TGS İzmir Şubesi’nden yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:
”Türkiye siyasi tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasına konu olan 17-25 Aralık operasyonlarının ardından, bakanlar ve diğer şüpheliler hakkındaki yargı süreçlerini siyasal müdahalelerle hukuka aykırı şekilde engellemeye çalışan hükümet, yayın yasağı kararıyla bir daha sansüre bel bağlamıştır.
Yazılı ve görsel medyanın, istifa ettirilen eski bakanlar Muhammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar’la ilgili TBMM Soruşturma Komisyonu’nda yürütülen soruşturmayı haber yapmasını engellemeyi amaçlayan yayın yasağı, ne büyük boyuttaki yolsuzluk iddialarının, ne ayakkabı kutularında saklanan milyonların ne de yatak odalarındaki yazar kasaların halkın hafızalardan silinmesine engel olamayacaktır.
Soruşturmalarla ilgili yargıya müdahale eden, sansürle ve yasakla haberleri engellemeye çalışanların adları, karanlık dönemin aktörleri olarak siyaset ve ülke tarihine yazılacaktır.
Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi olarak, anayasal güvence altındaki halkın haber alma hakkına ve basın-yayın özgürlüğüne darbe indiren yayın yasağı kararını kınıyoruz. Dört eski bakanın “şöhretlerinin zedelenmemesi” gerekçesiyle çıkaran yayın yasağını reddeden ve halkın haber alma hakkı için soruşturma sürecinde haber takibini her türlü tehdit ve baskıya karşın sürdüreceğini açıklayan yazılı ve görsel yayın kuruluşlarına da mesleğimiz adına teşekkür ediyoruz.
Anayasal haklara ve basın özgürlüğüne aykırı çıkarılan yayın yasağına direnen basın-yayın kuruluşları ve basın emekçileriyle dayanışma içerisinde olacağız.”