İşte kaleme aldığı o görüşleri:
” Ben bu yazıyı, asparagas olduğu söylenen ‘Putin Müslüman oldu’ haberleri üzerine yazmıyorum. Ben Putin’in ‘manevî-kozmik’ yanını, kendisinden Kur’an imanı kokularının geldiğini bundan yıllar önce irdelemiş, bir tür ihbarda bulunmuştum. Zaman benim sezgilerimi haklı çıkaran bir çizgide ilerliyor.
Gelişmeler, Putin’in ‘Müslüman’olduğu yolunda değil, ‘Putin Kur’an mümini oluyor’ yolunda yorumlanmalıdır. Aman, Allah korusun, Putin gibi bir devlet adamı, bugünkü Emevî İslamına teslim olursa hepimizin canı yanar. Putin, olacaksa, ‘Kur’an mümini’ olsun. İşte o zaman bu yüzyılın en büyük devrimi gerçekleşir.
Ey bu işlerle ilgilenen imanlı ve vicdanlı adamlar! İçinizde benim din konusundaki mesajlarımı Putin’e iletecek bir yürekli adam yok mu?
Ey deli yürek Putin! Hiç değilse benim, ‘İslam-Batı İlişkileri ve Bunun KEİ Ülkelerindeki Yansımaları’ (Chelovecheskiy Faktor: Obschestvo i Vlast, 2004-4), adlı uzun makalemi oku. Senin adamlarının Duma’nın dergisinde yayınladığı o makaleme ilaveten ‘Putin’in İslam anlayışı’ üstüne, 15 Ağustos 2008 günü Star gazetesindeki köşemde de yazmıştım.
17 Eylül 2013 tarihli köşemde (Yurt gazetesi) ise ‘Putin’in Devlet Adamlığı Ve İslam Anlayışı’nı gündem yapmıştım.
Putin, o günlerden bugünlere İslam konusuna dolaylı yollardan getirdiği yorumlarla, İslam en hayatî noktalarını Kur’an mesajı istikametinde irdelemektedir. Meselenin ruhsal planını Allah bilir ama görünen o ki, Putin, yaşadığımız yüzyılın İslam konusunda en dikkat çekici mesajlarından bazılarını vermektedir ve muhtemelen kendisine tarihin diyalektiği tarafından tevdi edilmiş bir misyona bağlı olarak konuşup iş yapmaktadır.
Uçaklarının Türk hava kuvvetleri tarafından vurulması üzerine Rusya Federal Meclisi’nde yaptığı konuşma, bu söylediklerimizin tartışılmaz kanıtlarından biridir.
NÜFUS KÂĞIDI DEĞİL, EYLEM
Kur’an, nüfus kâğıdıyla asla uğraşmaz; o, sadece eyleme ve niyete bakar. Suriye meselesinde İslam’ın beklediği tavrı sergileyen kim oldu? Rusya devlet başkanı Putin. İş, iddiayla, fotoğrafla olmuyor, eylemle oluyor. Öyleyse, üzerinde konuşacağımız meselede ‘en hayırlı tavrı sergileyen’, Putin oldu.
Kur’an’ın ifadesiyle, Yahudilerden, Hristiyanlardan, Sâbiîlerden ve Kur’an’a inananlardan şu üç koşulu yerine getiren herkes ebedî hayatını kurtarmıştır. Nüfus kâğıdında ne yazarsa yazsın, yeterlilik şartları olan şu üç değeri taşıyan kişidir Müslüman: 1. Yaratıcı kudrete iman, 2. Âhirete yani hayatın ölüm dediğimiz dönüşümle bitmediğine iman, 3. Barış ve esenlik için değer üretmek, insanlığa hizmet vermek.
Sayılan üç koşulu yerine getirenler, ‘kurtulanlar’dır; insan olmanın onur burcu onlarındır. Nüfus kâğıdının ise Yaratıcı katında hiçbir anlamı yoktur.”
İnsanlık, Kur’an’ın listesindeki değerler üzerinden bir puanlamaya tâbi tutulduğunda, ‘İslam dünyası’ diye bilinen camianın aldığı puanın, on üzerinden iki ya da üçü geçemediği; yedi-sekiz-dokuz gibi yüksek puanları başkalarının aldığı görülür. Ve insanlık bu gerçeği artık anlamaya başlamıştır.