34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
ABD’de, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in istifasının ardından ülkenin geleceği konusundaki tartışlamalar artıyor.
Tartışmalarda öne çıkan nokta, ABD Başkanı Barack Obama’nın da açıklamasında ifade ettiği gibi, “Mübarek’in istifasının değişim yönünde bir son nokta değil, sadece başlangıç olduğu…”
Şimdiye kadar Mübarek’in görevinden ayrılmasına kilitlenmiş olan Mısır halkının önünde halledilmesi gereken bir dizi zorluğun bulunduğu belirtiliyor. Obama’nın “Önümüzde zor günler olacak” sözleriyle özetlediği, ilerleyen günlerde cevaplanması gereken soruların başında ise şunlar geliyor:
Askeri yönetimin nasıl bir yol izleyeceği, toplumun geniş kesimlerini kapsayan temsilcilerin yer aldığı bir koalisyonun nasıl ve kimlerden oluşacağı, Müslüman Kardeşler’in rolü, değişimin “geri döndürülemez ve demokrasiye giden bir yol” olması için adil ve özgür seçimlerin nasıl düzenleneceği, anayasa ve kanunların nasıl değiştirileceği ve ekonominin nasıl tekrar canlandırılacağı.
Bu noktada, Amerikan medyası ve düşünce kuruluşlarından, bazı konularda benzer, ancak askerin konumu ve yeni hükümetin yapısı gibi meselelerde farklı bakış açılarının geldiği görülüyor.
ABD’de tartışılan bu konular, şu başlıklar altında toplanıyor:
MISIR’DA DEMOKRASİYE GİDEN SÜREÇTE ÖNCELİKLER NELER
Uzmanlar, Mısır’ın “doğru bir geçiş süreci” yaşaması için öncelikle siyasi sistemin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor. Bunun için de olağanüstü hal yasasının kaldırılmasını şart.
Washington Post gazetesinde yazı kaleme alan Carnegie Beyrut Ortadoğu Merkezi araştırma direktörü Amr Hamzavi, Mısır’ın demokrasiye doğru güvenli bir yola girebilmesi için en başta siyasi reformların yapılması ve bu kasamda olağanüstü hal yasası ile siyasi özgürlükleri kısıtlayan kanunların kaldırılması gibi konuların ele alınması gerektiğini ifade etti.
Mısır Kadın Hakları Merkezi Başkanı Nihad Ebulkumsan, siyasi sistemdeki aksaklıklara ve yasaların cumhurbaşkanına her kuruma müdahale etme hakkı verdiğine değinerek, öncelikle anayasa ve yasaların değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD’nin eski Mısır büyükelçilerinden Daniel Kurtzer ve Project on Middle East Democracy (POMED) uzmanları da öncelikle olağanüstü hal yasasının kaldırılması gerektiği görüşünde…
Council on Foreign Relations (CFR) adlı düşünce kuruluşunun başkanı Dr. Richard Haass, CBS televizyonuna verdiği demeçte, Mısır’da siyasi partilerin geliştirilmesi, demokraside olması gerekenlerin hayata geçirilmesi, ekonominin işler hale getirilmesi, yeni bir anayasanın yazılması ve sürecin raydan sapmaması için denge ve kontrol sisteminin inşa edilmesi gereğini belirterek, reformların insanların sabrının tükenmesine yol açmayacak şekilde hızlı olarak ilerlemesinin uygun olacağını kaydetti.
ORDUNUN DEĞİŞİME BAKIŞI VE ROLÜ NE OLACAK
ABD’de, Mısır’daki yönetimin orduya geçmesinden sonra en fazla merak edilen konu, ordunun geçiş sürecini nasıl ele alacağı oldu.
Bazı uzmanlar, “eski yönetimle bağları nedeniyle ordunun geniş demokrasiye geçişe çok istekli olmayacağı veya gücünü azaltacak bir hükümete izin vermeyeceği” görüşünü savunurken, bazılarıysa “otokrasiye karşı gelen halkın yanında yer alan ordunun, halkın demokrasi taleplerine karşılık vereceğini” düşünüyor.
Washington Post’un başyazısında, Mısır’ın değişimde henüz başlangıçta yer aldığı ifade edilerek, Mübarek’in gitmesinin sadece “insanların gücünün zaferini” değil, “askeri darbeyi” de getirdiğine işaret edildi. Yazıda, ordunun henüz planlarını ayrıntılı şekilde açıklamadığına, sadece “demokratik toplumu” desteklediğini belirttiğine dikkat çekildi.
Yazar Jackson Diehl de yazısında, ordunun ne yapacağının henüz net olmadığını belirterek, “Umarım bu kötü bir darbe değil, iyi bir darbedir” ifadesini kullandı.
MÜSLÜMAN KARDEŞLER’İN ROLÜ NE OLACAK
ABD’deki diğer bir soru ise süreçte Müslüman Kardeşler’in nasıl bir rol oynayacağı…
Olaylar ilk çıktığından bu yana ABD’de endişe edilen bir unsur olan Müslüman Kardeşler’in yeni dönemde etkin rol alıp almayacağı konusundaki kaygıları, Mübarek’in istifasının ardından Kongre üyeleri dile getirdi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Ileana Ros-Lehtinen’in başını çektiği bir grup Kongre üyesi, “aşırılık yanlısı İslamcıların, ABD’nin Mısır gibi kilit bir müttefikini, ABD’ye zarar vermeye ve Kahire’nin İsrail ile barış anlaşmasını bozmaya çalışan grupları besleyen bir rakibe dönüşebileceği” ihtimalini ifade etti. Üyeler, Mısır’da İran’dakine benzer bir İslam devriminin görülmeyeceğini umduklarını kaydetti.
İRAN MI OLACAK TÜRKİYE Mİ?
Uzmanlara göre, Tunus ve ardından Mısır’daki devrimler Arap dünyasında geri dönülemez yeni değişimlere işaret ediyor. Bunun yanında ABD’nin, Mısır’a demokrasiye geçişinde yardım etmesi gerektiği ifade ediliyor.
Washington Post’a göre, “Mısır’ın gerçek bir demokrasiye mi gideceği, otoriter veya İslamcı köktenci bir yönetime dönüşeceği, sokakları dolduran aynı Mısırlılara bağlı.”
MISIR MEDYASI: HALK KAZANDI
Mısır basını da Hüsnü Mübarek’in istifasını “Halk Mübarek’i ve Sistemi Devirdi”, “Halk Kazandı” manşetleriyle verdi.
Yarı resmi El Ahram gazetesi, “Halk Mübarek’i ve Sistemi Devirdi” başlığıyla verdiği haberde, sevinç gösterisinde bulunan halkın fotoğrafını kullandı.
Yarı resmi İhbar El Youm gazetesi, Mısır Savunma Bakanı Meraşal Hüseyin Tantavi’nin Tahrir Meydanı’ndaki askeri birlikleri denetlerken çekilmiş fotoğrafını yayımlayarak, “Mübarek Gitti, Ordu Halk ile Birlikte” sürmanşeti ile çıktı.
Mısır’ın en sert muhalif gazetelerinden sayılan El Düstur gazetesi de “Sonunda Gitti” sürmanşeti atarak, manşete Mübarek’in resmini koydu.
Muhalif El Mısri El Youm gazetesi de “Halk Sistemi Devirdi” başlığını sürmanşetten verdi; haber fotoğrafı olarak da Tahrir Meydanı’nda gece çekilmiş sevinç gösterisi fotoğrafını kullandı.
El Şeruk gazetesi de “Halk Kazandı” başlığını sürmanşetine taşırken, alt başlıklarda “Halk Yeni Bir Sistem İstiyor” ifadesine yer verdi.
MÜBAREK İKTİDARDAN SÜPÜRÜLDÜ
İngiliz basını Hüsnü Mübarek’in istifasını son dakika haberi olarak duyururken, gazeteler, bugünkü sayılarında Mısır’ın geleceğine ilişkin çeşitli haber ve yorumlara yer verdi.
Çoğu gazetenin manşetinden duyurduğu Mübarek’in istifa haberiyle ilgili olarak, Financial Times (FT) gazetesi “Mübarek iktidardan süpürüldü”, Independent gazetesi “Despotun gidişi. Bir ülkenin sevinci”, Guardian gazetesi “Mısır’ın yeni şafağı”, Daily Mail gazetesi “Halk özgürlük istedi, Mübarek gitti”, Daily Telegraph gazetesi ise “Sonunda Mübarek halkın gücüne teslim oldu” manşetlerini attı.
FT, İsveç’in Mübarek ailesinin banka hesaplarını dondurduğu bilgisini aktarırken, Guardian gazetesi Mübarek’i bundan sonra neler beklediğine ilişkin bir yazıya yer verdi. “Şarm El Şeyh’te huzurlu bir emekliliğin Mübarek için pek olası gözükmediği” yorumunu yapan Guardian, Mübarek’in 44 milyar sterlin serveti olduğuna dikkat çekti.
Bu arada gazete, İngiltere Merkez Bankası kaynaklarına dayanarak, Mübarek’in İngiltere’deki mal varlığına AB, BM ya da yeni Mısır hükümetinden bir talep gelmedikçe dokunulamayacağını aktardı.
Times gazetesi de Tahrir meydanındaki kalabalığın sevincinin fotoğrafını manşetine taşıyarak, İngiliz hükümetinin Mısır’daki olaylara başından beri çok az müdahale ettiğine ve Mısır halkının kendi geleceğiyle ilgili kendisinin karar vermesi gerektiğini söylediğine dikkat çekti.
“DEVRİM İÇİN ÖLMEYE HAZIRIM“
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.