Raporda, kurul üyeleri Özal’ın zehirlenerek öldüğü konusunda görüş birliğine varamadı. Rapor bugün soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilecek. Raporda, “Özal’ın vücudunda zehir var. Ancak bu maddeler her vücutta bulunabilecek toksik maddeler” değerlendirmesi yapıldı. Raporda, Özal’ın zehirlenerek öldüğü konusunda kesin kanaat oluşmadığı da belirtildi.
Ankara’da raporu gören bir yetkili Hürriyet’e, “Adli Tıp Bilim Kurulu, ‘Özal’ın vücudunda toksik maddelere rastlandı. Ancak bu zehirler her insanın vücudunda görülebilecek şekilde mevcut. Ölüme yol açabilen zehirlenme ve toksik maddeler olduğunu söylemek mümkün değil değerlendirmesi yaptı” dedi. Bazı üyelerin rapora imza atmakta tereddüt ettikleri ve raporun oyçokluğu ile verildiği öğrenildi.
SAÇ TELİ MUAMMASI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise soruşturması sırasında sadece Adli Tıp raporu ile sınırlı kalmak zorunda değil. Başsavcılık başta kurumlardan ya da yurtdışından da gerekli görürse yeni rapor alabilecek. Ardından da şimdiye kadar hiçbir kişiyi şüpheli sıfatıyla dinlemeyen Başsavcılık soruşturmayı tamamlayacak. Eşi Semra Özal’da bulunduğu ancak savcılığa verilmediği iddia edilen Özal’ın muammaya dönen saç telleri de yeniden istenebilecek.
ZAMANAŞIMI NİSAN 2013’TE
Özal’ın zehirlendiğine ilişkin yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilmezse, ölümünden 19 yıl sonra mezarı açılarak yapılan soruşturma “takipsizlikle” sonuçlanacak. Dosya kapanacak. Soruşturma Nisan 2013’e kadar bitirilmediği takdirde ise zamanaşımından düşecek.
SAVCI ÇETİN’E ÖZAL ZİYARETİ
Adli Tıp raporu merakla beklenirken, Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, Özal’ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’i 5 Aralık’ta süpriz bir ziyarette bulunmuş ve Ankara Adalet Sarayı’na gelen İnce, Savcı Çetin’e, “Özal’ın mezarının açılması ve sonrasındaki sürece” ilişkin bilgi aktarmıştı.