HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN GÖZÜ 20 MİLYAR DOLAR’DA

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

     Kızılgüneşler, Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği basın toplantısında, Türk hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün döviz kurlarının olumlu desteği ile aylık bazda tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştığını anlattı.
     Birliklerinin 2010 yılı Kasım ayında 81 milyon 752 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten Kızılgüneşler, Aralık ayında döviz kurlarındaki olumlu artış sonrası yüzde 40’lık ihracat artışı ile 121 milyon 316 bin dolara ulaştıklarını belirtti.
     Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23’lük ihracat artışı ile 111 milyon 741 bin dolarlık ihracat yapıldığını, 10 Şubat itibariyle ise yüzde 55’lik ihracat artışını yakaladıklarını kaydeden Kızılgüneşler, ”1 dolar + 1 avro = 3.75 TL seviyesine gelen kur sepeti 4 TL’ye ulaştığında Türk hazırgiyim sektörü yüzde 40’lara varan ihracat artışı ile 20 milyar doları tek başına geçebilecektir. Hazırgiyim ve tekstil sektörleri Türkiye’de en fazla net döviz girdi sağlayan sektörlerdir” diye konuştu.
     Kızılgüneşler, İzmir’de 16-19 Şubatta düzenlenecek If Wedding Fashion Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı kapsamında 30 ülkeden ihracatçının katılacağı ”Alım Heyeti Organizasyonu” gerçekleştireceklerini, amaçlarının ”gelinlik, damatlık üretiminde lider konumdaki İzmir’in ihracatta da lider konuma gelmesi olduğunu” belirtti.
     Yurt dışından pamuklu kumaş ithalatında yüzde 30’luk ek vergi getirilmesi konusunu değerlendiren Kızılgüneşler, şunları söyledi:
     ”Dahilde İşleme Rejimi bizim için bir kalkan görevi görüyor ama globalleşen dünyada herkesin her şeyden haberi var. Örneğin tasarı yayınlandıktan sonra Pakistan’da bir gazetenin kupürü geldi. Daha sonra bu ülkenin fırsatı değerlendirerek hemen fiyatı artırdığını gördük. Türkiye’nin zaten en büyük sıkıntısı rekabetçi fiyat sunamaması. Hazırgiyimci dış kaynaklı girdileri zaten kullanmak zorunda. Uygulama mutlaka uygulanacaksa vergiyle ciddi bir rakam toplanacak. Üretime destek olarak kullandırılsın. Eximbank veya teşvik yoluyla olabilir. Birçok yolunu bulabiliriz. Yeter ki dünya ticaret örgütü kurallarına uyalım.”
    
     -MISIR’DAKİ PROTESTOLAR-
    
     Mısır’daki gelişmelerin Türk iş adamlarına etkisiyle ilgi de lKızılgüneşler, şöyle konuştu:
     ”Mısır’da Türk iş adamlarının sahibi ya da ortağı olduğu fabrikaların bir kısmı çalışmaya başladı. Ama asıl problem bankalar ve gümrüklerde yaşanıyor. Bankalar bir çalışıyor, bir çalışmıyor. Ürettiğimiz malı gönderemedikten sonra anlamı yok. Mısır’daki süreci yakından takip etmeye çalışıyoruz. Keşke şu olanlar daha önce öngörülseydi de Doğu ve Güneydoğu’da doğru teşviklerle yatırım yapabilseydik. Sosyal barışa da katkısı olurdu. Mısır’daki sorun uzun sürerse oradaki yatırımcı Türkiye’ye geri dönebilir.”