6’sını alarak birinci parti olacak.
Sözcü’de yer alan habere göre AK Parti ise yüzde 24,9 oy oranı ile ikinci sıraya yerleşecek.
Anketteki diğer partilerin oy oranı ise şu şekilde:
Öte yandan ankette kararsız seçmenlerin oranı da dikkat çeken bir diğer nokta oldu. Katılımcıların yüzde 26,1’i kararsız olduklarını belirtti. Oy vermeyecek seçmenlerin oranı ise yüzde 10,9 olarak belirlendi.
Yeni Türk devletinin varlığı, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile tescillendi.
İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923’te Ankara, Türkiye’nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu.
O güne kadar devlet başkanlığı görevini, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa yürüttü. Diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması’nın onayı için Türkiye’deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu.
27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da soruna acil bir çözüm gerektirdi.
Mustafa Kemal Paşa, 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Çankaya Köşkü’nde arkadaşları için Latife Hanım’a bir sofra hazırlattı.
İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey’in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk’ta şöyle anlattı;
“Gece olmuştu… Çankaya’ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa’lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara’dan hareket ederken bunların Ankara’ya geldiklerini o günkü gazetede ‘Bir Uğurlama ve Bir Karşılama’ başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa’ya ve Fethi Bey’e de Çankaya’ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya’ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey’lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek sırasında: ‘Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz’ dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz.
Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara’da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara’da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan cumhuriyetin ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.”
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını ülkenin bekası için hazırladı.
“Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir.” hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla cumhuriyetin ilanı kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı.
Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyetin ilanı ile “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.
Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa konuşmasını, “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.” sözüyle bitirdi.
Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı’na seçildi.
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü cumhuriyetin ilanını kutladı. 26 Ekim 1924’te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.
Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924’teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925’te bir kanun teklifiyle 29 Ekim’in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan’da karara bağlandı.
TBMM’de teklifin 19 Nisan’da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından itibaren “milli bayram” olarak kutlanmaya başlandı.
Türkiye Cumhuriyeti, 2024 yılı itibarıyla 101. yaşını coşkuyla, inançla kutluyor.
25 ve 26. dönem Şırnak Milletvekili olan Ferhat Encü resmi X hesabından “Kürdün inkarı ve imhası üzerine kurulmuş Cumhuriyet’iniz Cumhuriyet değildir” paylaşımında bulundu.
Encü’nün mesajına tepkiler art arda gelirken eski HDP’li vekil A Milli Futbol Takımımızın Euro 2024’te grubundaki ikinci maçta Portekiz’e 3-0 kaybetmesinin ardından Kürtçe sözlerle Portekiz’i tebrik etmişti. Encü paylaşımında “Bijî Portîkez… (Yaşa Portekiz)” ifadelerini kullanmıştı.
Kardeşlerden Rabia K., “Yaklaşık 4-5 ay kadar önce pencereden bana öpücük atmaya başladı. Daha sonra kendi penceresinden küçük hortumlar keserek benim balkonuma ve yatak odama atarak beni rahatsız ediyordu” dedi.
Aylardır takip ettiği kız kardeşlerin ailesinin evde olmamasını fırsat bilen sapık, eline bıçak da alıp kapıya dayandı ve “Açın kapıyı, sizi seviyorum” diyerek mahalleyi inletti. Mahalleliyi ayağa kaldıran sapığın ‘kasten yaralama’ suçundan 2 adet kaydı olduğu öğrenildi. Kendini “Bir anlık nefsime uyarak yaptım” diyerek savunan Selami B. ‘cinsel taciz’ suçundan tutuklandı.
4 AY ÖNCE RAHATSIZ ETMEYE BAŞLADI
Olay, 24 Ekim Perşembe günü saat 00.10 sıralarında Şirintepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, aileleri memleketlerine gittiği için bir süredir birlikte yaşayan kız kardeşler Meryem K. (25) ve Rabia K. (27), yaklaşık 4 ay önce evli ve çocuklu Selami B. (53) tarafından rahatsız edilmeye başladı.
Kız kardeşlerin önüne çıkan ve onları takip eden Selami B., geçtiğimiz günlerde de yaşadığı daireden, karşı binanın dairesinde oturan kız kardeşlere öpücük atarak taciz etti. Rahatsızlık vermeye devam eden Selami B. kız kardeşlerin dairesine, penceresinden hortum parçaları atarak tacizlerini sürdürdü.
“AÇIN KAPIYI, SİZİ SEVİYORUM”
Kız kardeşler Selami B.’nin hasta olduğunu düşünerek herhangi bir şikayette bulunmadı. Ancak geçtiğimiz perşembe günü elinde bıçakla evinden çıkan Selami B., kız kardeşlerin yaşadığı binanın kapısına dayandı. Kız kardeşlere “Aç kapıyı, annenler evde yok biliyorum, sizi seviyorum’ diyerek içeriye girmek istedi. Binanın kapısını açmayan kız kardeşlerin pencereden bağırması üzerine Selami B. koşarak yaşadığı eve girdi. Yaşananlar ise cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı.
BIÇAKLI TACİZCİ TUTUKLANDI
Olay ardından kız kardeşlerin şikayeti üzerine olay yerine polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede gelen Kağıthane Devriye Ekipler Amirliği polisleri, Selami B.’yi olayda kullandığı bıçağa el koyarak gözaltına aldı. Kız kardeşlerin şikayetçi olması üzerine ifadesi alınan Selami B., adli işlemlerinin artından adliyeye sevk edildi. İfadesinde “Bir anlık nefsime uyarak yaptım” dediği öğrenilen Selami B. çıkartıldığı mahkemece ‘cinsel taciz’ suçundan tutuklandı. Taciz şüphelisi Selami B.’nin ‘kasten yaralama’ suçundan 2 adet kaydı olduğu öğrenildi.
“YATAK ODAMA HORTUM FIRLATTI”
Şikayetçi olan Rabia K.’nin emniyetteki ifadesinde ise, “Yaklaşık 4-5 ay kadar önce pencereden bana öpücük atmaya başladı. Daha sonrasında kendi penceresinden küçük hortumlar keserek benim balkonuma ve yatak odama atarak beni rahatsız ediyordu. İşten geldiğim zamanlarda binanın önünde bekleyip benimle konuşmak istediğini söyleyerek bana öpücük atıyordu. Biz eve geldikten sonra kapı çaldı ama açmadık. Selami isimli şahsı gördüm elinde bir bıçak vardı. Bize “Aç kapıyı seni seviyorum, annenler evde yok biliyorum” dedi. Bende hemen polisi aradım dediği öğrenildi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.